Kazakistan referanduma gidiyor

Kazakistan referanduma gidiyor

Kazakistan'da nükleer santral inşası tepkilerin büyümesi sonrasında hükümet konunun referandumla çözüleceğini açıkladı.

Kazakistan'ın enerji sektörü, hükümetin çeşitlendirmek ve CO2 emisyonlarını azaltmak istediği bir dönüm noktasında. Nükleer enerji, mevcut zorluklara en azından kısmi bir çözüm olarak görülüyor ve yetkililer, ülke çapında bir referandum planlayarak bir reaktör inşa etmeye yönelik ilk adımı attılar.

Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tarafından yapılan açıklamada referandumun Haziran ayı sonlarında gerçekleştirileceği duyuruldu.

Ülkede bol miktarda petrol ve doğal gaz rezervi var mevcut olsa da cumhurbaşkanı, ekonomik büyümeyi desteklemek için başka enerji kaynaklarının geliştirilmesi gerektiğine inanıyor. Hükümetin nükleer enerji potansiyelini iyi düşünülmüş bir şekilde geliştirmeye kararlı olduğunu halkına güvence vermeye devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı Basın Servisi, Tokayev'in "Ülkede nükleer enerjinin geliştirilmesi için büyük fırsatlar var; bunları doğru ve etkili bir şekilde kullanmak önemli. Bu konudaki nihai kararı halk verecek" dediğini aktardı.

Çoğu insanın aklındaki ilk soru, Kazakistan'ın reaktör inşa etmesine kimin yardım edeceği. Bu iş için Rusya, Fransa, Çin ve Güney Kore'den dört kuruluş değerlendiriliyor. Yetkililer, konu halk tarafından desteklenirse seçimin referandumdan sonra yapılacağını söylüyor . Kazakistan'ın sıkı bir şekilde kontrol edilen bir siyasi ortama sahip olduğu göz önüne alındığında referandumdan "evet" çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak birçok kişi jeopolitikanın Kazak yetkilileri inşaat sözleşmesini Rus devlet kontrolündeki firma Rosatom'a vermeye yönelteceğinden endişe ediyor. Hatta bazıları bunun çoktan bitmiş bir anlaşma olduğuna, sadece duyurmak için doğru zamanın beklendiğine inanıyor. Bu olasılık güvenlik ve egemenlik riskleri konusunda ülkede var olan huzursuzluğu körüklüyor.

Kazakistan'ın elektrik şebekesini işleten KEGOC şirketinin eski üst düzey yöneticilerinden ve ekonomistlerden Aset Nauryzbayev, Rusya yapımı bir reaktörün Kazakistan'ın küresel ve bölgesel güçler arasındaki ilişkileri dengeleyerek, hiç kimsenin Astana'nın politika seçimleri üzerinde kontrol edici bir etki uygulamamasını öngören çok vektörlü dış politikasını baltalayacağına inanıyor.

Nauryzbayev yaptığı açıklamada, "Rusya, burada kendi nükleer santralini inşa ederek Kazakistan'ı kendi etki alanında tutabilecek. Biz onların üretim teknolojilerine, yakıtına, uzmanlarına güveneceğiz ve onlar da gerektiğinde bu kaldıracı kesinlikle kullanacaklar" dedi.

Kar amacı gütmeyen Sosyal ve Çevre Fonu'nun yöneticisi Vadim Nee de Astana'nın Moskova ile nükleer ortaklığını derinleştirerek jeopolitik risklerle karşı karşıya kalma ihtimalinden endişe ediyor. Nee konu hakkında "Yeşil enerji geliştirirken, ABD, Avrupa Birliği, Japonya ve Güney Kore aynı zamanda Rusya'nın nükleer endüstrideki rolünü sınırlamaya çalışıyor ve kendimizi iki ateş arasında bulabiliriz" açıklamasında bulundu.

Kazakistan Nükleer Santrali Genel Müdürü Timur Jantikin ise bütün bu iddialara karşı nükleer santralin yakıt ihtiyacı olan uranyumun yurt içinden karşılanacağını, dolayısıyla reaktörün faaliyete geçmesinden sonra Rusya'nın Kazakistan'a baskı yapma gücünün sınırlı kalacağını belirtiyor.

Kazakistan uzmanları arasındaki sosyal medya sohbetleri, Rosatom'un herhangi bir nükleer santral projesine dahil olmasına kesin bir şekilde karşı görünüyor. 1986 Çernobil Felaketi'nin mirası ve Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Zaporizhzhiya nükleer santralindeki kıl payı kurtuluşlar, birçok kişiye Rusya'nın nükleer güvenlik konusunda gevşek davrandığı izlenimini veriyor.

Şu anda, Kazakistan'daki elektriğin yaklaşık %80'i kömür yakılarak üretiliyor; %15'i hidroelektrikle üretiliyor ve geri kalanı ise yenilenebilir enerji kaynaklarından geliyor. Bu arada, Sovyet dönemi enerji altyapısı ülke genelinde uzun süreli elektrik kesintilerine neden olan sık arızalara sebep oluyor.

Kazakistan Enerji Bakanlığı geçtiğimiz yılın sonlarından bu yana kamuoyunu nükleer enerji lehine etkilemek ve muhalif sesleri bastırmak için ciddi bir kampanya yürütüyor.

Bağımsız bir araştırma şirketi olan Demoscope tarafından yapılan son ankete göre Kazak halkının %47'si nükleer santral inşasını desteklerken %38'inin karşı olduğunu görülüyor. Bir kısım Kazak ise referandum sonucunun çoktan belirlendiğine inanıyor. Onlara göre yetkililer gelecekte bir aksilik olması durumunda siyasi koruma sağlamak için referandum kartına sığınıyor. Kazakistan'daki Oyan siyasi reform hareketinde aktivist olan Olzhas Beksultanov "Bu tür stratejik konular yukarıdan kararlaştırılır ve halk oylaması yetkililerin sorumluluğu halka kaydırmasına olanak tanır" diyor.

balkhash-copper-smelting-complex.jpg