CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 13 Kasım'da yapacağı Washington ziyaretinden hiçbir şeyin çıkmayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın diplomatik kanaldan gelen ABD Başkanı Donald Trump'ın mektubunu elden iade etmesini de eleştirdi.
Sözcü'ye konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi;
‘SES ÇIKARAN YOK'
“Mektubu iade etmek için gidiyor. Mektubu Trump elden mi vermişti? Büyükelçi aracılığıyla göndermişti. Karşılıklılık ilkesi varsa, mektubu iade etmek istiyorsan, büyükelçiyi çağırır verirsin, ‘iade et, üslubu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni rahatsız eden bir üslup' dersin. Cebine koyup götürecekmiş. O mektupta Erdoğan'ın şahsında bütün ulus aşağılanıyor, kimse ses çıkarmıyor. ‘Mektubu kendisine takdim edeceğim' diyor. Takdim diyerek otomatikman ‘Trump benden üstün, ABD bizden, Türkiye'den üstün bir toplum' diyor. ‘Takdim etmek' ifadesini yanlışlıkla mı kullandı diye düşündüm ama baktım iki kere kullanmış.”
Suriye'de yaşanan gelişmeleri endişeyle izlediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘PİNPON TOPU GİBİ'
“Bir süre önce YPG'nin çekildiğini neye dayanarak söylüyordunuz? Şimdi çekilmediklerini neye göre söylüyorsunuz? Belli ki devleti yönetemiyorlar. ABD ve Rusya orada. Türkiye pinpon topu gibi iki ülke arasında. Bu seyahatten hiçbir şey çıkmaz. ABD petrol bölgesine yerleşti. Oradan mı çıkaracak? Hayır. ABD'yi Rusya'dan mı çıkaracak? Hayır. Erdoğan Suriye'ye kimin teşviki ve telkini ile girdi? Hâlâ bu oyunu oynayanlardan medet umuyor.”
“Suriye demek Rusya demek” tespitini yapan Kılıçdaroğlu, Ankara'nın bunu okuyamadığını söyledi.
MEKTUBU ELÇİYE İADE ETMELİ
Kılıçdaroğlu, “Trump mektubu elçi aracılığıyla gönderdi. İade etmek istiyorsan elçiye verirsin” dedi.
RUSYA İLE İLİŞKİLER
CHP lideri, Türkiye'nin Rusya ile ilişkileri konusunda şunları söyledi: “Rusya ile ilişkiler, Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığı nedeniyle Erdoğan'ın istediği sonuçları doğurmaz. Türkiye'yi Rusya'ya bağımlı hale getirdiler. Enerjide, tarımda, turizmde bağımlı hale geldik. Savunma sanayiinde de bağımlı hale geliyoruz. Erdoğan süreci kendi özgür iradesiyle yönetemiyor. Türkiye'nin çıkarlarını savunmuyor. Orta Doğu'da da Suriye'de de Türkiye'nin barışçıl dış politikasını hayata geçiremiyor.”
