CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarından Albay Reşat Çiğiltepe'nin Ankara Devlet Mezarrlığı'ndaki kabrini ziyaret etti.
Ziyaret sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Devleti yöneten erkan ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen adamın ayağına gidiyor. Ya tarihi bilmiyorlar, ya da ülkeye ihanet etmeyi bir tutum olarak toplumun önüne kabul ediyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;
Reşat Bey’i andık. Aslında Anadolu toprağını her karışı insan kanıyla sulanmış. Biz Milli Kurtuluş Savaşı’nı çok zor şartlar altında verdik. İnsanlar yaşamlarını bu ülke için, çocukları için seve seve feda ettiler. Miralay Reşat, Çiğiltepe’yi almak için görevlendirilmişti. Gazi Mustafa Kemal’in talimatı vardı.
"KURTULUŞ SAVAŞI'NIN HANGİ ŞARTLARDA VERİLDİĞİNİ BİLİYORLAR MI?"
Çiğiltepe’yi kuşattı, Mustafa Kemal Telefon ettiğinde yarım saat sonra alacağız demişti. Yarım saat sonra Mustafa Kemal tekrar aradığında ise Çiğiltepe alınamamıştı ve Miralay Reşat yaşamına son verdi.
45 dakika sonra ise Çiğiltepe alınmış düşmandan temizlenmişti. Bu gerçekleri acaba devleti yönetenler biliyorlar mı? Kurtuluş Savaşı’nın hangi şartlarda verildiğini biliyorlar mı?
Ayağında çarığıyla, kucağında çocuğuyla, omzunda topuyla cepheye silah taşıyan anneleri biliyorlar mı acaba? Bunu şunun için söylüyorum.
"BİZ BUNU KABUL ETMİYORUZ"
Devleti yöneten erkan ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ diyen adamın ayağına gidiyor. Ya tarihi bilmiyorlar, ya da ülkeye ihanet etmeyi bir tutum olarak toplumun önüne kabul ediyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz.
Cumhuriyet kolay kurulmadı. Her karışında acı var, göz yaşı var, Mehmetçiğin kanı var. Nasıl olur da bu gerçekler görülmez? Bu nedenle biz Miralay Reşad’ı, komutanımızı bugün sevgiyle, saygıyla andık. Ruhu şad olsun diyoruz.
30 AĞUSTOS TÖRENLERİNE KISITLAMA
Bu konuda çok şey söylendi. 30 Ağustos, yani Lozan’a başı dik gitmenin en önemli adımıdır. Düşmanın Anadolu topraklarından kovulmasıdır, ağır bedellerin ödenmesidir.
Bu tarih için bırakın pandemiyi, bu tarih için bugün milyonlarca insan hayatını vermeye hazırdır. Türkiye’yi bilmeyen, tarihini bilmeyen, Kurtuluş Savaşı’nın hangi koşullarda yapıldığını bilmeyen bir ekiple karşı karşıyayız. Bir tabloyla karşı karşıyayız, bu hepimizi üzüyor.
Umarım onlar Miralay Reşat’ı da, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de de, Kazım Karabekir’i de Rauf Orbay’ı da oturur yeniden okurlar.
Bakın, bir Nutuk kitabı basıldı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından. Bütün bakanlara gönderin dedim. Çünkü Nutuk’ta sözü edilen kişilerin kimler oldukları da kısa öyküleriyle, kısa tarihçeleriyle anlatılmış orada. En azından onu okuyun.
"BÖYLE YASAK OLMAZ"
Bilin bakalım bu savaş nasıl verildi, nasıl mücadele edildi, Osmanlı nasıl teslim alındı, Osmanlı teslim alınırken durum neydi?
İşgal altında bir Samsun, işgal altında bir Erzurum, işgal altında bir Gaziantep, işgal altında bir Kahramanmaraş…
Bunlar acaba Sütçü İmam’ın kim olduğunu biliyorlar mı? Onlar biliyorlar mı acaba sıtmadan yüz binlerce insanın hayatını kaybettiğini, Cumhuriyet kurulurken okuma yazma oranının yüzde 8 olduğunu, dünyaya uçak ihraç eden 5 ülkeden biri olduğumuzu, köy enstitülerinin neler yaptığını?
Eğer Türkiye Cumhuriyeti Londra’daki bir avuç tefeciye teslim olmuşsa biz bunu sorgulamayacak mıyız?
İşimiz çok. Böyle yasaklarla olmaz. Oturup düşünmemiz lazım. Türkiye’yi yeniden dünyanı en saygın ülkesi haline getirmemiz lazım.