Kılıçdaroğlu ve Babacan'dan ortak açıklama

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP Genel Merkezi'nde Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme gerçekleştirdi.

İki lider görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Yapılan açıklamalar ise şu şekilde;

Kemal Kılıçdaroğlu: Partiler olarak bir araya gelip oturup konuşmak ve toplumun önüne bunları koymak son derece değerli. Kısır tartışmalarla değil, aşılmazları aşmak. Demokrasi konusunda pek çok ülkeye örnek olmak için bu çalışmalara ihtiyaç var. Sayın genel başkan ve arkadaşlarının önerileri bizim için son derece önemli.

Süreçle ilgili belirli bir takvim yok. Arkadaşlar bir araya gelecek. Akademik uzmanlardan da yararlanacağız. Geniş bir mutabakat ve işin uzmanlarının da görüşünü alacağız.

Militan konusuna gelince de sözlükteki anlamı belli. Bizim kastımız devletin vatandaşlarına karşı tarafsızlığıdır. Vali, Kaymakam tarafsızdır. Siz devlet memurunu belirli bir siyasi partinin elemanı haline getirirseniz onu militanlaştırmış olursunuz ve bu konuda çok sayıda örnek var.

Sayın Erdoğan’ın bütün valiler dava açsın demesi hepsi benim emrimdedir demektir. Üzerinde durduğumuz nokta bu. Devleti, kamu görevlilerini politize etmesinler.

Sayın Erdoğan kendisine güveniyorsa Z kuşağının önünde tartışalım. Arzu ederse A Haber'de tartışabiliriz. Uzmanları çağırabilir. Tartışalım ben ne yaptım o ne yaptım. Erdoğan benim dönemimle ilgili bir müfettiş ordusu görevlendirdi. 5 kuruş bulamadı. Bulsa kıyameti koparırdı.

Neden SGK’da açık şimdi daha da büyüdü? Merkez Bankası’nın rezervi neden eksi 47 milyar dolar? Buradan soruyorum Merkez Bankası’nı batıran kişi kimdir?

Ne zaman arzu ederlerse seçime gidebiliriz. Biz yarın seçim olacakmış gibi çalışıyoruz.

Her anne için çocuk çok değerlidir. Çocuğunu isteme hakkı vardır. Annelerin talebine hepimizin uyması, desteklemesi lazım. Elde edilen belge bilgi varsa savcılar gereğini yapar.

Teröre pirim verilmesini, yanında durulmasını doğru bulmam. Her zaman karşısında olacağız. Çin’de Uygur Türklerine yapılanları biliyoruz. Mağdur olanlarla daha önce görüştüm. Bir insan ihlali varsa bu dünyanın sorunudur. Tepi göstermek insanlığın ortak çabası olmak zorundadır.

Devleti yönetmesini bilmeyen kişi konuşmalarına dikkat etmelidir. Türkiye’nin sorunu işsizlik, çöpten yemek toplayanlar konuşuyor mu? Esnaf açız diye bağırıyor, Erdoğan bunları konuşuyor mu? Soruyor mu bu ülkede ne oluyor diye? Erdoğan’ın derdi ne? Cumhuriyet Halk Partisi…

Sayın Erdoğan’a söylüyorum. Bu ülkede yatağa aç giren bir çocuk varsa sözcüsü ben olacağım. Esnafın, garibin gurabanın sözcüsü ben olacağım. O beşli çetenin sözcüsüdür. Korkmasın gelsin. Tartışalım.

O bana 10-20 isterse 100 soru sorsun ben ona 5 soru soracağım. Çekinmiyorum bakın. Verilmeyecek hiçbir hesabım yok. Ama onun sadece bize değil egemen güçlere dahi verilecek hesabı var.

Mal varlığı nedeniyle egemen güçlerin etkisinde kalan bir kişi Türkiye’yi yönetemez. Milli güvenlik sorunu haline gelir.

Ali Babacan: Bizim DEVA Partisi olarak bir Anayasa taslağımız var. Bunu bir siyasi partinin çalışması olarak ortaya koymanın doğru olmayacağını düşündük. Güçlendirilmiş Parlamenter sistem diyoruz ama bundan kastımız nedir. Bunu daha önce çalışmış parti ve STK’larla görüşmek istiyoruz. Bir ortak anlayışsa sahip olsun, dolayısıyla diyalog ve istişare önümüzdeki günlerin kilit konuları.

Bir örgütün terör örgütü olup olmadığı şahsın değil, Yargının kararıdır. İlkeler bazında konuşuyorum. Yargı bir örgüte terör örgütü dediyse bu listeye girer.

Doğu Türkistan’da ağır insan hakları ihlalleri olduğu tespit edilmiş bir gerçektir. Dünyanın neresinde olursa olsun insan hakkı ihlali varsa biz DEVA Partisi olarak mazlumun yanında oluruz. Türkiye’nin de mazlumdan yana yer alması gerekir.

Herhangi bir örgütün Türkiye’deki siyaset üzerinde etkisi olmaması gerekir. Türkiye’de sorunların tek çözüm yolu da siyasettir. Kimse başka yerde çözüm aramasın.

Türkiye’de bir parti ve Cumhurbaşkanlığı forsu ne zaman yan yana geldi o zamandan beri bu ülkenin sorunları artıyor. Erdoğan’a en ufak bir hakarette direkt soruşturma açılıyor ama diğer parti genel başkanları için aynısı söz konusu değil. Haksız rekabet var bir kere.

Açlık intiharları diye bir tanım oluştu. Ev gençleri diye işsiz bir grup oluşmaya başladı. Kavgayı gürültüyü bir kenara bırakıp bu memleketin sorunlarının çözülmesi gerekir. İktidarın iki küçük ortağı da sorumlu. Biri veto ile ülke yönetme peşinde, diğeri rotayı ben çiziyorum diyor. Hamaset yapacaklarına ülkenin bir numaralı sorunu ekonomiyi çözsünler.

Biz bu aşamada herhangi bir ittifak konusunu kesinlikle gündemimizde tutmuyoruz. Genel Başkanlarla yaptığımız görüşmelerde de bu konu açılmıyor. Bu seçim öncesi görüşülmesi gereken bir konudur. Gündemimizde ittifak yok; istişare var.

Dolar mı Euro mu kazanacak? ABD ve AB arasında güçlü para rekabeti!