Kılıçdaroğlu, başbakan ile görüşmesini anlattı: Erdoğan bunu duyunca kan beynine sıçrıyor

Kılıçdaroğlu, başbakan ile görüşmesini anlattı: Erdoğan bunu duyunca kan beynine sıçrıyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "BiDeBunuİzle" Youtube kanalındaki canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, 'sayın başbakan' dediği dönemin başbakanı ile arasında geçen diyaloğu anlattı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BiDeBunuİzle adlı Youtube kanalında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

CHP lideri, 'sayın başbakan' dediği dönemin başbakanı ile arasında geçen diyaloğa dair çarpıcı ifadeler kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı anladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "'Erdoğan’ı aslında çok iyi anlıyorum. Bulunduğu ortam, konuştuğu kişler Erdoğan’ın hoşuna giden şeyleri sürekli dillendiren kişiler. Her söylediği yüzde yüz oluyor. Kime bu söylediğiniz olmaz diye söylemiyor veya söyleyemiyor. Bir dönem Erdoğan’ın yanında olan bir isim bana anlattı bazı yanlışları. Neden bunu kendisine söylemiyorsunuz dediğimde elini iki yana açarak kim söyleyecek Kemal Bey dedi. Bu ortamda, bu atmosferde muhalefetin söylediğini duyduğunda kıyamet kopuyor. Vay efendim bunu nasıl söyler diyor. Yaşadığımız süreç birlikte olmayı zorunlu kılan bir süreç. Bir sayın başbakan beni ziyarete geldiğinde Erdoğan’ı bana anlattı bazı yanlışları. Neden bunların yanlış olduğunu söylemiyorsunuz dediğimde elini iki yana açarak kim söyleyecek dedi. Dolayısıyla bu atmosferde muhalefetin söylediklerini dinlediğinde kan beynine sıçrıyor ve vay efendim benim söylediklerimi nasıl kabul etmiyorlar diyor. Ortak bir akıl oluşturmamız lazım. Ölen bizim insanımız. Önlem alınması lazım. Biz nelerin yapılması gerektiğini hiçbir eleştiri getirmeden söyledik. Hiç kimseyi suçlamadık. Ama Erdoğan bunlara tahammül edemiyor'' dedi. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun gündeme ilişkin diğer açıklamaları şu şekilde: 

"YARDIM KAMPANYALARINDAN RAHATSIZ" 

''Belediyenin görevi bu. Belediye başkanı bir salgın hastalık karşısında ne yapabilir. İstanbul Valisi 39 belediye başkanını makamına davet ediyor, büyükşehir belediye başkanını davet etmiyor. İlk kovid-19 olayı gündeme geldiğinde vali davet ediyor. Biz şunu anladık. Tarih 30 Mart. Valiyle yapılan görüşmelerde Ekrem Bey’in davet edilmemesinde kendi iradesi dışında olduğu izlenimi edinildi'' 

'Ben o kampanyayı gereksiz olarak görüyorum. Belediye kampanya açar. Belediye para basamaz. Siz devlet olarak vermeniz gereken yerde vatandaşa el açarsanız görevinizi yerine getiremezsiniz. Amaç belediyeleri yardım yapamaz duruma getirmekti. Sayın Erdoğan CHP iktidar olursa yardımları keserler diye propagandaları vardı. Baktılar tam tersi. CHP hiç ayrım yapmadan herkese yardım ediyor. Herkese yaklaşan herkese sıcak ilgi gösterdiği bir ortamda yola çıkıyoruz. Dolayısıyla Erdoğan’ın bütün hesapları tuzla buz oldu.

Ortada paralel devlet yok. Merkezi yönetim ve belediyeler var. Merkezi yönetim her türlü denetimi yapar ve buna da hakkı var. Gelirine, giderine bakar, yolsuzluk var mı yok mu bunları denetler. Son söz merkezi yönetimindir zaten. Şimdi ramazan aylarında belediyeler iftar çadırı açıyordu. Bizim belediyeler de yapıyordu. Ama 11 büyükşehir bize geçince yapamazsınız demeye başladılar. Biz valiyi belediyelerin üstünde görmüyoruz. Ortada paralel, maralel diye bir şey yok. Sadece CHP’li belediyeleri nasıl düşmanlaştırabilirim diye bir söylem geliştirdi. Ama ne yaparlarsa yapsınlar belediye başkanları yasalardan kaynaklanan görevlerini yerine getirecektir.'' 

