Yeniçağ TV canlı yayınında Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu'nun sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündeme dair çarpıcı açıklamalarda yaptı.
Kılıçdaroğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener'in "Memleket Masası" çağrısının çok önemli bulduğunu belirterek, bir vatanseverlik örneği olduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, S-400'lerin ambara kaldırılacağını iddia ederken, Erdoğan'ın halkın iradesine güvenmediğini belirtti.
Saray hükümetinin içeride ve dışarıda güven sorunu olduğunu kaydeden CHP lideri, "Vatandaşın vicdanı, geleceği üzerinden tasarruf olmaz. Tasarrufu saraydan yapacaksın." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, AKP'li Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan’ın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'u önceki başkanın 500 bin Lira rüşvet aldığını bilmelerine rağmen sessiz kalmakla suçlamasının ardından ortaya çıkan rüşvet skandalı ile ilgili ise, "İçişleri Bakanı’ndan ses çıkıyor mu? Ama yolsuzlukları yazdı diye Murat Ağırel hapiste mi hapiste Barışlar içeride mi içeride. Doğru habere tahammül edemiyorlar." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye’de demokrasi yok. 20 Temmuz sivil darbesinden bu yana yargıya, medyaya müdahaleler var. İstenen kişi hapse atılıyor, soruşturma açılıyor. Biz gerçekten hak temelli mi yapıyoruz yardımları lütuf temelli mi yapıyoruz? Vatandaş benim “Karnımı doyurmak zorundasın” demek zorunda.
Erdoğan öteden beri Ankara’yı içine sindiremedi. Ankara’ya geldiği zaman mütevazı bir düzeni vardı. 3 Y ile gelmişlerdi. Şimdi bunlar başka bir şeye dönüştü. Erdoğan, Ankara’da olmayı sevmeyen, gözü İstanbul’da olan çünkü İstanbul en büyük rant merkezi. Erdoğan demedi mi ‘İstanbul’a ihanet ettik’ bunu ben desem kıyamet kopardı. Erdoğan ve ailesi İstanbul'un rantından yararlanmak istiyor.
O büyük binalar daireler kaça satıldı? Ankara’yı onurlu cumhuriyetin başkenti olarak biz yeniden güzelleştireceğiz.
MİLLET İTTİFAKI'NDAN CUMHURBAŞKANI ÇIKARSA İLK 3 İŞ NE OLACAK?
Önce parlamentoya bir siyasi adalet kanunu götüreceğiz. Parlamentoyu ranttan kurtaracağız. Devlette ciddi israf var, israfı önleyeceğiz. Üçüncüsü ise devlette saydamlık hesap verilebilirlik. Bugün gazetelerde haber var. Bir tarım kredi kooperatif, milletvekilimiz maaşlarını soruyor, ticari sır diyorlar.
Cumhurbaşkanlığı sisteminin değişmesi için Anayasa değişikliği gerekiyor. Güçlü bir parlamenter sistem oluşturacağız. Neyi nasıl yapacağımıza toplumsal mutabakat ile karar vereceğiz. Buna en çok da AKP’liler, MHP’liler gelip oy verecek.
AKŞENER'İN ÇAĞRISINA YANIT
Sayın Akşener’in Memleket Masası çağrısı çok önemlidir. Bir vatanseverlik örneğidir. Bütün siyasi partilerin bir araya gelip ortak çözüm bulması gerekir. Ben bu çağrıyı çok önemi buluyorum. Ama bu çağrıyı keşke Sayın Akşener’den önce Sayın Erdoğan yapsaydı. Erdoğan bu çağrıya uymayacak çünkü çağrıyı yapması gereken devleti yöneten kişidir. Meral Hanım bu çağrıyı yaptı. Erdoğan gelir ya da gelmez bu çağrı çok önemlidir. Ben bütün siyasi partilerin genel başkanları olarak bu çağrıya evet diyelim derim. Telekonferans ile basına açık ya da kapalı da olabilir. Oturup konuşabilir, bazı çağrılar yapabilir. Her partide bu ülkeye kafa yoran değerli siyasetçiler var.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ RANT ÇETELERİNE TESLİM EDİLDİ"
Türkiye’yi bir rant alanına dönüştürmüşseniz, bunu sorumlusu sizsiniz. Rantı paylaşmak için bir tarafta rant çeteleri, yurt dışında da bir avuç çete var. Tefeciler. Rant çeteleri Londra’daki mahkemelere güvendiler. Türkiye Cumhuriyeti devleti rant çetelerine teslim edildi. 3 banka TL/dolar üzerinde gelir elde ediyor. Kardeşim ülkeyi bu duruma düşüren kim? Ülkeyi Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiler. Kayınpederle, damat devlet yönetiyor. Alınan kararları onlardan başkası bilmiyor. İkisi beraber memleketi nereye götürecek?
