Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş''ın ev sahipliğinde gerçekleşen "Kırsal Kalkınmada Başkent Modeli Buluşması"nda ilginç anlar yaşandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener''in katıldığı toplantıda belediye bürokratları ve belediye meclis üyeleri erken saatlerde salonu doldurdu.
Toplantının ana teması olan çiftçiler, oturacak yer kalmayınca salona giremediler. Yoğunluğun bildirildiği ABB Başkanı Mansur Yavaş, programı sunan spikere talimat vererek, belediye bürokratlarının ve belediye meclis üyelerinin salonun dışına çıkmalarını istedi. Anonsun ardından çiftçiler salona girdi.
Ardından toplantıda konuşan Yavaş, “Seçimlerden önceki her konuşmamda, bu kentte artık Hans’ın, Corc’un zengin edilmeyeceğini, ithal ürün alınmayacağını, onlar yerine Ankaralı üreticiyi zengin edeceğimizi sıkça belirtmiştik” dedi.
En büyük hedeflerinin insanın özüne dönüşünü sağlayarak toprağa yapılan vefasızlığı ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Yavaş konuşmasına şöyle devam etti:
“ANKARA’NIN YÜZDE 97’Sİ HALEN BOŞ”
“Ankara’nın yapılaşması, toplam arazisinin yüzde 3’üne sıkıştırılmış durumda. Bu kentin yüzde 97’si halen boş. Bu boş arazilerin yüzde 50’si tarıma uygun. İşte böyle bir ortamda, çiftçimiz üretsin, köylerini terk etmesin hem kazansın hem de kazandırsın istedik. 2017 yılında Büyükşehir Belediyesi, bugünün değerleriyle 32 milyon liralık kırsal kalkınma desteği sunarken biz, bu rakamı 2021 yılında 220 milyon liraya çıkardık. Entegre kırsal kalkınma modelini hayata geçirdik. İşte bugün geldiğimiz noktada, Türkiye’nin yerel bazda en kapsamlı kırsal desteklerini sağlamanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz.
Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, Türkiye’de ilk kez Kırsal Bilgi Sistemi’ni kurduk. Suni tohumlama gerçekleştirdik, Başkent Çiftçi Kartı sistemine geçtik. İlk kez müdahale alımı gerçekleştirdik. Çiftçimize mazot, tohum, sulama borusu, yem bitkisi, gübre gibi birçok destekte bulunduk. Ürettikleri ürünleri de birçok kez belediye olarak biz satın aldık.
“BAŞKENT ANKARA KALKINMA PROJESİ’Nİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”
Bitkisel üretim destekleri başlığında, Başkent’imize çok değer katacak bir sürpriz hazırladığımızı buradan ilan ediyorum. Gölbaşı ilçemizde, tam 2 bin 700 dönümlük dev alanda ‘Başkent Ankara Kalkınma Projesi’ni hayata geçiriyoruz. BAKAP Tarım Kampüsü’nde şimdiden üretime başladık. Tarım Kampüsü’müz, dünyada tarımsal eğitim, tarımsal AR-GE, tarımsal üretim ve tarım turizmi bileşenlerini bir arada bulunduran ilk tarım merkezi olacak. Turizm, eğitim ve rekreasyon temaları ile bu merkezimizin alanında bir ilk olmasının heyecanını yaşıyoruz. 39 kilometre yürüyüş yolu, 19 kilometre bisiklet yolu ve on binlerce ağacın yer aldığı projemiz hızla devam ediyor.
"BUĞDAY ÜRETİMİNİ TEŞVİK ETMEK İÇİN 14 MİLYON 500 BİN KİLO TOHUM DESTEĞİ VERDİK"
Ankara’da, nohut üretimini desteklemek için 3 yılda toplam 4 milyon 500 kilogram tohum desteği sağladık. 501 bin adet yağlık lavanta fidesi desteği yaptık. Yaşanan iklim değişikliği ve ekonomik dalgalanmalar sonucunda buğday üretiminde azalma eğilimi vardı. Bu yüzden 2 yılda, çiftçilerimize buğday üretimini teşvik etmek için 14 milyon 500 bin kilogram tohum vermek suretiyle üretimin devamlılığını sağladık.
Ankara’nın önemli tahıl üretim kalemlerinden olan arpa tohumundan 3 milyon kilogram dağıtarak üreticilere destek olduk. 2022 yılında, KIRBİS üzerinden yeni ekim dönemi için buğday ve arpa tohumu talep başvurusu yapan üretici sayımız 30 bini buldu. Başvurular kontrol edildikten sonra almaya hak kazananların Başkent Kartları’na tohum bedelleri yatırılacak.
“SEÇİMLERDEN ÖNCE VERDİĞİMİZ BİR SÖZÜ DAHA HAYATA GEÇİRDİK”
Tüm bunları yaparken seçimlerden önce verdiğimiz bir sözü daha hayata geçirdik. Ülkemizin ilk çiftçi kartı olan Başkent Çiftçi Kartı’nın, 37 bin 367 çiftçimize dağıtımını tamamladık. Bu kart sayesinde çiftçimiz, artık istediği tohumu istediği yerden de satın alabilecek. Bunun da müjdesini buradan vermek istiyorum. Böylece üreticinin bulunduğu bölgedeki ekolojik özelliklere uygun tohumu alabilmesini sağlarken tohum bayilerine de ekonomik açıdan katkı sunacağız. Traktörü olan 17 bin 716 üreticimizin Başkent Kartı’na 34 milyon 656 bin lira yatırarak mazot almalarını sağladık.
