Kenan Evren ve Recep Tayyip Erdoğan
O dönem Recep Tayyip Erdoğan’dan çok daha güçlü bir darbeci diktatör vardı: Kenan Evren.
12 Eylül askerî darbesi ile devlet başkanı oldu.
1982 anayasasını referanduma sunarken kendisini de geçici madde ile cumhurbaşkanı adayı yaptı.
Yüzde 91,37 oy oranı ile anayasa kabul edildi.
Anayasal meşruiyeti olmayan darbeci olarak seçilmiş cumhurbaşkanı oldu Evren.
6 Kasım 1983’te milletvekili seçimine katılması için sadece 3 partiye izin verildi.
- Turgut Özal’ın Anavatan Partisi. (ANAP)
- Emekli Orgeneral Turgut Sunalp’ın Milliyetçi Demokrasi Partisi. (MDP)
- Başbakanlık müsteşarlığına atadığı Necdet Calp’ın Halkçı Partisi. (HP)
Seçim öncesi Kenan Evren ve darbeci kadrosu;
-Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun,
-Başbakan emekli Oramiral Bülent Ulusu,
-Evren’in atadığı emekli subay ağırlıklı tüm bakanlar, emekli subay olan, olmayan tüm valiler, belediye başkanları ve üst düzey bürokratlar,
Turgut Sunalp kazansın diye Türkiye genelinde çalıştılar, MDP mitinglerinde halkı meydanlara toplamakla görevlendirildiler.
Kamu ve belediye memurları, fabrikaların işçileri, valilikler tarafından miting alanlarına gitmeleri ve MDP’ye oy vermeleri için zorlandılar.
Bununla da kalmadı;
-4 Kasım 1983'te, seçimlere iki gün kala, Kenan Evren TRT'de açık bir biçimde Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkanı Turgut Özal'ı eleştirdi.
MDP Genel Başkanı emekli Orgeneral Turgut Sunalp’a oy verilmesini istedi.
Sonuç;
Evren'in konuşmasına rağmen, 400 üyeli TBMM'de seçimler şöyle sonuçlandı:
ANAP: Yüzde 45,14 = 212 milletvekili
HP: Yüzde 30,46 = 117 milletvekili
MDP: Yüzde 23,27 = 71 milletvekili
Diktatör Evren ve kullandığı tüm devlet gücü hezimete uğradı.
Devlet değil millet kazandı…
ANAP tek başına iktidar, Turgut Özal Başbakan oldu. (Ruhu şad olsun)
Günümüze gelince Erdoğan da aynı Evren gibi yerel seçimde AKP’li belediye başkanlarının seçilmesi için devlet gücü ile halka büyük baskı yapıyor.
Halk TV’den İsmail Küçükkaya birkaç gündür özellikle İçişleri ve Dışişleri bakanlarının meydanlarda AKP adayı için oy istemelerini, “Devlet adamlığına yakışmıyor” diye eleştiriyor.
Tamam haklısın İsmail ama onlar sarayın emrinde olduklarını kabulleniyorlar.
Devlet adamlığına layık olmadıklarını bu tutumları ile ortaya koyuyorlar.
Bu durumda diyorum ki;
-İsmail sana bana ne oluyor?
Sevgili kardeşim Küçükkaya, “Son final seçimim” diyen Erdoğan’ın varisi kim?
Son günlerde AKP kulislerinde gündeme gelen şu ismi de yazayım:
-Hakan Fidan…
Diğer önemli bir konu da tüm bakanların İstanbul’da AKP adayı için çalıştıkları konusudur.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu diyor ki;
-“Hani güzel bir şarkı vardı, ‘Ankara'dan abim geldi’ diye. Şimdi bu şarkıyı bu sene değiştirdik;
‘Ankara'dan kabine geldi.’
Doğru mu? Bütün kabine, 17 bakan burada. Ekrem İmamoğlu'na karşı çalışıyorlar.”
Evet haklısın İmamoğlu, ama sana karşı cephe alanları eksik söylüyorsun.
17 bakana şunları da ilave ediver:
-AKP,
-MHP,
-BBP,
-DSP,
-HÜDA PAR…
Cumhur İttifakı partileri de topyekûn karşında.
“Topunuz gelin” şeklindeki meydan okumana gelince inanıyorum ki;
28 Haziran 2019’da olduğu gibi okkalı bir Osmanlı tokadı atacaksın topuna.