Depresyon tanısı konan kişilerin yarısından fazlasında bir kaygı bozukluğu ya da kaygı belirtileri ortaya çıkar. Kaygı ve depresyon birleşince durum hastalığa yol açar. Peki, b udurmlara ne yol açar? O durumlardan nasıl korunabiliriz?
Depremin hemen ardından kişi kendini aşırı korkmuş hissetme, ne yaptığını bilemez halde hissetme, duygularını hissedememe, tepki verememe, bulunduğu ortamı ya da durumu tam algılayamama gibi belirtiler yaşayabilir. Kişiyi aniden etkisi altına alan ölüm korkusu kişide çaresizlik ve panik duygusu yaratabilir. Deprem çantası oluşturmak kaygınızı azaltacaktır ancak deprem çantasını gözünüzün önüne koyup her saniye depremi kendinize hatırlatmaktan kaçının. Rahatlatıcı müzik dinleme, nefes egzersizleri ve gevşeme çalışmaları, anksiyete ve depresyonu hafifletmede başvurulabilecek yararlı yöntemlerdir.
Bu kaygıyı ve depresyon halini gerçekten yenme isteğinize odaklanmalısınız. İnanmanız bu fobiyi yenmenizde en önemli etkendir. Korkunuzu bastırmayın, anlaşılmayacağınız endişesiyle yaşadıklarınızı içinize atmayın. Paylaşın ve çözüm yollarını bulmak için çevrenizden manevi destek alın.
Küçük hedefler koyun ve küçük adımlara odaklanın. Gün boyunca depresyon ve kaygı belirtileri ile boğuşmak yeterince zordur. Bunun ötesinde bir şeyler başarmak ise kişiye imkansız gibi gelebilir. Doğru yönde küçük adımları başarı ile atmak, kendinize güveninizi yerine getirecektir. Günü planlamak, kendinize bakmak, işlerinizi ve aile içi sorumluluklarınızı halletmek için kısa vadeli küçük planlar yapın. Sadece bir günü planlamak, ya da sadece bir işe odaklanıp onu halledince bir diğerini gündeme almak gibi.