Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri’ne de el attı
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, yeni Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e “İstanbul DGM’deki Kanal 7 ve Yurt Haber Ajansı ile ilgili yürütülen soruşturma dosyası nerede?” sorularını yöneltti
Birçok yolsuzluk olayını gün yüzüne çıkaran CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Feneri olayına da el attı. Kılıçdaroğlu, yeni Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e, “İstanbul DGM’de Kanal 7 ve Yurt Haber Ajansı (YHA) ile ilgili olarak yürütülen soruşturma dosyası nerede?” sorusunu yöneltti. Kılıçdaroğlu, “Adalet Bakanı’nın Ali Dibo ile ünlenen bir ismi var. Bu ismi temize çıkarmak istiyorsa Deniz Feneri e.V ve Kanal 7 ilişkilerini gösteren devletteki tüm yazışma ve dosyaların ilgili savcılığa intikal ettirilmesini istemesi lazım” dedi. Milliyet gazetesinin haberine göre, Kılıçdaroğlu, akıbeti bilinmeyen DGM dosyasının bulunup Deniz Feneri soruşturmasıyla birleştirilmesi gerektiğini kaydetti. Kılıçdaroğlu, kayıp dosya hakkında şu çarpıcı bilgileri verdi:
Açıkça yazıyor
“Kanal 7’nin hesapları daha önceden zaten incelenmiş, soruşturmalar yapılmış, ifadeler alınmış. Bu ifadelerde de Almanya’dan para geldiği ve Zekeriya Karaman’a (Kanal 7 kurucu ortağı) verildiği açıkça yazıyor. Sonra DGM’ler kapatılıyor, İstanbul DGM’deki bu dosya nereye gitti, akıbeti nedir? Bu dosyanın Deniz Feneri davası ile birleştirilmesi lazım. O dosyanın içinde para hareketlerini ve ilişkilerini gösteren İstanbul Mali Şube’nin hazırladığı şemalar var. Fener davasında olduğu gibi burada da yine Zekeriya Karaman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan, Zahid Akman (RTÜK Başkanı) var. Deniz Feneri yerine Yurt Haber Ajansı var. O yıllarda Deniz Feneri henüz kurulmamış ama aynı ilişki devam ediyor. Bu ilişkiler bütün çıplaklığıyla ortaya konulmuş vaziyette. Bankalar yeminli murakıbı dosyası var, bu dosya Deniz Feneri dosyası ile birleştirildiğinde ilişkiler zincirinin tarihi süreci yakalanmış olacak.”
Bilgi verilmedi
SPK uzmanının SPK Başkanı’na 23 Haziran 2007’de sunduğu ve sümenaltı edilen bir rapor da olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Raporda ’Kanal 7 hesaplarına giren paraların bir kısmının yardım ve bağış olabileceği’ifadesi var. Orada kendilerine doğru bilgi verilmediği de yazılı. SPK Yönetim Kurulu 3 uzmanın talebine karşı dosyayı savcılığa göndermeme kararı aldı. Bu dosyanın Deniz Feneri, Kanal 7 ilişkisi yurtdışı bağlantıları, Almanya’dan alınan bilgiler de içinde olmak kaydıyla savcılığa gitmesi lazım” diye konuştu.
AKP özel olarak koruyor
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, “SPK uzmanları raporda, ’Şirket kayıtları doğru değil, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’na bildirin’diyor. Ama şu ana kadar bildirilmiş değil. Bu resmen görevi kötüye kullanmaktır” dedi. Almanya’dan Deniz Feneri e.V dosyası gelene kadar Türkiye’de bu grubun üzerine hiç gidilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Üzerlerine gidilmedi çünkü Zekeriya Karaman’ı AKP hükümeti özel olarak koruyor. Sağlıklı sonuç için SPK dosyası ve eklerinin de Deniz Feneri davasına dahil edilmesi lazım” diye konuştu. İstanbul mali polisinin 2001 yılında hazırladığı şematik tabloda tüm şirket ve kişi ilişkilerinin ortaya konulduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, “Mali polisin 25.10.2001 tarihli zaptetme tutanağında, toplam 116 belgeye el konulduğu belirtiliyor. Bunlar nerede, içlerinde çok önemli şeyler var” diye sordu.
2001 yılındaki ifade: Paralar Karaman’a
Kanal 7 televizyonunda o dönem yapımcı yönetmen olarak görev yapan Cengiz Yargıç’ın 1.12.2001 tarihinde İstanbul Mali Şube Müdürlüğü’ne verdiği ifadede, “Almanya’da Milli Görüş teşkilatına bağlı şahıslar camilerde parayı topluyorlardı. Komisyonların alınmasından sonra arta kalan paralar valizlerle Türkiye’ye sokuluyordu. Kanal 7 temsilcisi Mehmet Gürhan’ın bu yolla para soktuğunu duydum. Parayı Türkiye’ye getiriyor ve direk Zekeriya Karaman’a veriyorlardı” dediği görülüyor.