Grup adına konuşan Muhammed Taşköprü, yedi aydır süren saldırılara karşın hastaları için çalışan Gazzeli doktorlara selam yolladı.
Taşköprü, "Yedi aydır devam eden soykırım ve zulme direnen onurlu Gazze halkına ve tüm zorluklara rağmen açlık ve ilaçsızlık içinde bile hastaları için çalışan Gazze'nin şerefli doktorlarına selam olsun. Türkiye'deki doktorlar ve sağlık çalışanları olarak 'Sessiz Yürüyüş'ümüzün 24. haftasında, Gazze'yi hatırlamak ve hatırlatmak için buradayız" dedi.
Taşköprü, yaklaşık bir asırdır Filistin'i işgal eden Siyonist rejimin, insanları yurtlarından zorla sürgün ederek vatanlarına ve mal varlıklarına el koyduğunu belirtti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana süren saldırıları sonucunda şehit sayısının 35 bin, yaralı sayısının ise 100 bin kişiyi aştığını, yaklaşık 20 bin çocuğun yetim kaldığını ifade etti. Gazze'deki hastanelere yapılan saldırıların katliamlara dönüştüğünü, ancak uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmadığını söyledi.
Saldırılardan önce Gazze'de yaklaşık 35 hastane bulunurken, bugün sadece 3-4 hastanenin ayakta kaldığını ve bunlardan sadece ikisinde aktif olarak ameliyat yapılabildiğini belirtti.
Hastanelerin bazılarının bombalanarak tahrip edildiğini, bazılarının içindeki cihaz ve malzemelerin parçalanarak kullanılamaz hale getirildiğini, doktor ve sağlık çalışanlarının şehit edilmesi, tutuklanması ve göçe zorlanması nedeniyle sağlık hizmeti verilemez hale geldiğini anlattı.
Taşköprü, Gazze'nin yanında olduklarını belirterek, "Bebeklerin çığlıklarının dünya devletleri tarafından duyulmadığı, 7-8 yaşlarında çocukların yetim kaldığı, annelerin bebeklerine süt bulamadığı, yardım gönüllüleri, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin birincil hedef olduğu Gazze kazandı, kazanıyor, kazanacak. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
