En iyi anne ne yapar, ne yedirir, ne kadar hayatından ödün verir, ne kadar bakımlı olur gibi beklentiler annelerin ve anne adaylarının hayatını zorlaştırıyor. Bu durum, anneler ile çocukları arasında yapay bir bağ ya da başarı göstergesi ilişkisi oluşturabiliyor.
KİMLİĞİMİZİ NASIL KORUYABİLİRİZ?
Bu zorlu süreçte kendi kimliğimizi korumak ve hayatımızda dengeyi kurmak büyük önem taşıyor. Annelik, büyük bir adanmışlık gerektirir; ancak bu süreçte kendi isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı unutmamalıyız. Kendimize zaman ayırmak, sadece bizim için değil, çocuklarımız için de sağlıklı bir model oluşturmamızı sağlar. Kendimizi unutarak başkalarının beklentilerine uygun bir anne olmaya çalışmak, tükenmişliğe ve özgüven kaybına yol açabilir.
Kendi iç güdülerimizi dinleyerek ve bilgeliğimizi ortaya koyarak, kimseden onay almadan kendi annelik kavramımızı oluşturmalıyız. Yardım almak istediğimizde, yardım kanallarımızı kullanmalı ve kendimize alan ayırırken psikolojik olarak yıpranmamalıyız. Küçük molalar, ilişkimizi tazeleyecektir. Çocuğumuzu en iyi biz tanırız ve onunla olan bağımız, başkalarının doğruları üzerinden değil, ikimizin bağı üzerinden güçlenmelidir.
İş, eş, aile ve romantik ilişkiler arasında denge kurmak, hem kendimize hem de sevdiklerimize kaliteli zaman ayırmamızı sağlar. İş ve özel yaşam arasında sağlıklı bir denge kurarak stres seviyelerimizi azaltabilir ve yaşam kalitemizi artırabiliriz. Eşimizle olan bağımızı güçlendirmek, aile içinde mutlu ve huzurlu bir ortam yaratır.
Sosyal ilişkilerimizi sürdürmek ve fiziksel olarak aktif olmak da çok önemlidir. Arkadaşlarımızla zaman geçirmek, sosyal etkinliklere katılmak ve topluluklarla etkileşimde bulunmak, duygusal sağlığımızı destekler ve yalnızlık hissini azaltır. Düzenli egzersiz yapmak ise, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımız için kritiktir. Egzersiz, stresi azaltır, enerjimizi artırır ve genel sağlık durumumuzu iyileştirir.
Zamanla, annelik rolünün getirdiği yoğun bakım verme sorumluluğundan sağlıklı bir şekilde ayrılmak önemlidir. Çocuklarımız büyüdükçe ve bağımsız hale geldikçe, kendi yaşamlarımıza ve kimliklerimize daha fazla odaklanmamız gerekir. Bu geçiş, hem bizim hem de çocuklarımız için sağlıklı bir gelişim sürecinin parçasıdır.
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, “Sonuç olarak, modern çağda annelik büyük bir adanmışlık ve sorumluluk gerektirse de, kendi kimliğimizi korumak, hayatımızda denge kurmak ve sosyal ilişkilerimizi sürdürmek psikolojik sağlığımız için kritiktir. Kendimizi unutmayalım ve varoluşumuzu destekleyen, yaşamla bağımızı koruyan, bizi yaşamla doygun bir temasta hissettiren hayatımızı yaratım gücümüzle oluşturalım. Varoluşsal bütünlüğün anahtarı, hayatın her alanına ve duygusuna yer vermekte saklıdır,” dedi.