Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Gaziantep’te açıklamalar yaptı. ''Çalıyor ama iş de yapıyor'' söyleminin inancımıza ya da ahlakımıza uygun olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Çalıyorsa onu orada tutmamak lazım” dedi.
Kılıçdaroğlu''nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Gaziantep''te olmaktan son derece mutluyum. Bu toplantı benim için son derece önemli ve değerli. Hangi politika Suriyelileri buraya getirdi? Politika doğruysa katlanacaksınız, politika doğru değilse demokratik yollarla, oy vermeyerek cezalandıracaksınız. Demokrasilerde öz, yapılan yanlışı telafi etmektir. Buradan giden Suriyelilerin can ve mal güvenliğinin Türkiye ve Suriye arasındaki toplumsal sözleşme ile sağlanması lazım. Türkiye''nin itibarını koruyarak kardeşlerimizi en geç 2 yıl içinde ülkelerine yollayacağız.
''Çalıyor ama iş de yapıyor'' ne inancımıza ne ahlakımıza uygun bu söylem. Benim inancıma, ahlakıma aykırı. Akıl var mantık var. Çalıyorsa onu orada tutmamak lazım. Yüce yaradan, "Karşıma kul hakkıyla gelme de neyle gelirsen gel" diyor. Kul hakkı en büyük günah. En büyük günahı işleyene sürekli destek veriliyor. Bir de çalmayan ama iş yapan birisi gelsin. Onu aramanız lazım. Bir insan politika yaptığı süre içerisinde zenginleşiyorsa bilin ki malı götürüyordur."
Parlamentoda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması lazım. İktidara geldiğimizde bunu yapacağız. Her ilde milletvekili çıkarmamız lazım, bunun için çalışmalara başlayacağız. Siyasetçiyle sivil toplum kuruluşları arasında sağlıklı bir ilişkinin kurulması lazım. Siyaset kurumu çözümün bazen farkında olamayabiliyor. O yüzden bu tür toplantıların yapılması çok önemli olabiliyor.
Sağlıkta kademelendirme yapılması lazım. Sırtında bıçak olan kişi de nezle olan kişi de aynı yere gidiyor. Kademe olmadığı için yığılmalar oluyor. Bu sorunun çözülmesi lazım. Gaziantep''te fabrikalar var ama gelir dağılımı adaletli değil. Bu adaletin sağlanması lazım. Kayıt dışı çalışan milyonlar var gelir dağılımında bu milyonlar ciddi sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Yoksulluğu bitirmenin yolu aile destekleri sigortasını getirmekten geçer. 1974 yılında bu taahhüt edilmiş. Ancak 52 yıldır meclisten çıkarılmıyor. Çünkü yoksulluğu makarna, kömür dağıtarak kullanıyorlar. Biz, aile destekleri sigortasını getireceğiz. Hiçbir anne çocuğunu yatağa aç yatırmayacak. Su, elektrik ve doğal gaz kesildiğinde insanı soğuğa terk ediyorsunuz. Bu insan haklarına aykırıdır. Bu sorunları da çözeceğiz.