CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda partililere seslendi. Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde kamuoyunda Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığıyla bilinen Kadir Mısıroğlu'nu tedavi gördüğü hastanede ziyarete giden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a tepki gösterdi.
"Sevgili Recep Bey, sen 'keşke Yunan galip gelseydi' diyen Kadir Mısıroğlu soytarısının görüşlerine katılıyor musun?" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu soytarı Kurtuluş Savaşı'na, Milli Mücadeleye ihanet etti. Sen de bunun gibi mi düşünüyorsun?" şeklinde konuştu.
İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:
CHP iktidarında baş tacı yapacağımız tek meslek öğretmenlik mesleği olacaktır. Taşımalı eğitime kesinlikle son vereceğiz.
Ocak ayında iş kazası sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 141. CHP toplumun her kesiminin umudu olmuş durumda. Kimin bir sorunu varsa gelip kapımızı çalıyor.
Geçenlerde bir grup imam geldi. Köylere atanıyorlar. Bir süre diyorlarki bunlara siz imam değil çaycı ve temizlik görevlisi olacaksınız. Geldiler bizim sorunumuza çözüm bulun dediler. Toplam 4995 kişi. Tamamına söz veriyorum.
Siz görevinizi yaptığınız sürece biz her zaman size destek vereceğiz. Biz kimsenin aşıyla işiyle uğraşmayız.
İşsizlik Türkiye’nin en temel sorunu. Kim hangi dalda eğitim yapmışsa o alanda faaliyet göstermeli. Bankalara bireysel kredi borcunu ödemeyenlerin sayısı 1 milyona yaklaştı. Onlar sizi anlamazlar onlar din ticareti yaparlar biz herkesin dinine saygı duyarız.
"MISIROĞLU SOYTARISININ GÖRÜŞLERİNE KATILIYOR MUSUN?"
Kadir Mısıroğlu diye bir soytarı var, bu soytarı keşke “Yunan galip gelseydi” diyor. Bu soytarıya önce Saray’ın kapılarını açtılar sonra Erdoğan ve Meclis başkanı ziyarete gitti! Barış isteyen akademisyenleri ihraç edeceksin, pasaportlarına el koyacaksın, bu tarz soytarıları el üstünde tutacaksın, bu böyle olmaz. Soruyorum: Sevgili Recep Bey, sen "keşke Yunan galip gelseydi" diyen Kadir Mısıroğlu soytarısının görüşlerine katılıyor musun? Bu soytarı Kurtuluş Savaşı'na, Milli Mücadeleye ihanet etti. Sen de bunun gibi mi düşünüyorsun? Adam gibi cevap ver...
Öğretmenleri baş tacı yapmamız gerekirken onların pres makinalarında ölmesini kabul edemiyorum. Bakan diyor ki 109 bin öğretmen açığı var. Niye almıyorsunuz bunları? 2018'in ocak ayında iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 141.
İmam kardeşlerimin tamamına söz veriyorum. Siz görevinizi yaptığınız sürece biz size her türlü desteği vereceğiz.
Osmanlı diyor, Osmanlı'nın kendi parasını basacak parası yoktu.
"ŞEKER FABRİKALARI CUMHURTİYETİN KALESİDİR"
Şeker fabrikaları açıldığında duygu ve heyecanı görmüştüm. Bizim de memleketimizde şeker yapılabiliyor deniliyordu. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını halkın vergileri ile kurulan fabrikaları sata sata bitiremediler. Biz niye karşı çıkıyoruz?
Tarihimize sahip çıkmak için. Türkiye, şeker ithal eden bir ülkeden bugün şeker ihraç eden bir ülkeye gelmiştir. Her fabrika cumhuriyetin kalesidir. Sahip çıkmak hepimizin görevidir.Bugün şeker sektörü yaklaşık 3 milyar dolarlık bir katma değer yaratıyor.
Nişasta bazlı şeker obeziteye yol açar. Batsın sizin milliliğiniz, yerliliğiniz. Bu yolu nasıl açtılar. Önce Cargill'in kurulmasına imkan sağladılar, bütün hukuksal zemini zorlayarak. Sonra şeker kurumu tümüyle kapatıldı.
Fabrikaların gerçek sahibi halk ama Man Adası'nda vergi ödememek için şirket kuranlar sahibi değil. Şeker fabrikalarını her ortamda destekleyeceğiz. Satılmaması için de elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz. Buradan şeker fabrikalarında çalışan işçilere de seslenmek isterim. Sizin hakkınızı hukukunuzu savunan biziz. Sizin güzel bir sloganınız var. Susma sustukça sıra sana gelecek. Şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi. Biz sonuna kadar sizi destekleyeceğiz. O fabrikalar kolay kurulmadı. Biz şeker fabrikalarında çalışan işçilere kadro diye mücadele ederken onlar yok etmek istiyorlar. Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir.
Gençliğe her zaman güveniyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'yi gençlere emanet etti. Size bir çift sözüm var. 2019'a hazırlık yapıyor muyuz? 2019'da o diktatörü saraydan indireceğiz. Hiç kimse endişe etmesin. Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz. Şu çok önemli. Birlikte olursak, birlikte mücadele edersek, demokrasi için, birlikte yaşamak için, o zaman gerçek anlamda gücümüzü ortaya koymuş oluruz. Kim demokrasiyi, insan haklarını savunuyorsa, yargı bağımsızlığını savunuyorsa onlarla birikte demokrasi mücadelesi vereceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız.