Kentsel dönüşüme KHK

Kentsel dönüşüme KHK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, 'Kentsel Dönüşüm Yasası'nın KHK ile değiştirileceğini açıkladı. Peki, yeni düzenleme kentsel dönüşüme neler getirecek?

Hürriyet'ten Aysel Alp'ın haberine göre, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2018 yılı bütçe görüşmeleri sırasında kentsel dönüşümde strateji değiştireceklerini açıkladı.

 Kentsel Dönüşüm Yasasında 15 maddelik bir değişiklik yapmak istediğini söyleyen Özhaseki, Kanun Hükmünde Kararname ile yapılması için görüşmeler yaptığını söyledi. 

 Bakan Özhaseki’nin konuşmasından önemli bazı başlıklar şöyle:

İSTANBUL’DA SAHİL VE 3-4 KATLILAR RİSKLİ

“İstanbul depreme ne yazık ki hazır değil. Nereler hazır değil? Özellikle sahil kesimindekiler, özellikle 2000’den önce yapılmış olan 3 ve 4 katlı yapılar. 600 bin yapı. Allah korusun bunun yıkılması demek -hafif hasarlıları, orta hasarlıları söylemiyorum- tamamıyla şehrin çökmesi, altyapının bitmesi, binlerce insanın o evlerin altında can vermesi demek.

HERKES GICIK KAPTI

O zaman bir an önce bizim bu gerçekleri bilerek hareket edip, şu kentsel dönüşümü hızlandırmamız lazım. Adı kötü, herkes gıcık kaptı bundan amiyane tabirle.’Rantsal dönüşüm’ dendi, uygulamalar kötü, kötü.

Belediyelerimiz şöyle bir yanlışlık içinde: Bir mahalleyi dönüştürmek istiyorlar, geliyorlar, yoğunluk ne kadar burada? Bir. Ama iki veriyorlar bir müteahhide, bir vatandaşa çözmeye çalışıyorlar. Anladık verdiniz de altyapıyı, yeşil alan, otoparkı hesapladınız mı? Yok, ver babam ver! O zaman İstanbul’un nüfusu 2 misline çıkacak. Bir bela var orada.

BAĞDAT CADDESİ DÖNÜŞÜYOR, FAKİR FUKARANINKİ DÖNÜŞMÜYOR

Bina bazlı dönüşümlerde sadece Bağdat Caddesi dönüşüyor, rant yüksek olduğu için. Fakir fukaranın oturduğu yerler, hepsi neredeyse sıkıntılı, oralar dönüşmüyor. Bunlar da şu ana kadar yapılan dönüşümlerin yanlışlıkları.

Temel prensiplerimizden birincisi yerinde dönüşüm. Vatandaşı alıp bir yerden bir yere götüremezsiniz. Daha önce bunun kötü uygulamalarını hep gördük. Günahtır, yazıktır. Adamı tarihinden, kültüründen, ne bileyim, oradaki hatıralarından, her şeyinden koparıyorsunuz. Bunu yaptılar zamanında.

TAPUSU OLMAYANA DA KAÇAK KAT ÇIKANA DA EV

İkincisi, adam gelmiş Hazinenin üzerine yapmış ama 3 kat yapmış, 50’şer metrekarede 3 kardeş oturuyor. Hesaplıyorsunuz, ‘Sana bir tane ev veririz, üstüne de 50 bin lira borçlanırsın’ diyoruz. Ne yapacak adam şimdi? 3 kardeş nereye gidecek? İyi kötü buraya başını sokmuş adam, neyse. Orada oturmak bile başlı başına bir haktır, oturmuş işte. Zamanında kim göz yummuşsa yummuş. İşte, herkesi bir ev sahibi yapma modeli geliştirdik.

İstanbul’da Avrupa ve Asya tarafında, mahalle konseptine uygun, yüksek olmayan, müthiş projeler çıkardık ortaya. İki tarafta da ortalama 150 -200 bin konutu içeriyor bu. ‘Peki, kardeşim, İstanbul’un tümünü mü dolduracaksınız.’ Yok, öyle bir şey yok. Dışarıdan gelen bir kişiye bile yer yok. İlk etapta 600 bin bağımsız birimden bahsediyoruz ya, vatandaşlara seçenek olarak diyeceğiz ki: ‘Seçenek bu. Buraya çıkmak isterseniz, en yakın mahallelere, yani bulduğum yerin yanında Esenler varsa, Sultangazi varsa, işte Güngören varsa oradakilere, 500 metre ilerisi, burada size ev hazırladık. Kardeşim bak, eviniz riskli, 6 şiddetinde depreme bile dayanmaz, çıkar mısınız.’ Gönüllü olarak çıkmak isteyenlere oradan yer vereceğiz. Mecburuz buna, yoksa, Allah korusun, yarın deprem olsa, onların hepsi toprağın altında.

YOĞUN İLÇELER RAHATLAYACAK

Bizim yoğunlaşmış olan semtlerimiz var ya, hepsi neredeyse İstanbul’un. Orada sosyal donatı alanlarında, okul, hastane, yol, otopark olması gereken yerlerde konutlar var. Üçüncü olarak tercihi bunlara vereceğiz. Dışarıdan gelme yok, nakil yok, taşıma yok. Yeni nüfus gelmeyecek, bir taşınma olmayacak. Boşalttığımız ilçelerdeki o yerler ya yola gidecek ya sosyal donatıya kalacak.”

İlgili Haberler