"ERDOĞAN S-400'LERİ AKTİF EDEMEYECEK"
S 400 konusunda Rus medyasının haber yaptığı olayı sizin yazınızda okudum ama buna gelen bir cevap yok. Lisans işi neden yapılmadı, neden bu füzeler aktif edilemedi? Covid-19 yüzünden mi? Yok böyle bir şey. Samimi düşüncem şu o kadar çok sıkıştılar ki, paraya ihtiyaçları var. Amerika’ya gidecekler el etek öpecekler. Onlar ne diyecek; “S400’leri ambara kaldırıyor musun?” Erdoğan bunları aktif edemeyecek. S400 ambara kaldırılacak.
"MİLLET İTTİFAKI İLE BİRLİKTE PARLAMENTER SİSTEMİ GETİRECEĞİZ"
Demokrasiyi getireceğiz bu ülkeye. Bizim ordumuz yok, milletimiz var. Halka gideceğiz. Darbelerin bize getirdiği büyük sıkıntıları biliyor. CHP’nin mal varlıklarına el konduğunu biliyoruz. Ülkeyi yönetemiyorlar, vatandaş perişan vaziyette, milyonlarca insanlarımız evlerinde kaldı. Bütün bunlara evet diyorum, salgın hastalıktan korunmak için. Sonuç olarak sıkışan bir yönetim var, saray sosyeteleri keyfine bakıyor. Badem sütü ile beslenmeler vardı. O saray yine aynı devam ediyor. Ben fakir fukara ile ilgiliyim.
Darbe önleyeceklerse, darbe bekliyorsa ordunun başında kim var gitsinler Hulusi Akar’ı alsın yerine başka birini atasın. Millet İttifakı ile birlikte bu ülkeye demokratik parlamenter sistemi getireceğiz. Bütün İslam devletleri arasında Türkiye bir yıldız gibi parlayacak.
"ERDOĞAN HALKIN İRADESİNE GÜVENMİYOR"
Erdoğan’ın siyasetten anladığı konusunda benim ciddi endişelerim var. Kendi iktidarını sürekli kılmak için önündeki tüm engelleri kaldırmak olarak görüyor siyaseti. Biz halkın iradesine saygı gösterdik. Erdoğan Saraya çekildiğinden beri halkın iradesine güvenmiyor. Seçim tekrarlanacak diyen destek veren Yargıtay Başkanı oldu. Desteği verdi karşılığını aldı. Yargıda adaletli insanlar olacak. Bizim partimiz yarın erken seçim olacakmış gibi çalışıyoruz.
CHP eskiden eleştirirdi, çözümü dillendirmezdi. Biz şimdi çözüm yollarını da anlatıyoruz. Sayın Bahçeli, “Ben Cumhur ittifakına destek vermiyorum” ona göre gerekirse bir erken seçim olsun diyebilir.
"MHP VATAN TOPRAĞINI TERK EDENLERE DESTEK VERİYOR"
MHP’nin içinde ne oluyor ben ona girmek istemem. Bütün siyasi partilere saygım vardır. Her siyasi partinin hedefi iktidar olmaktır. Dolayısıyla “Şimdi üç hilalin zamanı geldi” ne demektir bu sandığı göstermek demektir. Sonra ne oldu bu değiştirildi. Berat Albayrak’a destek verildi. Saray soytarılarının bir numaralı adamı Sayın Erdoğan’dan sonra. Bu memlekette ne yapıldıysa Cumhur İttifakının diğer aktörü de yapmıştır, bunlara destek vermiştir.
