CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na TÜM-EMEK DER ziyaretinde emeklinin sorunlarını anlatan Tüm İşçi Emeklileri Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Satılmış Çalışkan, emeklilerin yüzde 80’inin açlık sınırının altında emekli aylığı aldığını açıklayarak, “Emeklilerimizin yüzde 80’i açlık sınırının altında maaş almaktadır. 2000 öncesinin emeklilerinin tamamı, 2000 ile 2008 arası emeklilerimizin yüzde 80’i açlık ve asgari ücretin altında maaş almaktalar. 2003 yılında asgari ücret 226 lira, taban aylık 330 lira. Bugüne kadar asgari ücret 51 kat artmış, ama taban aylık 17 kat artmış” dedi.
“İLERİYE DÖNÜK NE OLACAK BİLEMİYORUZ”
Çalışkan, emeklilerin çoğunluğunun 8-9 bin lira arasında maaş aldığını kaydederek, “Şu anda verilen yüzde 25’lik zam 7 bin civarındaki emeklinin çoğunluğu bundan faydalanamadı ve zam alamadı. Taban aylık bugün 5 bin 683 lira oldu. Yüzde 25’te. Kök aylık dedikleri. Kök aylığı 6 bin lira olan geçmişteki, aldığı yüzde 25’ten 130 kuruş zam aldı. Bunu da gösterdiler zam alıyor diye. Emeklinin durumu bu şekilde. Emekli maalesef mağdur durumda. İleriye dönük ne olacak bilemiyoruz. Bizler emekliler olarak şunu istiyoruz. Yeni Türkiye diyorlar, yeni Türkiye’ye yakışır bir emeklilik istiyoruz. Emeklilik bizlere lütfedilmedi. Hakkımız, çalışmamızın, primlerimizin karşılığı ve alın terimizdir” diye konuştu.
Çalışkan, temmuz ayında maaşlarının yüzde 15 oranında eridiğini açıklayarak, hizmet ve prime dayalı olarak memura verilen 8 bin 500 liralık artışın kendilerine de verilmesini istedi.
Kılıçdaroğlu ise emeklilerin seslerini duyurmaya çalıştığını hatırlatarak, “Sizler eğer Türkiye büyüdü ve kalkındıysa, sizlerin alın teri ile oldu” dedi.
“KUSURA BAKMASIN HERKES SESSİZLİĞİNİ KORUDU”
Kılıçdaroğlu, emekli aylıklarını düşüren düzenleme Meclis’e geldiğinde itiraz ettiğini anımsatarak, “O zaman itiraz ettim, ama kimse kusura bakmasın herkes sessizliğini korudu. Neydi çıkan kanun. Ne kadar çok prim öder ve çalışıyorsanız, o kadar düşük emekli aylığı alıyorsunuz.
Allah aşkına dünyanın hangi ülkesinde böyle bir kanun var. Ama çıktı. Benim dışımda da kimse ‘Yahu böyle bir rezalet olmaz. Prim fazla ödeyen emekli aylığını fazla alır.
Düşük prim ödeyen emekli aylığını düşük alır. Adalet böyle değil midir?’... Bu olmadı, kanun tam tersine çıktı.
Devasa sendikalar, kimse itiraz etmedi. Herkes hayatından memnundu. Bir Kılıçdaroğlu çıktı, ‘Yanlıştır bu’ dedi. Ama herkes razı haline. Ne oldu peki sonra? Emekli aylıkları düşük bağlandı. E bağlanacak. Kanun öyle. Öyle çıktı” diye konuştu.
“VARSA BİR ŞİKÂYETİNİZ, DİLLENDİRECEKSİNİZ”
Kılıçdaroğlu, başka ülkelerdeki emeklilerin aldıkları aylıklarla dünyayı gezerken, Türkiye’de emekliye sadece bedava otobüs imkanı sağlandığını söyledi ve “Size sağlanan imkan ne? Bedava otobüs biletiyle şehir içinde tur atmak. Sizin turizminiz de bu” dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Aradaki farkı görüyor musunuz? Bu aradaki farkı acaba kendi emeklilerinize anlatıyor musunuz? Böyle bir rezaletin Türkiye’de yaşanması acaba insan haklarına uygun mudur? Bu da doğru değil. Az prim ödeyene yüksek maaş bağladılar, fazla prim ödeyeni mağdur ettiler, bu orada kaldı. Bu adalet midir?”
Kılıçdaroğlu, iktidarın emeklilerin aylığını yükseltirken elinin titrediğini dile getirerek, “Bu işin sağı, solu yoktur. Bu bir hak meselesidir. Hangi siyasi görüşten olursanız olun, kendi hakkınızı savunmak zorundasınız. Kendi hakkınızı savunmazsanız, kimse size altın tabak içinde hakkınızı teslim etmez. Varsa bir şikâyetiniz, dillendireceksiniz” dedi.
“200 LİRA İLE NE ALABİLİYORSUNUZ?”
Kılıçdaroğlu, cebinden çıkardığı 200 lirayı emeklilere göstererek, “Türkiye’nin parada en yüksek rakamı. Bu 200 lira ile ne alabiliyorsunuz? 20 tane simit. 5 yıl önce bu 200 lira ile ne alınıyordu?
Çok şey alınıyordu. Simit kaç oldu, 10 lira oldu. Hakkınızı arayacaksanız, enflasyonda en fazla siz eziliyorsunuz.
Enflasyon nedir, adaletsiz vergidir. Ne alırsanız zamlı. Pazara çıkarsanız zamlı. Ekmek alırsanız zamlı.
Simit alırsanız zamlı. Nereye kadar gidecek bu ve nasıl olacak?” diye sordu.
“SİZİN İTİRAZ ETMENİZ LAZIM”
Kılıçdaroğlu, emeklilerin yüzde 80’inin açlık sınırının altında aylığa mahkum edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Siz yıllar yılı alın teri döktünüz. Emek harcadınız... Şimdi açlık sınırının altında bir maaşa sizi mahkum ediyorlar. Buna oturup sizin itiraz etmeniz lazım. Ben, siz itiraz etmeseniz de ederim. Çünkü kişiye hakkını teslim etmek lazım. Sizler de bu mücadeleyi yapmak zorundasınız.
Umutsuzluk, sakın umutsuzluğa kapılmayın. Biz böyle bir hakkı alabilir miyiz diye düşünmeyin. Size şöyle söyleyecekler, ‘Efendim vereceğiz de kasada para yok’. Beşli çeteye gelince para var.
Üstelik Türk lirası da değil. Onlara dolar ve Euro ile ödüyorlar. Size, 200 lirayı bile verirken elleri titriyor. Sizin sayınıza bakıyorum, 14 milyon emekli, dul ve yetim açlık sınırının altında bir aylığa mahkum...
Size sağlanan tek imkan, bedava otobüs bileti, şehir içinde gezebilirsin. O kadar. Size verilen tek avantaj bu, başka hiçbir şey yok. Onu da kendileri beyler ceplerinden ödemiyorlar, gidin otobüs şoförlerini dinleyin, belediye başkanlarını dinleyin dert yanıyorlar.
Onları da onların sırtına yıktılar. Size gelirken beka sorunu diyenler, 14 milyon emekli, dul ve yetimi açlık sınırının altında bir aylığa mahkum ederseniz, asıl beka sorunu budur. Bir insanı, bir kitleyi açlığa mahkum etmektir. Her biriniz kendi gerçeğinize, sorunlarınıza sahip çıkın.”