CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalar yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
“2020 yılının ilk toplantısı dolayısıyla ilk toplantı üzerinde bir şekilde Türkiye’nin geleceği konusunda endişeler taşıyoruz. CHP olduğu sürece 82 milyonun umudu var, o umudu büyüteceğiz. Terörle mücadele hepimizin ortak görevidir. PKK ile girdiği çatışma sonucu şehit olan askerlerimizin ailesine başsağlığı diliyorum. Gazilerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Arada güzel haberler de geliyor. Voleybol milli takımımızı yöneticilerini ve antrenörlerini kutluyorum.
Türkiye’de nasıl yaşamak istiyoruz? Bu soruyu soralım, herkes huzur içinde birlikte yaşamak istiyor. Yatağa aç girmeyen, ekonomik olarak güçlü, fabrikalarımızın maş ürettiği, aslında istediğimiz Türkiye böyle bir Türkiye. Bu istediğinin temelini hukuk devleti kavramı oluşturur. Hukukun üstünlüğü, hak aramak, haksızlığa karşı mahkemede hak aramak. Hepimiz geleceğimizi güvence altına almak istiyoruz. Gazilerimiz onurumuzdur, şerefimizimdir, geleceğimizdir. Gazilere hak vermeyen mahcup bir parlamento var. Haklarını vermeyen bir iktidar var. Söz veriyoruz, hakkınızı arayacağım namus sözümdür.”
ADALET ADAMA GÖRE DEĞİŞMEZ
"Allah aşkına bana söyleyin anayasa diyor ki vatandaşını huzurunu güvenliğini sağlayacaksın. Sonra geliyorlar gazinin elinden aylığını alıyorlar. Sanki kaç lira veriyorsun. Adalet dediğimiz kavram ciddidir adalet evrenseldir, adama göre değişmez. İnsanoğlu bütün hayatını adaleti aramak için geçirmiştir. Gazilerde adalet arıyor. Önce parayı veriyorsun sora niye elimizden alıyorsun diyolar. Tasarruf için öğrencinin yemeğinden mi tasarruf edeceksin, dolarla para verdiğimiz yollar hastaneler köprüler var köşeyi döndüler oradan tasarruf var. Oradan alıp vatandaşa vereceksin. Sen tam tersini yapıyorsun."
"SİYASET KİRLİLİĞİ KABUL ETMEZ"
“Anayasa’nın 28. maddesine göre basın özgürdür, hürdür. Medyanın görevi gelişmiş demokrasilerde gücü denetler. Gücü elinde bulundurun kibir sahipleri havuz medyasını oluşturdular. Kendi gazeteleri kendi televizyonları. Ama o gazeteleri kimse okumuyor televizyonları da izlemiyor. Günün 24 saati aleyhimizde yayın yapıyorlar, kendilerine teşekkür ediyorum. Propagandamızı yapıyorlar. Verilmeyecek hesabımız yoktur nokta. Ama kibir abidesi zatın verilecek hesabı var. Trump ne dedi mal varlığını alıştırırım. Senin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bilmediği paran var ben onu biliyorum bak beni kızdırma demektir o. Erdoğan’ın ne demesi lazım: ‘Benim hesabını vermeyecek malım yok araştırmazsan namertsin.’ Ama demiyor. Bunu 82 milyonun vatandaşın vicdanına havale ediyorum. Başka bir devletin başkanı mal varlığıyla tehdit ediyor. Siyaset kirliliği kabul etmez.”
"SARAY'DA LALE DEVRİ YAŞANIYOR"
"18 yılında geldiğimiz nokta 2020 yılındaki asgari ücret açlık sınırının altında. İşsizlik çözülmedi. Saray'da oturanların hiçbiri işsiz değil. Saray'ın mutfağı zengin, çalışmaya ihtiyaçları da yok. Çöpten kağıt toplayanlardan haberleri yok, lale devri yaşıyorlar. Hiçbir şeyden haberleri yok.
İşsizliğin ne olduğunu bilmiyorlar. İşsizliğin nasıl bir felaket olduğunu bilmiyorlar. Anne işsiz baba işsiz çocuk işsiz elektrik parasını ödeyemiyorlar. İşsizliğin sosyal bir felaket olduğunun farkında değiller. Her belediye başkanımızın önünde 20 bin ile 100 bin insan arasında iş isteyenlerin dilekçeleri var. Erdoğan’ın önünde var mı dilekçe yok. Bu iktidar kimden yana fakir fukaradan mı yana hortumculardan mı yana. Adım gibi biliyorum bunlar hortumculardan yana. Verginin adaletle alınması lazım, verginin de adil olması lazım. Sosyal devlet için vergi alınır. Anayasa ne diyor herkes gücüne göre vergi öder. Herkes vergi veriyor, devletin tepesindeki insanlar yurt dışında naylon şirket kuruyorlar, vergi vermemek için. Anayasa’nın bu maddesi hiçbir anlam vermiyor. Milyonları var. Man Adası’nda şirket kuruyorsun, 15 milyon dolar kazanıyorsun. Ama vergi ödemiyorsun. Asgari ücretli vergi veriyor. Ekmek alırken vergi veriyor. Erdoğan çıksın söylesin böyle bir şey yoktur ama böyle bir şey var. Dünür orada Man Adası’nda."
"MEMLEKETTE ADALET YOK"
"Hakimler görevlerinde tarafsızdır. Hiçbir organ makam veya merci ya da kişi mahkemelere ve hakimlere emir veremez. Telkin veremez. Anayasa böyle diyor. Hayatın gerçeği ne papaz nasıl gitti ABD’ye? Bizim hakimden önce Trump'ın haberi var. Aylardır hapiste yatıyordu gazeteci. Ertesi gün mahkemeye çıktı hemen tahliye verdiler. Bu memlekette adalet yok hukuk yok."