“KENTİMİZDE İTHAL AĞAÇ VE BİTKİ DÖNEMİNİ SONLANDIRDIK”
Verim kaybını engellemek amacıyla 12 bin 143 üreticimize Belplas şirketimizin ürettiği 1 milyon 220 bin litre gübre desteği vererek onların yanında olduk. Kentimizde ithal ağaç ve bitki dönemini sonlandırdık. Park ve bahçelerde kullandığımız dış mekan süs bitkilerinin Ankaralı üreticiler tarafından üretilmesi için sözleşmeli üretim modelini hayata geçirdik.
HAYVANCILIK DESTEKLERİ
Manda yetiştiriciliğini teşvik etmek için 153 gebe manda, Ankara tiftik keçisinin gen kaynağını korumak amacıyla 379 adet teke dağıtımı gerçekleştirdik. Hayvan yetiştiricilerine kaba yem ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 3 yılda 2 milyon kilogram yem bitkisi tohumu desteği verdik. Tarım Kampüsü’müzde kendi yetiştirdiğimiz bin 502 ton mısır silajını, ilimizdeki 680 kadın üreticimize ücretsiz olarak dağıttık.
“SU KAYNAKLARI TARAMASINA BAŞLADIK”
Ankara’nın tüm su kaynaklarının taramasına başladık. Yakında Ankara Su Ürünleri Rehberi’ni de halkımıza sunacağız. Seçimlerden önce söz verdiğimiz sulu tarım projesine de başladık. Belediye eliyle yapılacak en büyük kapalı sulama sistemi için çalışmalarımızın büyük kısmını tamamladık. İnşa edilecek şebeke ile tam 6 bin 370 dekar alan sulamaya açılmış olacak. Böylece Kesikköprü suyundan da tarımsal alanda faydalanıp yerel ekonominin kalkınmasını sağlayacağız.
“ÜRETİCİLERİMİZE EĞİTİM ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK”
Başkent Marketlerimiz, kooperatiflerin pazara erişimini sağlamak, kooperatifleşmeyi teşvik etmek ve üreticiden tüketiciye sağlıklı ürünleri ulaştırılması için 6 market 3 şube ile hizmet vermeye başladı. Üreticilerimize eğitim çalışmalarına da başladık. Bu kapsamda bin 274 üreticiye ve 167 öğrenciye arıcılık, hayvan besleme ve su ürünleri gibi alanlarda eğitimler verdik. Muhtarlarımızdan ve üreticilerimizden gelen talepleri incelemek, verilen destekleri ve sorunları yerinde gözlemlemek için bin 339 adet arazi etüt çalışması yaptık ve raporladık.
“ALINAN TOHUMLARIN EKİLİP EKİLMEDİĞİNİ UYDUDAN TAKİP EDİYORUZ”
Artık köylerdeki bu internet aracılığıyla buğday üreten Mehmet Abi’miz, sebze fidesi diken Fatma Abla’mız, ürününe gübre atmak isteyen genç Ahmet kardeşimiz, köyünden telefonunu kullanarak sistemimize başvurusunu yapabiliyor. Ülkemizin ilk elektronik talep toplama sistemini kurarak Kırsal Bilgi Sistemi’ne geçiş dönemini başlattık. Üreticilerimiz, sisteme kayıt yaptıkları her bir parsel ile ilgili teknik bilgileri, kendilerine özel sayfalarından takip edebiliyor. Örneğin, dolu yağışı uyarısını veya don uyarısını çiftçilerimize zamanında bildiriyoruz. Alınan tohumların ekilip ekilmediğinin de uydu ve drone görüntüleri ile takibini sağlıyoruz.
Ankara’da Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 45 bin çiftçimizin 33 binine tohum desteği verdik. Buğdayda, 2022 yılında 25 ilçemizde 11 bin 564 çiftçimiz 1 milyar 277 milyon lira; arpada, 2022 yılında 6 bin 331 çiftçimizin geliri toplam 248 milyon lirayı aştı. Ankaralı üreticiler, bitkisel üretim destekleri aracılığıyla 3 milyar 475 milyon lira, hayvancılık destekleri aracılığıyla 24 milyon 722 bin lira, tarımsal sulama ve altyapı destekleri aracılığıyla 740 milyon lira gelir elde etti.
2023 HEDEFLERİ
2023 yılındaki hedeflerimizi de belirledik ve şimdiden hazırlıklara başladık. Büyükşehir Belediyemizde yeni kurulan kırsal kalkınma bütçe içi işletmesi ile üreticilerimizin ürünlerinin pazara erişimini hızlandırmak ve daha fazla para kazanmalarını temin etmek amacıyla ürün işleme ve depolama tesisleri ilçelerimizde kurulacak. Örneğin Çubuk ve Ayaş ilçelerimize soğuk hava deposu, Beypazarı ve Kızılcahamam ilçelerimize jeotermal kurutma, Kalecik’te köylere üzüm sıkma makinaları gibi tesisleri kazandıracağız.”
CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU''NUN AÇIKLAMALARI
Daha sonra söz alan Kemal Kılıçdaroğlu, çalışmalardan dolayı Mansur Yavaş ve ekibine teşekkür etti. CHP’li belediyelerin ayrımcılık yapmadan herkese hizmet götürdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"BELEDİYE BAŞKANLARI ELLERİNDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERİYORLAR: Sayın Genel Başkan’ım (İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener), belediye başkanları gerçekten ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Onların engellendiğini, büyük zorluklar çıkarıldığını biliyorum. Ama Sayın Genel Başkan’ım, şunu söylüyorum belediye başkanı arkadaşlarıma; ‘Şikayet etmeyeceksiniz, sizin göreviniz sorunları aşmak ve halka hizmet etmek’. Onu yapıyorlar. Yapmaya devam ediyorlar.
HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ: İzlerken bir çiftçi arkadaş diyor ki ‘Şimdiye kadar görülmemiş bir şey’, sıvı gübre dağıtılırken. Şimdiye kadar görülmemiş aslında çok şeyi, Allah nasip eder, ittifak olarak iktidara geldiğimizde bütün Türkiye’ye de dünyaya da göstereceğiz. Şimdiye kadar yapılmayan ama bundan sonra yapılacak olan her şeyi… Türkiye’yi büyütmek için, Türkiye’yi kalkındırmak için, işsizlik belasından bu ülkeyi kurtarmak için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Bundan bütün vatandaşlarımın emin olmasını isterim.
ÜRETİCİ DE ÇİFTÇİ DE AİLESİ DE KAZANIYOR: Geçmişte Ankara’nın caddelerine, sokaklarına ağaç dikmek için ağacı yurt dışından ithal ettiler. Akıl var, mantık var. Ya ormanlarımız var; ağaçlarımız, fidelerimiz var. Bunlar dışarıdan niye gelir? Şimdi bunları Mansur Başkan’ımız; burada bizim çiftçilerimiz üretiyor, onlardan satın alınıyor. Ve herkes kazanıyor. Mansur Başkan da üretici de çiftçi de ailesi de kazanıyor. Gelir elde ediyorlar, daha iyi bir hayat standardı yakalıyorlar. Dolayısıyla mutlu bir tabloyu ortaya koyuyorlar.
BU KADAR BEREKETLİ TOPRAKLAR NİYE EKİLMİYOR: Hollanda dediğimiz bir ülke var. Toprakları Konya’dan küçük. Hollanda’nın yıllık tarım ürünü ihracatı 180 milyar doların üstünde. Ama devasa Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 18-20 milyar dolarlık ancak ihracat yapıyor. O zaman soru şu; bu kadar bereketli topraklar niye ekilmiyor? Niye çiftçiyi toprağa küstürdük? Çiftçinin hakkını, alın terini niye teslim etmedik? Neden aracılara, çiftçinin alın terini bir anlamda kurban ettik? Bütün bunları aşmak mümkün. İnşallah hep beraber aşacağız.
BİZİM KİTABIMIZDA AYRIMCILIK YOKTUR: Başkan’ın yaptığı güzel bir şey daha var. Bir çiftçi arkadaşım söyledi; ‘Ayırt etmeden herkese hizmet ediliyor’. Evet, vatandaşlar arasında ayrımcılık olmayacak. Bizim kitabımızda ayrımcılık yoktur. Oy verir-vermez, o onun tercihidir. Ama siyaset kurumu, o kişiye hizmet götürmek zorundadır, sorununu çözmek zorundadır. Beraber, kucaklamak zorundadır. Var olan sorununu çözdükten sonra onu kucaklamak, dinlemek zorundadır. Yeni bir iklime, anlayışa, birlikte yaşama anlayışına, yeni bir sevgiye hepimizin ihtiyacı var.
YENİDEN KÖYLÜYÜ BU MİLLETİN EFENDİSİ YAPMAYA KARARLIYIZ: Hüdayda oynandı burada. Hüdayda’nın başındaki müzik hüzün doludur. Ciğerinizde böyle bam teli çalar. Ama arkasından bir sevinç vardır, bir oyun havası vardır. Dolayısıyla Hüdayda’yı hep Milli Kurtuluş Savaşı sürecindeki düzene bağlarım. O heyecana bağlarım. Başlangıçta kaygılar, hüzünler vardı, ama daha sonra Milli Kurtuluş Savaşı ve bağımsız bir Türkiye vardı. Dolayısıyla Hüdayda deyince hep Türkiye Cumhuriyeti tarihinin akışı geçer gözlerimin önünden. Ben, bütün üretici kardeşlerime, alın teri döken kardeşlerime… Bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal, ‘Köylü milletin efendisidir’ demişti. Biz, yeniden köylüyü bu milletin efendisi yapmaya kararlıyız."