Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete yakınlığıyla bilinen Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'ye gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Kontrollü darbe yapıldı" sözüyle iligli konuşan Kılıçdaroğlu, "bu söze dair özel bir ısrarım yok" dedi ve "Bütün arzum darbenin bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılıp aydınlatılması" diye ekledi. "Her zaman, her yerde ve her ortamda, '15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüdür' dedim" hatırlatmasında bulunan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz’u yapanın FETÖ terör örgütü olduğu konusunda en ufak bir şüphem yoktur" dedi.
Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (6 Haziran 2017) nüshasında yayımlanan "Darbe tarihi ne oldu? Kılıçdaroğlu ile ne konuştuk?" başlıklı yazısı şöyle:
Önce bir yanlışı düzelterek başlayayım.
Dünkü, “FETÖ’cüler darbenin tarihini verdi” başlıklı yazım, bazı internet siteleri tarafından, “Hürriyet yazarı darbenin tarihini verdi” şeklinde kullanıldı. Doğru değil. Ben FETÖ’cülerin darbe tarihi verdiğini yazdım. Tarih verildiğini yazmakla tarih vermek aynı şeyler değil.
Yazımda ayrıca ‘kontrollü darbe’ sözü üzerinden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı yapmıştım.
Kemal Bey’le konuştum.
“Her zaman, her yerde ve her ortamda, 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütüdür dedim. 15 Temmuz’u yapanın FETÖ terör örgütü olduğu konusunda en ufak bir şüphem yoktur. Meclis’te de Yenikapı’da da her defasında bunun yapan FETÖ terör örgütüdür dedim. Bu konuda en ufak bir tereddütüm yoktur” dedi.
Bunun üzerine neden ‘kontrollü darbe’ diyorsunuz diye sordum.
“Yabancı istihbarat örgütlerini esas alıp dil geliştirirsek yanlış olur”dedi. Ben de aynı şeyi söylüyorum. Kemal Bey, 15 Temmuz’a ilişkin pek çok karanlık noktanın olduğu görüşünde. Bunların aydınlatılmasını istiyor. “Yenikapı mitinginde yeni bir darbenin olmaması için 15 Temmuz’u aydınlatmamız lazım dedim. Ancak öyle olmadı. Bazı soru işaretleri hâlâ yanıtlanmayı bekliyor. FETÖ’cüleri, yabancı istihbarat servislerini ve iddia edildiği gibi üst akıl varsa üst aklın planlarını boş çıkarmanın en güzel yolu, karanlıkta kalan noktaların aydınlatılmasıdır” diyor.
15 Temmuz soruları
“Aydınlatılması gereken noktalar neler?” dedim. Kılıçdaroğlu, peş peşe sıraladı.
1- 15 Temmuz’u araştırmak üzere Meclis’te kurulan komisyona neden görev yaptırılmadı?
2-O.K. diye bir kişi MİT’e gidiyor, darbe yapılacak diyor. Oysa sadece MİT müsteşarı kaçırılacak diye ihbarda bulunduğu söylenmişti. Darbe ihbarında bulunduğu neden gizlendi?
3- MİT, O.K.’yı dinledikten sonra hangi önlemleri alıyor? Biz bunu hiç sormuyoruz.
4- O gece Cumhurbaşkanı’na bilgi veriliyor. Ama neden Başbakan’a bilgi verilmiyor?
5- Cumhurbaşkanı A Haber-ATV ortak yayınında 3 ayrı uçak beni bekliyordu diyor. Demek ki siz darbe bilgisine sahipsiniz. O uçaklar bu talimat üzerine bekliyordu.
6- Darbeyle ilgili en ciddi soruşturmayı yapan savcı neden görevden alındı?
7- Darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmaması için bir çaba var. Bu da bizde bilinçli olarak darbe kapatılmaya çalışılıyor kanaatinin oluşmasına neden oldu.
8- 15 Temmuz gerekçe gösterilerek bütün muhalifler susturuluyor. Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri FETÖ’cü mü?
Kılıçdaroğlu, bu soruları sıraladıktan sonra döndü, “Bu soruları neden soruyorum” diye sordu. Bekledim, sorusunun cevabını kendisinin vermesini istedim.
“Bütün bunları 15 Temmuz’daki 249 şehidimiz için soruyorum. Hep diyoruz ya şehitlerimiz, şehitlerimiz diye. Şehitlerimizin kanı yerde kalmasın istiyorum. Şehitlerimizin kanının yerde kalmaması için bu soruların cevaplandırılması gerekiyor.”
Reşat Petek'in gönderdiği makbuz
Kılıçdaroğlu’na akla gelebilecek tüm soruları sordum. 15 Temmuz’u Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek’in, Fetullah Gülen’in 1967 yılında CHP’ye 5 bin TL yardım ettiğine dair gösterdiği makbuz da onlardan biriydi.
“O makbuzu incelettim, sahte bir makbuz. Reşat Petek CHP’ye sahte bir makbuzla saldırıyor. O devirde o parayı verecek kim var Allah aşkına?” dedi.
Kemal Bey’e CHP’nin kurduğu komisyonu hatırlattım. “Raporun sonuna yaklaştık. 15 Temmuz’un temel esaslarının ortaya konulacağı bir rapor olacak” diye konuştu.
O.K.’nın ifadesi önce CHP'de
Bu arada MİT’e ihbarda bulunan Binbaşı O.K’nın gürültü koparan ifadesi önce CHP’ye gelmiş. Kılıçdaroğlu, “O.K. isimli kişinin beyanlarıyla ilgili olarak savcının düzenlediği bir tutanak var. O tutanak önceden bizde de vardı. 15 Temmuz’la ilgili rapora koyacaktık” dedi.
Belli ki birileri “Darbe ihbarı vardı” tartışmasını sıcak tutmak istiyor. O nedenle CHP’ye de ulaşmışlar. Yazının sonunda en başa dönmek istiyorum.
Kılıçdaroğlu’na, ‘kontrollü darbe’ konusundaki çağrımı hatırlatıp, kullanmaya devam edip etmeyeceğini sordum.
“Özel bir ısrarım yok. Bütün arzum darbenin bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılıp aydınlatılması” dedi. CHP liderinin kontrollü darbe konusunda profili biraz düşüreceği izlenimi edindim.