CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi söylüyorlar; 'Efendim işte bilmem ne, hava alanında oldu, validen özür dilemezsen o koltuğa kimse seni otutturmaz.' Ne derlerse desinler. En büyük irade milletin iradesidir." dedi.
Ordu Havalimanı'nda yaşanan olaya değinen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Şimdi söylüyorlar; 'Efendim işte bilmem ne, hava alanında oldu, validen özür dilemezsen o koltuğa kimse seni oturtturmaz.' Ne derlerse desinler. En büyük irade milletin iradesidir. Milletin idaresinin üzerinde demokrasilerde başka bir irade yoktur. Demokrasilerde vatandaşın iradesi, herkesin başının tacıdır. Sonunda herkes buna saygı duymak zorundadır."
Genellikle baskıcı rejimlerin, toplum üzerinde baskı kuranların bir şekli ile kaos ortamı yarattığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ama biz dünya siyaset tarihine şöyle bir şey armağan ediyoruz. Bu seçimlerde kaos yaratmadan, sokağa çıkmadan, biber gazı yemeden, polis copu yemeden, özgür irademizle sandığa gidip, tek adam rejimine demokrasi dersi vereceğiz." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, demokrasinin kendileri gibi düşünmeyen insanlar için de ihtiyaç olduğunu dile getirerek, "Biz adaleti sağlamak zorundayız. Bütün peygamberlerin geliş nedeni adalettir. Vicdanı olan herkes adaleti savunur. Adalete bu toplum susadı. Adalet istiyoruz hepimiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de kaybolan adaletin sandıkta arandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla gidip adaleti sağlamak zorundayız. Kendi özgür irademizle gitmeliyiz adaletten yana oy kullanmalıyız. Baskıya rağmen, entrikalara rağmen, yargı üzerine baskı kurup, kumpas kurmalarına rağmen, kapalı kapılar ardında milli iradeye darbe yapmalarına rağmen adaleti sağlayacağız." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin kendi kimliğinden ötürü ötekileştirilmesini doğru bulmadıklarını dile getirerek, "Herkesin kimliği kendi şerefidir. Hiç kimse kimliğinden ötürü ötekileştirilmemelidir. Ama o kimliğin ön gördüğü veya kimliğin yaşadığı kuralları da saygıyla karşılamalı. Her kimliğin, her bölgenin kendine göre kuralları vardır. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin zenginliğidir." diye konuştu.
Hiçbir siyasetçinin düşüncelerinden ötürü hapse atılmadığı, hiçbir akademisyenin imzaladığı barış bildirisi dolayısıyla işinden olmadığı, hiçbir gazetecinin hapse atılmadığı bir Türkiye istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Düşünce farklılığı bir toplumun zenginliğidir. Hepimiz aynı şeyi düşünürsek Türkiye'yi büyütemeyiz. Aksi düşünceye mutlaka bakmamız lazım. Ama birisi farklı bir şey söyledi diye onu hapse atmak, tutuklamak 21. yüzyılın Türkiyesine de yakışmıyor." dedi.
Demokrasiden, insan haklarından, düşünce özgürlüğünden yana olan insanların demokrasi platformu adı altında kendilerine destek verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun adına sandıkta ittifak dediklerini sözlerine ekledi.