Kerkük olmadan asla!
Ülkeyi adeta şoka sokan “süreç kaosu”, bütün şiddeti ve görünür görünmez tahribatıyla gündemi işgal ediyor.
Gerçekten de “süreç” denen, ne olduğu belirsiz dönemin, vatanımıza ve hele soydaşlarımızın başına neler getireceği tam anlamıyla bir “meçhuliyet” arz ediyor.
Ne var ki geçenlerde belirttiğimiz gibi Irak’ın Kuzeyi ve Kıbrıs’taki “kritik” gelişmeler, gün geçtikçe belirleniyor.
Her şeyden önce, bir petrol deposu olan Kerkük ve çevresinin tamamen Barzani’nin hâkimiyetine geçmesi tehlikesi bulunuyor.
Aslında medya, bu konuya ne yazık ki çok az ilgi gösteriyor.
İki gün üst üste; Kerkük ve dolaylarında oynanmak istenen hatta oynanan çirkin ve tehlikeli gelişmelerle ilgili soydaşlarımızın düşüncelerine, isteklerine ve uyarılarına yer vermek de bize düşüyor.
Çünkü çileli soydaşlarımızdan; imdat çığlıkları hiç eksilmiyor.
Özet bir şekilde paylaşacağımız satırlar bile, trajediyi anlatmaya yetiyor:
Bakınız, Nefi Demirci trajediyi nasıl haykırıyor:
“Kerkük’e talip olanların çalışmaları, niyetleri ortada, Türkmenler ve ben yetkili temsilciyim diyenlerin çalışmaları, toplantı, durum değerlendirmeleri ve ata diyarı dışında yaşayanları eleştirmek yerine bu kişilerle iş birliği içerisinde olmaları ve halkına kulak verip olan bitenler lafla değil görmeleri gerekir. Türkmenler ben yandım anam beni duyan görenler neredesiniz feryat ediyor. Gelin hep beraber:
1. Feryatlara el ele verip çözüm bulalım.
2. Her şey PARA değil, parasız da milli dava yürütülür. Örnekleri vardır.
3. Kerkük Türk’tür Türk kalacak, deyimi, sloganı. Ne denilmek veya neye işaret etmek isteniliyor bu sloganda. Bu topraklar ezelden beri Türk’tü, bizimdi ve canımız pahasına Türk kalacaktır, Kendi kimliği ile haykırılıyor, demek ki, ben ne dilimi, kimliğimi ne de toprağımı kimseye vermem, işte asıl amaç bu sözcükte ifade ediliş.
Türkmen varlığı ve toprağı çok ciddi olarak kayıp edilme tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.
Seçim var, Türkmen Meclisine ihtiyaç var, güvenlik sorunu var...
Ve Anavatanımızın gündeminde Türkmenleri yakından ilgilendiren siyasi olaylar var. Büyük oluşum projesinin adımları atılmakta Türkmenlerin, tümünün özel statüsü istenmelidir. Aksi halde hem milli iradeyi önler ve hem de toprakların bölünmesine zemin hazırlar. İstenilen de budur.
Statü Türk varlığı için istenmelidir.
Seçim her halükarda yapılacak, arkasından sayım ve referandum, ondan sonra kader belirlenecek.”
Yarın, Ali Kerküklü ve Cüneyt Mengü’nün Irak’ın Kuzeyindeki trajediyle ilgili uyarılarını dile getirmek gerekiyor.
Kerkük ve dolaylarındaki soydaşlarımıza, “özgür hayat” hakkı tanınmadan trajedinin bitmeyeceğini ne yazık ki herkes bilmiyor.