Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 16 Nisan'daki anayasa değişikliğinde milletvekili yaşının 18'e indirilmesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Şimdi bize bir anayasa değişikliği getiriyorlar. Maddelerden birisi 18 yaşında milletvekili olma imkanı. Sizin çocuğunuza milletvekili olma kapısını açacaklar mı? Hem 18 yaşında milletvekili olacak, 2 yıl içinde emekli olacak, ömür boyu askerlikten emekli olacak, Sakaryalı dönerci Ahmet'in çocuğu olacak öyle mi? Sizin çocuklarınız -30 derecede El Bab'a gidecek. Size 'Ne güzel çocuğunuz şehit oldu' diyecekler. Sen niye göndermiyorsun?" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar:
EKONOMİNİN NEREYE GİTTİĞİ BELLİ DEĞİL
"Samimi söylüyorum, bir siyasi partinin, bir CHP Genel Başkanı olarak değil, bir annenin evladı olarak söylüyorum size. Ülkesini seven, hiçbir ayrım yapmayan; bize oy vermeyen anneye anne demeyecek miyiz? Anneleri el üstünde tutuyoruz. Sevgili peygamberimiz ne diyor? Cennet anaların ayakları altındadır. Geliyorum günümüze; anneler için çok şey söyleniyor. Anneler çocuklarına iş bulabiliyor mu? Doğu ve Güneydoğu'ya gidiyorlar. Oraya gittim ben, yemeği birlikte yedik. Biz bu ülkede barış istiyoruz. Bu ülkede ayrılık gayrılık olmasın istiyoruz. Bu kadar acı, bu kadar derdimiz var. Ekonominin nereye gittiği belli.
BENİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLERİN DE HAKKINI SAVUNUYORUM
Çocuklarımızı El Bab'a gönderiyoruz, 70'i aştı şehitler. Az önce oğlu El Bab'da şehit olan bir aileyi ziyaret ettim. Yüreği yanan anneler, yüreği yanan babalar. Sevgi varken, barış varken, niye kavga ediyorlar? Çıkıyor birisi; "Hakaret ediyoruz, yine kavga etmiyor" diyor. Ben annemden babamdan kavga etmeyi öğrenmedim ki, sevgi gördüm ben. Bu ülkede yaşıyorsak hem benim için demokrasi gereklidir, hem benim gibi düşünmeyenler için gereklidir. Ben benim gibi düşünmeyen insanların da hakkını hukukunu savunuyorum. Bugün 150'nin üstünde tutuklu gazeteci var. Ne yaptı gazeteciler? Yazı yazdı. Bir insan yazı yazdı diye tutuklanır mı? (Hayır sesleri..) Elbette "Hayır" diyeceğiz. Çünkü biz ülkemizde demokrasi istiyoruz, ülkemizde birlikte yaşamak istiyoruz. Anlaştık mı?
EVET DEMEK TÜRKİYE'Yİ FELAKETE SÜRÜKLER
Sen de gönder. Sözde tuzak kurmuşlar anayasa değişikliğinin içine, niye muaf askerlikten ömür boyu? 450 milletvekili neyinize yetmedi? 550'ye çıkardınız, şimdi de 600'e çıkarıyorsunuz. Çıkın "Biz şu sebepten 600'e çıkarıyoruz" deyin, diyebiliyor musunuz? Milletin iradesini temsil etmek istiyorsanız seçim barajını kaldırın. Saadet Partisi'nden de, Vatan Partisi'nden de, yüzde 1'i aşan partinin genel başkanı Meclis'e girsin. Onlar da gelsinler, onlar da tartışsınlar. Belki bizim eksiğimiz var?
FATURASINI TÜM TÜRKİYE ÖDEYECEK
Bütün yetkileri tek adama vereceğiz diyorlar. Verelim mi? (Hayır sesleri). Arkadaşlar akıl akıldan üstündür. Ailede bile önemli kararlar alınırken karı-koca bir araya gelip, oturup konuşurlar. Bunların hiçbirisi olmayacak. Hem cumhurbaşkanı olacak, hem partinin genel başkanı olacak. Kabul mü? (Hayır sesleri). Bütün yetki bir kişiye verilemez. Tarihte de verilmemiştir. Sadrazam vardı Başbakan pozisyonunda, vezirler vardı bakan pozisyonunda. Şimdi bunların hepsini kaldırıyorlar. Hata yaparlarsa ne olacak? Faturasını tüm Türkiye ödeyecek.
EVET DİYENLER SANDIKTA HAYIR OYU KULLANACAK
Her evde tencere kaynasın istiyoruz, her evde huzur, her evde bereket olsun istiyoruz. Kadının elinin değdiği her şey bereketlidir. Böyle gördük, böyle öğrendik, böyle yaşadık. Bir ülkede insanlar mutlu mu diye bakarsınız. Bunun tek bir ölçüsü vardır, eğer o ülkede kadının yüzü gülüyorsa o ülkede huzur var demektir. Kadın düşünceliyse, kaygılıysa o ülkede huzur yok demektir. Nereye giderseniz gidin, Türkiye'de anneler huzursuz. Bütün annelerin huzur içinde çocuklarını annelerine gönderdiği bir ülke istiyoruz. Birinci ayağı hayır demekle başlıyor.