CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun’da kendisini çaya davet eden Nimet ve İsmet Aydın çiftinin evine konuk oldu. Eskiden AKP’li olduğunu söyleyen İsmet Aydın, Kılıçdaroğlu’na, “Ben, bu adamdan niye etkilendim? Hepimiz Müslümanız, elinde Kuran’la geziyordu; Allah, peygamber diye etkileniyorduk. Yalanmış bu. Herkesi kötüle kötüle, böyle siyaset yapa yapa bizim gözümüzü bürümüşler. Biz de kanmışız bunlara, sadece ceplerini doldurmuşlar” dedi.
“ELİNDE KURANLA GEZİYORDU; ALLAH, PEYGAMBER DİYE ETKİLENİYORDUK”
İsmet Aydın “Kemal Beyi de eleştiriyor, kendisine bakmıyor. Ben bu adamdan niye etkilendim? Hepimiz Müslümanız, elinde Kuran’la geziyordu; Allah, peygamber diye etkileniyorduk. Yalanmış bu. Geçen belediye ile tartıştım. Cuma namazını belediyede kılıyorlar, ‘Belediyede neden namaz kılıyorsunuz, gösteriş mi yapıyorsunuz’ dedim. Ayıp, git evinde, cami de kıl. Ben inanmıyordum. Bunlar Müslüman, biz değiliz. Herkesi kötüle kötüle, böyle siyaset yapa yapa bizim gözümüzü bürümüşler. Biz de kanmışız bunlara, sadece ceplerini doldurmuşlar” diye konuştu.
"İLK KURAN’IN TÜRKÇE MEALİNİ HAZIRLATAN CHP, İLK ELMALILI HAMDİ YAZIR’A KURAN HAZIRLATAN CHP, AMA ‘DİNSİZ CHP’. NASIL OLUYOR BU"
Kılıçdaroğlu ise “Van’a gittim, Van’a Norşin Şeyhi de gelmiş. Dediler ki ‘Size oy vermiyoruz, siz camileri yıktınız, dinsizsiniz’ gibi bir sürü şey… Dedim ‘Ben, sana, 1921 yılında Atatürk’ün Meclis’te yaptığı konuşmayı göndereceğim. Orada milli abidelerimiz, camilerimizin onarımı için şu kadar para harcanmıştır diyor. Cami için para harcayan adam, camiyi niye yıksın? Akıl var, mantık var.’ 1940’lı yıllardaki rakamları yine gönderdim; hangi camilerin onarıldığı, yeniden cami yapıldığı. “dedi.
Devamında ise Kılıçdaroğlu, “Mesela Ankara’da Kocatepe Camii vardır. O caminin yapımı bir vakfa aittir, vakfın kurucularından birisi de İsmet İnönü’dür. Çankaya Camii’ni yapan İsmet İnönü’dür. Şimdi biz, dini siyasete alet etmiyoruz. Atatürk’ten bize iki emanet var. Bir; dini siyasete alet etmeyeceksin. İki; askeri siyasete bulaştırmayacaksın. Genelkurmay ve din konusunda biz mecbur olmadıkça hiç konuşmayız. Atatürk’ten bu yana hangi genel başkanlar, hangi milletvekilleri varsa bu kuralara uygun davranırız. Dolayısıyla onlara yine söyledim; ilk imam hatip okulunu yapan CHP, ilk ilahiyat fakültesini kuran CHP, ilk Kuran’ın Türkçe mealini hazırlatan CHP, ilk Elmalılı Hamdi Yazır’a Kuran hazırlatan CHP, ama ‘dinsiz CHP’. Nasıl oluyor bu? Akıl alacak şey değil. Düzelir… İnsanlar okudukça, baktıkça, hayatı gördükçe gerçeği görüyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE ZENGİN BİR ÜLKE, İMKANLARI FAZLA OLAN BİR ÜLKE AMA PARANIN İYİ BİR YERE HARCANMASI LAZIM”
İsmet Aydın, Kılıçdaroğlu’na, “Kurulduğu günden bu yana ben AK Parti’ye üyeyim. Bazı şeyleri yaşadıkça, gördükçe inanın sizi sevmeye başladım” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Türkiye düzelebilir, huzura kavuşabilir. Türkiye zengin bir ülke, imkanları fazla olan bir ülke ama paranın iyi bir yere harcanması lazım. İyi bir yere harcanmazsa olmaz. Bu, bir siyasi tercih. Siz siyasi tercihinizi yaparsınız, evde de tercih yaparsınız, imkanınız varsa ‘bir daire alayım, kiradan kurtulayım’ veya çocuklar okula gidiyorlarsa ‘onların harçlıklarını ya da masraflarını karşılayayım’…”
İsmet Aydın, “Bırakın daire almayı, onların geleceğini kurabilseydik. Ben günlük işe gidiyorum; hanım temizliğe gidiyor. Çocuk iki yılık üniversite okudu, bekliyor. Diğeri lisede. Sıkıntı çok büyük Başkan’ım” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ailenin lise öğrencisi olan çocuğuna “En sevdiğin ders ne” diye sordu; lise öğrencisi ise “Kimya” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Oku, genetik mühendisi ol. Türkiye’nin genetik mühendisine ihtiyacı var” dedi. Ailenin diğer çocuğu da “Ben, ön lisans bitirdim. Maddi zorluklar dolayısıyla üniversiteye de gidemeyeceğim için şu anlık erteledim” dedi. Baba İsmet Aydın ise “Annesi ile ev temizliğine gidiyor” diye konuştu.
“BUNLAR İLAH GİBİ OLMUŞ, İNSANLARA YÜKSEKTEN BAKIYORLAR. HİÇBİRİNE DERDİMİ ANLATAMADIM”
İsmet Aydın, “Ben, geçen sene fırıncılık yapıyordum. Geçen sene bir fırın aldım, borca harca girdik. Bora harca battık. Bu sene hayırlısıymış ki siyasete girdim. Benim arkadaşlarımın çoğu solcudur. Ben hangi dünyada yaşıyorsam… Ben, AK Parti’ye tapıyordum herhalde. Bunlar ilah gibi olmuş, insanlara yüksekten bakıyorlar. Hiçbirine derdimi anlatamadım. Sizden Allah razı olsun, sizi tanımam bilmem. Geldiniz, ziyaret ettiniz. Ne kadar mutlu oldum. Sıkıntılar herkeste olur” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Öyle insanlar var ki elektrik borcunu ödeyemediği için elektriği kesiliyor. İki çocuğu var, çocuklarının çamaşırlarını yıkayamıyor. Burada belki konu komşu, dayanışma kültürü var ama Ankara, İstanbul’da öyle bir şey yok. Kimse kimseyi tanımıyor. 15 gün kışın ortasında elektriği kesiliyor. 15 gün çoluk çocuk nasıl geçinecek? Kimsenin kimseden haberi yok. Böyle çok büyük acılar var” diye karşılık verdi.