"25 YILDIR BÖYLE KRİZ YAŞAMADIK"
"Vergileri topladılar, toplanan vergiler ülke genelinde kullanılır refah için. 18 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Doğu ve güneydoğuda sanayide ciddi bir gerileme var. Bu şehirlerin çoğunda da ak partinin oyu CHP’den düşük. Vatandaşın düşünmesi lazım, elin oğlu balla besleniyor. Vatandaş bizim de çocuğumuz var demeli. Van iş adamları dernek başkanı Şemsettin bey diyor ki 25 yıldır böyle bir kriz yaşamadık, çoğu iş yeri kapandı diyor bunlar doğru. Peki bu paralar nereye gidiyor, şöyleyim size faize gidiyor, işçiye değil asgari ücretliye değil, faize gidiyor. Dernek başkanı kardeşim bak gidip oyu iktidarı veriyorsunuz onlar da sizden aldıkları parayı Londra’daki tefecilere veriyor. Bunların ödedikleri faiz ne kadar biliyor musunuz 163 milyar dolar. 163 milyar dolarla ülke kurarsınız.
Saman ithal eden ülke olduk, çöp ithal ediyoruz çöp, elin oğlunun çöpünün alıyoruz. Katma değeri yüksek mal neden üretemiyoruz. Bakın nereden nereye sanayiden başladık çöp ithal ediyoruz."
"ALLAH AKIL FİKİR VERSİN"
"Kendi toprağımızı IŞİD'den kaçırıyoruz. Nasıl bir dış politika bu. Süleyman Şahı kaçırdık. Erdoğan diyor ki İdlip'ten yeni göç dalgası gelecek. Erdoğan bunları saraya al, sarayda karınlarını doyur. 1 milyon kişiyi tutamayız sordum bunu. Doğu Akdeniz'de haklarımız var, denizde de haklarımız var, mavi vatanı da korumak zorundasınız. Yolu nedir, orada söz hakkı olan herkesle oturup sağlıklı diyalog kurmak lazım. Düşman ilan ederseniz onlar da sizi düşman ilan eder. Mısırı düşman ilan ettik onlar da Yunanistan'la BAE ile anlaştı. Kaybeden kim burada biz. Bereketli bir yerde anlaşma yaptılar Doğu Akdeniz'de anlaşma son derece önemliydi. Biz de buna evet dedik geciktiniz dedik hatta. Libya'da, Suriye'deki gibi bir politika izlemeyin iki tarafı barıştırın dedik. Türkiye orta doğu politikasında çatışma içinde olan tarafların yanında olmamıştır. Türkiye sorunları çözen olmuştur. Tarafları uzatacağız, mısırı düşman ilan ettik ki Hafter'i de düşman ilan ettik. Bakana da dedim Hafter'ler de Esad'la da konuşmanız lazım. Şimdi ne oldu Esad'la konuşuyorlar kim doğruyu söylüyormuş. CHP. Hafter de görüşmem diyor asker göndereceğini BM'ye çağrıda bulun BM barış gücü göndersin ulusal hükümet Hafter bir araya gelsin. Putin çağırdı ne oldu bizim dediğimizi Putin söyledi. Putin ne dediyse bastılar imzayı. Ben dış politika konusunda tek başıma karar almıyoruz, eski büyükelçiler emekli asker Türkiye dış politikasını tartışırız. Saray'da bu var mı yok, Saray'da ne var SADAT var o neyin peşinde mehdinin peşinde Allah akıl fikir versin.
Diyor ki Hafter meşru değil Suriye'de de Esad meşru ee onla niye görüşmüyorsun. Suriye'de görüştüklerin meşru değil. Her açıklamada biraz daha çamura batıyorlar."
15 temmuz şehit ve gaziler için toplanan paralar. 309 milyon lira, paralar havuza gitti. Şehit yakınları için toplanan para yok. Hesabını sormaya da devam edeceğiz. Beşiktaşdaki patlamadan da 52 milyon lira para toplandı. Bu para nerde bunun hesabını soracağız."
"VATAN HAİNİ DENİR"
Hiç kimse unutmasın ben de unutmayacağım, tank palet fabrikası. Bu devletin namusudur bu devletin vicdanıdır tank palet olayı. Tank paletle olarak kısa bir süreç anlatayım. 9 Kasım 2018 oturdular BMC ile Savunma Sanayi ile oturdular fabrikayı onlara teslim etmek üzere. Şöyle diyor Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir “ilk Altay tankı 18 ay sonra Kara Kuvvetlerine teslim edilecek hayırlı olsun” ne zaman 18 ay sonra ne zaman söylüyor 9 Kasım 2018 de. Aradan geçiyor 14 ay 9 Ocak 2020’de şunu diyor ‘Şu an için firma elinde güç paketi transmisyon olmadığından tank işi başlatılamıyor.’ 18 ay için anlaşma yaptın sana tankı vereceklerdi. Ne zaman motoru bulurlar 18 aylık süre o zaman başlayacak. Şimdi ben bütün vatandaşların vicdanına sesleniyorum. Dünyanın hangi noktasında böyle bir ihale gördünüz? Zaten bedava Katar ordusuna verdin. Ethem Sancak diyor ki kira falan ödemiyoruz. Erdoğan ne dedi “kiraladık” Kankası Erdoğan’ı yalanlıyor. Doğruyu BMC’nin sahibi söyleyecek. Devlet yönetimine bakın. Hulusi Akar 250 tankı bize teslim edecekler dedi. Ortada tank yok, vida yok palet bile yok. Kendi silah fabrikasını başka orduya verene vatan haini denir."