Ali Baturay Haber Kıbrıs'taki köşe yazısında "Kaymakamın trafik polisine müdahalesi bize neler anlatır?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İddialara göre olaylar zinciri şöyle gelişti.
Girne Kaymakamı, personelinin yemek sonrası alkollü araç kullanırken polis kontrolüne takılmasıyla skandal bir olaya imza attı. Kendisi de alkollü olduğu halde aracıyla olay yerine gelen kaymakam, polisin alkol testi yapmasını “Bana test yapamazsınız” diyerek engellemeye çalıştı.
Yetkisini kullanarak Polis Genel Müdürü’nü arayan kaymakam, cezanın iptalini talep etti. Müdür, olayı yumuşatmak için “Test yapmayın, aracını alın, evine bırakın” talimatı verdi. Ancak bu müdahale, vatandaşların tepkisini çekti.
Olay, cep telefonuyla kaydedilip medyaya sızdı. Özgür Gazete’nin yayınladığı haberle kamuoyu ayağa kalktı. Habere göre, kaymakamın “Yapabilirsen yap” diyerek polise meydan okuması, ayrıcalık arayışını gözler önüne serdi. Polis kaynakları, vatandaşların önünde daha fazla rezalet yaşanmasın diye uzlaşmacı bir yol izlendiğini, ancak kaymakama cezai işlem uygulanacağını belirtti. İçişleri Bakanlığı ise soruşturma başlattığını duyurdu.
Yazar Ali Baturay, Haber Kıbrıs’taki köşesinde olayı “Partizanlığın ve torpil kültürünün yansıması” olarak nitelendirdi. Ülkede yasaların önüne geçen hatır-gönül ilişkilerinin adaletsizliği körüklediğini vurgulayan Baturay, “Kaymakam kendini padişah sanıyor” dedi. Güney Kıbrıs’ta kurallara uyanların kuzeyde torpil aramasını ise sistemin çürümesine bağladı.
Kamuoyu, kaymakamın istifa edip etmeyeceğini ya da görevden alınıp alınmayacağını merak ediyor. Ancak geçmişte benzer olaylarda yetkililerin cezadan kaçtığı biliniyor.
Örneğin, trafik cezalarını sildiren eski başbakanlar ve polise hakaret eden bakanlar halkın hafızasında tazeliğini koruyor. Olay, trafikteki sorunların cezalarla değil, zihniyet değişikliğiyle çözüleceği görüşünü bir kez daha gündeme taşıdı.