Katılacağı gösteri iptal edildi, İYİ Partili Ümit Özdağ iktidarı yerden yere vurdu

Katılacağı gösteri iptal edildi, İYİ Partili Ümit Özdağ iktidarı yerden yere vurdu

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Uygur Türklerine protesto gösterisine izin verilmemesini gündeme taşıdı. Özdağ, "15 Uygur Türkünün Çin rejimi tarafından toplama kamplarında tutulan ailelerinin serbest bırakılması için gösteri yapmalarına izin veremiyor. Bunu kabul etmek, normal saymak mümkün değildir." dedi.

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof.Dr. Ümit Özdağ, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında bir grup Uygur Türkü'nün bugün Ankara'da gerçekleştirilecek olan protestosuna izin verilmemesini eleştirdi.

Özdağ, "Bu ülkeye kayıtlı kayıtsız 5.3 milyon Suriyeli sokan, Hatay’da ellerinde makineli tüfekli yüzlerce muhalif Suriyelinin kent merkezinde cenaze töreni yapmasına izin veren,
yüz binlerce Afgan, Iraklı, İranlı, siyah Afrikalı’nın girmesine müsaade eden, Mısırlı Müslüman kardeşlerin İstanbul’dan Sisi’ye karşı radyo ve televizyon yayını yapmasını destekleyen Türkiye;

15 Uygur Türkünün Çin rejimi tarafından toplama kamplarında tutulan ailelerinin serbest bırakılması için gösteri yapmalarına izin veremiyor.

Bunu kabul etmek, normal saymak mümkün değildir." şeklinde konuştu.

Özdağ'ın açıklamaları şu şekilde;

Doğu Türkistan kadim Türk yurdu büyük Türkistan’ın doğusunda 1 milyon 828 bin 418 kilometrekareye yayılan bir Türk yurdudur. Doğu Türkistan Hun, Göktürk, Uygur ve Karahanlı Türk devletleri döneminde yüksek bir medeniyetin beşiği olmuştur. 

Doğu Türkistan’a yönelik ilk Çin saldırısı ve işgali 1757-1760 yıllarında gerçekleşmiştir. Doğu Türkistan 260 senedir değişik aşamaları olan Çin işgali altındadır.

İlk Çin işgalini gerçekleştiren ordunun komutanı Kaochi Çin imparatoruna verdiği raporda 1 milyon 300 bin Türkü öldürdüğünü, 300 bin Türk’ü Çin’e sürdüğünü ve Doğu Türkistan’a 100 bin Çinli iskan ettiğini bildirmiştir.

Japon ordusunun 2. Dünya Savaşı’nda Çin’in Nankin kentinde yaptıkları katliamı Çin ordusu Doğu Türkistan’da yapmıştır. Doğu Türkistan bağımsızlığı için birçok kez ayaklanmıştır. En son ayaklanma Komünist Çin’in kurulmasından sonra 100 bin Türk’ün öldürülmesi ile bastırılmıştır.

Pekin daha sonra Doğu Türkistan’a yönelik büyük bir göç başlatmıştır. Doğu Türkistan’da Çin nüfusu 20. Yüzyılın ilk on yıllarında yüzde 2, komünist rejimin ilk yıllarında yüzde 5 iken bugün yüzde 50’yi aşmıştır. Pekin, büyük bir özgüvensizlik içinde Doğu Türkistan’ı bir yandan kolonize ederken diğer yandan da Doğu Türkistan halkı üzerinde ağır milli ve dini baskılar uygulamaktadır. Son yıllarda Pekin’in gerçekleştirdiği baskılar, toplama kampı aşamasına ulaşmıştır.

Pekin bu uygulamaları ile Doğu Türkistanlıları her geçen gün biraz daha sert tepkilere iterken, Türk dünyasının geri kalanında Çin’e karşı tepkiler artmaktadır.

Pekin’in Doğu Türkistan’da baskılara devam ederek, Çin Anayasasının zaten verdiği hakları kullanmayı isteyen İlhami Tohti gibi Pekin Milletler Üniversitesinde Hukuk ve İktisat profesörü olan bir akademisyeni hapsederek küresel güç olma iddiasını sürdürmesi mümkün değildir.

Doğu Türkistan Türklüğü üzerindeki baskılar karşısında AK Parti iktidarı suskun olmakla kalmayıp, Doğu Türkistan Türklerinin Türkiye’de yükseltmeye çalıştığı cılız seslerini dahi kesmeye çalışmaktadır. Bundan kısa bir süre önce İstanbul’da üzerlerine giydikleri ve Çin’i protesto eden sloganlar yazan tişörtleri ile protesto gösterisi yapmaya çalışan Uygur Türklerini polis gözaltına almış, tişörtlerini ters çevirerek giymeye zorlamıştır.

Doğu Türkistan Türkleri, Uygur soydaşlarımızdan küçük bir grup bugün saat 16.00’da “Ankara’da Çin’de toplama kamplarında tutulan ailelerinin serbest bırakılması için” bir protesto gösterisi yapacaklardı. Ben de katılacaktım. Ancak dün gece Ankara’ya gelirken araçları polis tarafından durdurulmuş ve Ankara’ya sokulmamışlardır.

Bu ülkeye kayıtlı kayıtsız 5.3 milyon Suriyeli sokan, Hatay’da ellerinde makineli tüfekli yüzlerce muhalif Suriyelinin kent merkezinde cenaze töreni yapmasına izin veren,

Yüz binlerce Afgan, Iraklı, İranlı, siyah Afrikalı’nın girmesine müsaade eden,

Mısırlı Müslüman kardeşlerin İstanbul’dan Sisi’ye karşı radyo ve televizyon yayını yapmasını destekleyen Türkiye;

15 Uygur Türkünün Çin rejimi tarafından toplama kamplarında tutulan ailelerinin serbest bırakılması için gösteri yapmalarına izin veremiyor.

Bunu kabul etmek, normal saymak mümkün değildir.