Kerkük'te dikilmekte olan peşmerge heykeline Türkiye'den bir ses çıkmadı. Sosyal medya ve bazı basın kuruluşları dışında habere yer veren de olmadı.
Barzani'nin televizyonunda yien harita skandalı yaşandı. Buna da tepki gelmiş değil.
Bölgedeki gelişmeler Türkiye'nin güvenliği için de oradaki Türkmen soydaşların geleceği için de önemli. Türkmenler ise referanduma Kerkük'ün dahil edilmesi konusunda endişeli.
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşad Salih, Vatan gazetesi yazarı Kürşad Zorlu'ya Türkmenlerin durumunu anlattı.
Salihi, Kürtlerin oldu bittiye getirip Kerkük'ü kendilerine katmak istediğini belirtti. Bunu önleminin önceden alınması gerektiğini belirtti. Salihi şöyle konuştu:
"100 yıllık bir süreçte terk edilen bir Kerkük var. 100 yıldır bağırdık çağırdık ama sesimizi duyuramadık. Bir gün içerisinde hem bizim hem Ankara tarafından bu gidişi durdurmak nasıl mümkün olacak bilinmez! Ancak Kerkük’ün yasal olarak referanduma katılması mümkün değil. Bir defa anayasaya aykırı... Kürt parlamentosundan bir yasa çıkmamıştır. Mutlaka parlamento kararı gerekir bu konuda. Demek ki bu karar iki partinin kararıdır. Bununla ayrı bir Kürt devleti için Bağdat’a baskı aracı olarak kullanılıyor."
REFERANDUMA DUR DENİLMEZSE...
“Referanduma dur denilmezse, Türkmen diye bir şey yok” diyen Erşad Salihi bölgede demografinin planlı şekilde değiştirildiğini anımsattı. Salihi şöyle konuştu:
“Kerkük’ün nüfusu 2003’ten 1 ay önce 850 bin civarındaydı. Bunun aşağı yukarı 400 bine yakını Türkmenlerden oluşuyordu. Diğer yarısı Kürtler ve Araplardan oluşuyordu.Bugün ise son nüfus kayıtlarında 1 milyon 600 bin civarında olan nüfusun yarısı Kürtlerden diğer yarısı Türkmen ve Araplardan oluşuyor. Türkmenlerden göç edenler artıyor. Bugünlerde çetelerin ve kaçırılma olaylarının artması sebebiyle önemli bir kısmı Türkiye’ye gitmektedir. Herkese söylüyoruz heykellerle falan Kerkük değiştirilemez. Ama Irak Türkmenlerinin acilen kalkınması, ayakları üzerinde durması sağlanmazsa yani biz ayakta kalmayı başaramazsak Kerkük bir oldu bittiyle başka bölgelere ilhak edilir. Gerçekten çok daha zor günlerin bizi beklediğini söylüyoruz ve göreceğiz.”
"MÜSLİM'İN KERKÜK'TE NE İŞİ VAR?"
“Kerkük’te bir başka tehlike olan PKK varlığı son 2 yıl içinde ciddi miktarda arttırılmıştı. Biz bunu defalarca söyledik. Irak hükümetinin de bu hususta bir suçu vardır. Ayrıca İran ve Talabani’nin partisi KYB de aynı suça sahiptir. Kerkük ve Tuzhurmatu’da PKK karargahlarına müsaade etmeleri büyük bir tablonun gösterimidir. Ne yazık ki bu tabloda Ankara uzak kaldı. Sadece Kerkük üzerinde değil Ankara, Amirli Diyala ve Tuzhurmatu gibi bölgelerden de uzak kaldı."diyen Salihi, bunları dile getirdiği zaman Ankara'daki bazı yetkililerin suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığını anlattı. Türkmen milli varlığını ispat için bazı adımlar atılmasını istediklerini ancak bu adımların atılmadığını dile getirdi. Salihi " YPG’nin Kerkük’te ne işi var. Benim dışımda Salih Müslim’in Kerkük ziyaretini kınayan olmadı.” diyerek tepki gösterdi.
PKK’nın Kerkük bölgesinden uzanacak şeritin üzerinden Telafer ve Sincar gibi bölgelere de gitmeleri öyle sıradan bir olay değildir. Çok ciddi bir sorundur. Bunu çözmek için mutlaka Ankara, Tahran ve Bağdat mutabakatı gerekir. İran’ın da bir PKK sorunu vardır. Onlar da bu süreçten mutlaka etkilenecektir. Özellikle Irak’ta KYB’lilerin de buna fırsat vermeyeceğini düşünüyorum.