Süleyman Şah Türbesinin bulunduğu toprak bizim toprağımızdı. Oradaki bayrağımızı indirdiler, toprağımızı düşmana terk ettiler ve MHP buna destek verdi. Vatan toprağını terk edenlere destek verenlere ne denir? Beni en çok bu üzüyor.
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZ ENGELLERE RAĞMEN YARDIMLARI VATANDAŞIMIZA ULAŞTIRACAKTIR"
5 tane maske dağıtamayan iktidara iktidar mı denir? Koyun olsa bir yere kaçar, maske bu ya. Üretilen maskeyi götürüp vatandaşa dağıtamadılar. Bunlar rantı devşirme konusunda uzmanlar, vatandaşa hizmet götürme konusunda değil. Vatandaşa hizmet konusunda belediye başkanlarımızın eline kimse su dökemez. Belediye başkanlarımız tüm engellere rağmen yardımları vatandaşlarımıza ulaştıracaktır.
"FAKİRDE BİLE AYRIM YAPIYORLAR"
Asbeli borular var Ankara’da. Mansur Bey değiştirmek istiyor izin vermiyorlar. Başkan vatandaş temiz su içsin istiyor. İnsanların zehirlenmesine göz yumuluyor. Üsküdar belediyesinde üyelerimiz bir liste verdi belediyeye, bunlara yardım edelim diye. Bir AKP’li çıktı “Bunlara CHP’li belediyeler yardım etsin, İBB yardım etsin” dedi. Fakirde bile ayrım yapıyorlar.
"SARAY HÜKÜMETİNİN İÇERİDE VE DIŞARIDA GÜVEN SORUNU VAR"
Türkiye büyük bir ülke, kaynakları olan, insan potansiyeli olan bir ülke. Ama gücünü rant dağıtmaya harcıyor. Çiftçilerin bir sürü derdi var. Çiftçilere ne verildi? Çiftçinin devletten alacağı var onu da alamıyor. Saray hükümetinin içeride ve dışarıda bir güven sorunu var. Bir kayınpeder ve damadın ülkeyi yönetmesine güvenmiyorlar. Vatandaş bunu görmeye başladı. Oy oranları düşmeye başladı. Güven veren bir iktidara ihtiyacımız var. Vatandaşı sorunlarına kilitlenen bir iktidara ihtiyacımız var.
Geçmişte İYİ Parti’ye yaptıkları gibi seçimlerde benzeri bir kumpas yaparlarsa, demokratik bütün çözümlere açığız. Yüzde 10 barajına da karşıyız biz. Darbeciler getirdi. Bunların hepsini düzeltmek lazım.
"VATANDAŞIN GELECEĞİ ÜZERİNDEN TASARRUF OLMAZ, TASARRUFU SARAY'DAN YAPACAKSIN"
20 bin atanan öğretmen var. Kararname çıkması lazım. Kararname çıksa bunlar maaş alacak. Neden para yok. Tasarrufu ne üzerinden yapıyorlar. 20 bin öğretmen hak ettiği aylığı alamıyor. Vatandaşın vicdanı, geleceği üzerinden tasarruf olmaz. Tasarrufu saraydan yapacaksın.
Saray yönetiminde tek adam rejimi var. Medyayı da kontrol etmek istiyor. Geçenlerde Sayın Metiner “Biz bir maddeyi onayladık ne olduğunu bilmiyorduk” dedi.
"KURŞUNLAR YAĞARKEN O MECLİS'TE CHP'Lİ VEKİLLER VARDI"
Bu kadını (Sevda Noyan) tartışma konusu yapmak yanlış, bu zihniyeti konuşmak gerek. Meclis’e kurşunlar yağarken o Meclis’te CHP’li vekiller vardı. Sayın Özgür Özel o gece bir AKP’li vekilin ceketiyle Meclis Kürsüsünde konuşma yapmıştır. Bu tür insanları ciddiye almamak lazım. Millet işsiz kardeşim işsiz. 256 bin iş yeri kapandı. Hizmet sektörü, 17 milyon insan evine kapandı işsiz kaldı. Bunlar tartışılacakken aldılar konuyu buraya getirdiler.
