Kılavuzu Haçlı olanın...

Ortadoğu uzmanlarından İngiliz Peter Maniflend itiraf etmişti:
“- Biz Batılılar (Yani Haçlılar) Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak için Araplara şunları telkin ediyorduk: İslâm sizin dininizdir, İslâm kültürü de sizin kültürünüzdür. Osmanlılar müstevlidir, sizi millet olma hakkından mahrum etmişlerdir.”
İngiliz Maniflend’e bu itiraflarından dolayı teşekkür ediyoruz. Aynı mihrak, İttihat ve Terakkici ’aydınlara’ da şu telkinde bulunuyordu:
“- Siz Türk’sünüz. İslâm dini Arapların dini, İslâm kültürü Arapların kültürüdür. Bu devlet Türk devletidir, yeter artık Arapların dinini korumak için akıttığınız kan ve terler, kurtulun şu Araplardan!”
Her iki taraftan da bu oyuna gelenler oldu, 22 milyon kilometrekarelik Osmanlı, Peter Maniflend gibilerin dolduruşuna gelenler eliyle paramparça edildi, yetmedi, Araplar da kendi aralarında 23 parçaya bölündü, bugünlere gelindi. Şimdi Arapların bir kısmı her gün ya İngiliz, ya Amerikalı, ya İsrail kurşunları ile canlarından oluyor, petrol başta olmak üzere bütün servetleri sömürülüyor. Türkiye ise, bindiği Haçlı gemisinde IMF ve Dünya Bankası’nın yani yine Haçlının aklıyla elinde avucunda ne varsa satıyor olmasına rağmen borcu her geçen gün katlanarak artıyor ve bu ülke her hafta tam bir milyar 200 milyon dolar dış borç faizi yükü altına sokulmuş bulunuyor. Yetmiyor, Ermeni soykırımını tanı, Kıbrıs’ı Rumlara ver, İstanbul’un merkezi Patrik’in olsun, Boğazlar uluslararası bir yönetime devredilsin, GAP’ın yönetiminde İsrail’in de söz hakkı bulunsun deniliyor.
Bunlar bizim vehimlerimiz değil, gerçeğin ta kendisi. Biz böyle söylediğimizde, siz kuruntu içerisindesiniz diyen Abdullah Gül bile, “Batı Sevr’i istiyor!” demişse, bizlere karşı biraz insaflı davranılması gerekmez mi?
Neyse, asıl söylemek istediğimiz bunlar değil amma bütün bunlardan ilhamla, şu an bu topraklarda yaşayanların hâlâ dün Araplara, “Siz Arapsınız, atın şu Türkleri sırtınızdan” ve biz Türklere, “Siz Türk’sünüz kurtulun şu Araplardan” diyen Haçlı kılavuzlarla yön bulmaya çalışıyor olmalarıdır. Hele bu Haçlı kılavuzluğu, PKK bahsinde iyice sırıtmaktadır. Güya PKK ile mücadelede AB ve ABD yani Haçlılar Türkiye ile el ele, öyle mi? Peki öyle de niye ABD’liler Güneydoğu’da Kürtlere gidip, “Aykırı yönlerinizi öne çıkarın” aklı veriyor ve niye ordusundan hükümetine kadar hemen herkese, “Siyasi çözüm” önerisinde bulunuyorlar. Dün “Türk-Arap” yahut “Arap-Kürt” diyenlerin şu günlerde her söylediğine dikkatle bakın, gördüğünüz, “Türk-Kürt” yahut “Kürt-Türk” ayrımcılığı olacaktır.
Söyleyin Allah aşkınıza bugüne kadar bir Amerikalı, bir tek Avrupalı yahut bir İsrailli çıkıp, “Yahu siz kardeşsiniz, ne oluyor da ’sen-ben’diyorsunuz, ’Biz’desenize” diyor mu?
Demiyor..
Demez elbette..
Aksine, alttan alta bu fitneyi körüklüyor..
Ama kendileri yüzlerce yıllık ihtilafları çözüm için, Avrupa Birliği çatısı altında tek devlet olmak için her türlü fedakârlığa katlanıyor ve kendi içlerinde baş gösteren farklılıkların başını ezmek polisse polis, yasa ise yasa, her yolu deniyor, İşte Bask örneği ve diğerleri..
Dünkü Haçlı aklı ile Osmanlı nasıl 22 milyon kilometrekareden bugünlere düştü ve Araplar 23 parçaya bölünerek “Kolay lokma” haline geldilerse bugünkü Haçlı aklı ile de önce Afganistan işgal edildi, sonra Irak üçe bölündü, sıra Türkiye’nin “Türkler ve Kürtler” olmak üzere ortadan “çat” diye ayrılmasına geldi.
Gerçek bu iken, Atatürkçüsünden İslâmcısına, Milliyetçisinden Anti emperyalist solcusuna kadar 7’den 70’e herkesin bu konuya odaklanıp emperyalist Haçlı tuzağını bozmak için gayret kuşağını kuşanması gerekirken, şu tartıştığımız konulara bakın, bakın ve görün..
Evet görün, ’Haçlı karganın kılavuzluğuna’ne kadar da teşne imişiz..

Yazarın Diğer Yazıları