Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Sık sık adaletten bahsediyoruz, adalet yürüyüşü yaptık. Adalet insan olmanın gereğidir. Eğer bir haksızlığa uğradıysanız birilerinin size hakkınızı teslim etmesi lazım. Adalet mülkün, yani devletin temelidir. Adalet bütün dünyayı ayakta tutan temel kavramlardan birisidir. Biz kendi ülkemizde adaleti aramak zorundayız. Adaleti dağıtacak olanların, hakimlerin adaleti yıpratmamaları için hukukun üstünlüğüne göre karar vermeleri gerekir."
"YARGIYA TALİMATIN ADRESİ SARAY"
"Bir uyuşturucu baronu, daha önce gözaltına alınmıştı, tutuklanmıştı. Ergenekon dönemi sırasında bu baron gizli tanıktı. Sonra kumpas olduğu çıktı ortaya. Bu uyuşturucu baronu tekrar gözaltına alındı. Mahkemeye çıktı, tutuklandı. Ama bir süre sonra serbest bırakıldı. Niye serbest bırakıldı? 'İktidar partisinden eski milletvekili defalarca beni aradı, baskı yaptı' diyor tahliye eden hakim. Bu mudur adalet? Bir daha soruyorum. Bu mudur adalet? Bu adaleti yaratan kişi, şimdi Saray'da oturan kişidir. Yargıya doğrudan doğruya talimat veren kişi Saray'daki kişidir."
"KAŞIKÇI CİNAYETİ İÇİN NEDEN TÜRKİYE SEÇİLDİ?"
"Adamlar program yaptılar. Katiller uçaklarla geldi, otellere yerleştiler, cinayeti işlediler, ellerini kollarını sallayarak ülkelerine döndüler. Katillerin gitmesine niçin izin verildi? Hangi gerekçe ile gitti? Papaz nasıl gittiyse, katiller de öyle gitti, hiç değilse papaz katil değildi. Adamlar ellerini kollarını sallayarak VIP'ten gitti. Bana bu ülkede adalet var diyeceksin ondan sonra.
Uluslararası hukukun bize verdiği hakkı bir iktidar neden kullanmaz? Konsolosluğun etrafı sarılır, konsolos gözaltına alınırdı. Dünyada ve geçmişte örnekleri var. Böyle dünya lideri mi olur?
Allah konuşturuyor, 'Biz elimizdeki bilgi ve belgelerin kopyalarını Suudilere verdik' diyor. Suudi Arabistan'dan bir siyasi yetkili talimat vermese 15 kamu çalışanı buraya mı gelir? Bu talimatı kim verdi, ben de sen de biliyorsun. 'Elimizde bilgi ve belgeler var' diyor. Peki kardeşim, sen neden bu katilleri serbest bıraktın? Cumhurbaşkanlığı görevini neden devre dışı tuttun? Neden bu cinayet için Türkiye seçildi? Niye Türkiye? Hangi gerekçe ile Türkiye? 'Sen, burada gazeteciyi öldür, biz seni buraya sağ salim geri getiririz' dediler."
"KİM OPERASYON ÇEKTİ AÇIKLAYIN"
"Bakan Albayrak, Plan Bütçe Komisyonu görüşülürken 'dış güçlerden saldırı var' diyor. '10 Ağustos'a yönelik spekülasyonlar hazırlayanlar duvara tosladı' diyor. Arkadaşlarıma dedim, hemen TBMM'de hangi ülkenin başkentinde Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir mali operasyon yapılıyorsa bunu bilelim ve ne yapılması gerekiyorsa topyekün bir şeyler yapalım. Grup başkanvekillerimiz önergeyi verdiler. Gelsin açıklasın. Efendim bu olmaz. Belki gizli olabilir. O zaman kapalı oturum yapalım. O da reddedildi. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum, Albayrak'a sesleniyorum, bir ülkenin başkentinde Türkiye'ye operasyon düzenleniyorsa bunu bize açıklamak zorundasınız. Açıklamazsanız yalan söylüyorsunuz."
"İLAÇ SIKINTISI BAŞLADI"
"Bazı ameliyatlar zorunlu olmadıkça yapılamıyor, ilaç sıkıntısı başladı. Ülke tarihinde bir ağrı kesicinin temininde sıkıntı yaşanıyor. Olası bir salgını önleyecek grip aşısı bulunmuyor. Kim yönetiyor bu ülkeyi?
İlaç ateş pahası ama mutfakta da yangın var. Her şey ateş pahası. Biz Türkiye'yi krizden çıkarmak için 13 madde sunduk. Kapasite var, iyi yönetilirse bu kapasite sonuç verir."