İşsizlik sigortası fonu neden kuruldu? 131 milyar TL var orada. İşsiz kalana ne kadar para gitti? Çok sembolik bir rakam. Ocak’tan Mart sonuna kadar Saray hükümetinin kullandığı para 668 milyar TL. Bunun sadece 4.4 milyarını fakire vereceğim dedi. Bayram ikramiyesini öne çekti. En düşük emekli aylığını bin 500 TL yapacağım dedi. Faizciye ödenen para ise 38 milyar TL. Şimdi oturup konuşmamız lazım; Bu hükümet vatandaşın hükümeti mi, tefecilerin hükümeti mi?
Dolarla garanti alanlar özveride bulundu mu? Özveride bulunan yine bu ülkenin insanı, çiftçisi, memuru oldu. Borçlar ertelendi ama faizleri artıyor.
"BİLİM KURULU'NUN ALDIĞI KARARLARI SADECE ERDOĞAN VE BAKAN BİLİYOR"
Bilim Kurulu’nun aldığı kararlara hepimizin uyması lazım. Burada bir yanlışımız var; Bilim Kurulu’nun sözcü seçmesi lazım ve açıklamaları bu ismin yapması lazım. Orada bir karar alıyor ama bunu Sayın Erdoğan ve Bakan biliyor. Bunu biz bilmiyoruz. Alınan kararlara uyulmadığına ilişkin bilgiler geliyor. Siz AVM’leri neden açıyorsunuz. Hekimler arasında görüş ayrılığı var. Çıkar bilim kurulu üyesi açıklama yapar, bir fatura çıkacaksa buna çıkar.
"SAĞLIK BAKANI SINAVLARIN ERKENE ALINMASINA İTİRAZ ETMİŞTİR"
Biliyorsunuz sınav tarihlerini erkene aldılar. Bütün öğrenciler, aileler kendini buna göre ayarladı. Turizm Bakanı çıktı “Oteller boş kalacak” dedi. Ne oldu sınav erkene alındı. Sağlık Bakanı buna itiraz etmiştir diye düşünüyorum. Vatandaşın sağlığını değil parayı seçtiler.
Maçlar olsun mu olmasın mı? Ben doktor değilim ama bunun bulaşabileceğini biliyorum. Bilim Kurulu varsa bunun aldığı kararlara uyulması lazım.
Sahra hastanesi ne zaman gündeme geldi? Bizim Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız dile getirdikten sonra geldi. Kendisi sahra hastanesi için bir şeyler yapıldığını söyledi. Sonra baktık ki bu sahra hastanesi değil. İhalesiz birilerine verildi. Aktarılan kaynak açıklanmadı. Birilerine aktarıldı yani. O Atatürk Havalimanı’nın camisi var, morgu var. Pandemi için çok rahat kullanılabilirdi. Açıklama yapıyor Beyefendi, biz burada dışarıdan gelen hastalarımızı tedavi edeceğiz. Yapılan tamamen boşu boşuna israf örneği.
Türkiye’de sağlık hizmetleri çok iyi bir durumda ama oraya sırf Zeydan Karalar’a nispet olsun diye bir şeyler yapıyorlar.
"SERİK'DE 500 BİN TL'LİK RÜŞVETİ KİM ALDI?"
Gazeteci kalemini satmaz, kiralamaz. Yazamıyorsa kalemini kırar. Gazetecilik bir kamu görevidir. Millet adına yazar. Gazeteci gücü denetler. Yanlış varsa yazar, sorgular. Antalya Serik’de 500 bin TL’lik rüşveti kim aldı? AKP’nin MHP’nin il ilçe başkanları var. Hepsinin yüzlerine bakarak, yazık olsun size diyorum. Turizm Bakanı yazıklar olsun size diyor. İçişleri Bakanını çağıracağım diyor.
İçişleri Bakanı’ndan ses çıkıyor mu? Ama yolsuzlukları yazdı diye Murat Ağırel hapiste mi hapiste Barışlar içeride mi içeride. Doğru habere tahammül edemiyorlar. FETÖ döneminde de buna benzer olaylar oldu. Aynı taktiği kullanıyorlar. Türkiye şu anda yarı açık cezaevi konumunda. Onlar kapalı cezaevindeler. Türkiye’de vatandaşlar yarı açık cezaevindedir.