SAHRA HASTANESİ...

''Sahra hastanesi niye kuruldu? Eğer bir yoğunluk olursa yoğun bakım yetersiz olursa belediye bunu yapıyor. Kullanılır veya kullanılmaz buna karar verecek olan Sağlık Bakanlığı’dır. Bakanlığın oradaki temsilcisi burayı mühürlüyor. Ortada mühürlenecek bir şey yok. Zaten kullanılmıyor. Bu nedir biliyor musunuz? Basiretli bir insan sorunu önceden görür tahmin eder ve önlemini alır. Tehlikeyi görür o tehlikenin riskini asgariye indirmek için önlemini alır. Beleidye başkanı da bunu yaptı. Erdoğan sırf kendi yandaşına ihale vermek için Atatürk Havalimanı’nın bir yerine hastane yapıyor. Orası sajra hastanesi değil. Atatürk Havalimanı binasının morgu, oteli, havalandırma sistemi, mescidi, metrosu var. Süratli bir şekilde sahra hastanesine çevrilebilir. Ama onu yapmadılar. Neden? Yandaşa ihale vermek için. BU hastane ihalesini kaça verdiler bilen var mı? Ben hastane yapılmasına karşı değilim. Ben sadece kaça yapıldığını öğrenmek istiyorum. Ama bunu sorunca suçlanıyorum. Ben bunu bilmek zorundayım. Karşı değilim ben. Erdoğan kendi cebinden, kendi servetinden ödeyecekse bu soruyu soramam ama benim paramla yapılıyorsa sormak zorundayım.''

''100. yıl bütün ülkeler için önemlidir. Parlamentoyu açmışsınız 100 yıl geçmiş. 15 Temmuz bombalar yağmış parlamento kapanmamış. Evet korona var ama sosyal mesafeyi koruyarak bir anma töreni yapabiliriz. Sayın Erdoğan’ın kovid 19 dolayısıyla Meclis’e gelmemesini doğru bulmuyorum. Çünkü kendisinin yeri yukarıda locada. Ama sonuçta takir kendisine ait. Benim burada yadırgadığım Erdoğan’ın gelmemesini TBMM Başkanı’nın kendisine önermiş olması. Siz böyle bir öneride bulunuyorsunuz. Öyle bir hakkı yetkisi yok.'' 

"ONLAR APO'DAN YARDIM İSTEDİ" 

''Hiçbir zaman seçim döneminde teröristbaşı Apo’dan yardım talebi istemedik. Onlar istediler. Daha ne söyleyeyim?

Burada hepimizin üzerinde durması gereken temel nokta şu. Pandemi konusunda 229 sayfalık bir rapor hazırlanmıştı geçen sene. Bürokrasi buna hazırdı. Tıp açısından Türkiye’deki hekimlerin niteliği açısından dünyanın en nitelikli hekimleirni yetiştiren ülkelerdeniz. Dünya yeni bir sürecin içine doğru girdi. Siyaset, uygulamalar gözden geçiriliyor. Yeni bir dünyanın inşa edileceği şeklinde görüşler var. Benim şahsi kanaatim şöyle: Eğer bir otoriter yönetimin elinde, çok güçlü bir finansmanı varsa ve bu parayı halkı için kullanırsa güçlü kalabilir. Ama ekonomik olarak o kadar gücü olmayan bir anlamda kefen parasını bile kullanmış bir siyasal iktidar gelecekte bir yerde duvara toslayacaktır. Bana buradan çıkışın birinci yolu şu: Öncelikle demokrasiye hepimizin inanması lazım. Sosyal devlet kavramının gücüne inanacağız. Sosyal devlet aslında bugünler için lazımdır. Cumhuriyet demokrasiyle taçlandırıldığında herkese sahip çıkan bir devlet modelinin olacağına inanıyorum. Umarım sosyal devleti yeniden güçlü bir şekilde inşa ederiz. Ben karamsar değilim. Ben halkın bütün bu olayları görüp düşünerek karar vereceğini düşünüyorum.''