Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Tolga ŞAHİN
Dr. Tolga ŞAHİN

Kılıçdaroğlu 10 Aralıkçılardan mı korkuyor?

CHP’yi liberal sol bir parti haline getirmek üzere yola çıkan, anayasadaki “Türk” ibaresinden rahatsız 10 Aralıkçılara bırakın makam mevki dağıtmayı Kılıçdaroğlu partinin anahtarını teslim etti adeta!

Parti Atatürk çizgisinden adım adım uzaklaştırılırken bu süreçte her seçim de adeta AKP’ye altın tepsi içinde sunuldu.

Özellikle Baykal’ın FETÖ kumpasıyla koltuğundan edilmesi sonrası partide hakimiyeti artan bu grup, Kılıçdaroğlu’nun politikalarının da baş mimarı oldu.

Partiyi kuruluş ilkelerinden uzaklaştıran 10 Aralıkçılar federatif yapıyı önerirken Atatürk’ün de tartışmaya açılmasından bahsediyordu!

İşte Kılıçdaroğlu bu gruba teslim etti Atatürk’ün partisini!

Partide hakimiyeti ele alanların sözleri partinin dönüşümünün de işaretiydi adeta!

Atatürk’ün adını dahi anmayan Canan Kaftancıoğlu “Atatürk demek yerine Gazi Mustafa Kemal demeyi tercih ediyorum” diyordu mesela!

Atatürk’ü andığı hiçbir paylaşımında “Atatürk” ifadesini kullanmıyordu!

Partinin Atatürk’ten koparılmasının sağ seçmenden oy getireceğini hesap ettiler!

Partiden uzaklaşacak Atatürkçülerin ise her halükarda kendilerine oy vereceğini sandılar!

Bu zihniyet, Ali Mahir Başarır’ın “Bizim tabanımız küsse de kızsa da gelir yine CHP'ye oy verir” ifadeleriyle sözlere dökülüyordu!

Kendi tabanını küstürüp yıllarca karşısında yer alan seçmeni ikna edeceklerini sandılar!

Bu topluma karşı CHP’deki dönüşümün yansıtılmasıydı elbet!

Bahane seçim kazanmak için değişip dönüşüyoruz mesajıydı!

Asıl amaç, Türk ve 29 Ekim ruhunun yok edilmesiydi!

Bunun böyle olduğunun iki göstergesi var.

Birincisi yaptığınız her politikaya rağmen, “Türk” dememenize rağmen, “Atatürk” dememenize rağmen, 29 Ekim ruhunu partiden söküp atmanıza rağmen girdiğiniz her seçimde rezil rüsva oldunuz!

Yani küstürdüğünüz kitle, sözde kazanmaya çalıştığınız kitleden fazlaydı!

Amacınız seçim olsa, yanlıştan dönerdiniz, baktınız olmuyor vazgeçerdiniz!

Ayrıca halen Kılıçdaroğlu’nun o koltukta oturuyor oluşu, partiyi bitirmeye ant içtiğinizin göstergesi!

İkinci gösterge ise şu, partiyi Atatürk çizgisinden uzaklaştırmak olmasa asıl amacınız, sorununuz Türk’le ve 29 Ekim ruhuyla değilse eğer, AKP’nin bile Atatürk’e sahip çıkmasına (en azından öyle görünmeye çalışmasına) rağmen, Kılıçdaroğlu halen neden sessiz?

Kılıçdaroğlu, Ermeni lobisinin baskılarıyla Disney Plus’ın Atatürk dizisini iptal etmesi karşısında neden sessizliğini koruyor?

Sayın Kılıçdaroğlu,

Ülkenin ve partinin kurucu liderine yapılan bu saygısızlığa karşı neden ses çıkarmıyorsunuz?

Yoksa partinizi teslim ettiğiniz 10 Aralıkçıların tepkisinden mi korkuyorsunuz?

Yazarın Diğer Yazıları