Editör: Naim Arıoğlu
MANTI YERİNE MAKARNA
Tüm bu tahıl grubu besinler temel karbonhidrat kaynaklarımız. Ancak püf noktası; pirinç pilavındaki nişastanın yüzde 80’i vücudumuzda emilirken, bulgur pilavı ve az pişmiş makarnadaki nişastanın yüzde 40’ı emilmektedir. Bu nedenle ana yemeklerde pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, mantı yerine aldante (dişe dokunur anlamına gelmektedir) – doğru seçimler olacaktır. Çorbaları hazırlarken yağda unu kavurmak, bir diğer deyişle terbiye hazırlamak mutfaklarda çok yaygın bir uygulamadır. Oysa yüksek ısıda kavurma işlemi, kanserojen öğelerin açığa çıkmasına sebep olacak, Beyaz un yerine tam buğday unu, yağda unu kavurma yerine yumurta ile tam buğday ununu karıştırarak kıvam vermek mümkün.
Yeşil mercimek- kırmızı mercimek ise yüksek besin değerleri ve posa içerikleri ile bağışıklık sistemini güçlendirici özelliklerini göstermektedir. Baharatlar ise adeta orkestra şefi gibi yemeklerimizin lezzetine yön vermektedir. Kestane kebap keyifle tüketilen yiyeceklerdir. Kestaneyi hafif soğuduktan sonra ister közlenmiş ister haşlanmış fark etmez yanında 1 bardak süt veya sütlü kahve ile tükettiğinizde ise sizi uzun süre tok tutan ve besin değeri yüksek bir öğün olacaktır.
Diyet Uzmanı Gizem Keservuran kestaneyi nasıl tüketeceğimizi ise şöyle açıklıyor:
“Karbonhidrat ihtiyacınızı pirinç ve mantıyla değil, bulgur ya da aldante makarnayla karşılayın. Mercimek çorbanıza un kavurarak kansere davetiye çıkarmak yerine tarçın ve zerdeçal katın. Kestaneyi buharı tüterken değil, soğuduktan sonra ve sütlü kahveyle tüketin. Bağışıklık sisteminiz için ekinezya çayı kürü hazırlayın.”