Kâtibimin Marmaray’ı

Başbakan’ın, Marmaray tünel ve metrosunu açışını izledim. Sanki uzaya keşif için, gemi gönderdik, tüm uzay keşfedildikten sonra. Teknik hiçbir kaygı ve endişeye girmeden, sizlere nasıl dolandırıldığımızı yansıtan, rakamlar vereceğim. Marmaray tünelinin uzunluğu, deniz altında 1,4 kilometre ve tam uzunluğu da 13,5 kilometre olacakmış. Devlete maliyeti, şu ana kadar 5 milyar Türk lirası, yani 2,5 milyar dolardan fazla. Bitince, toplam 9,3 milyar Türk lirası, yani 4,5 milyar dolardan fazla olacağı söyleniyor. Bunlar resmi rakamlar.
Şimdi size, hesapları denetlenebilen, demokratik bir ülkeden, başka ve farklı bir örnek. ABD’de, Virginia eyaleti ile Maryland eyaletlerini, okyanus altından bağlayan ve “Chesapeake tüneli” olarak bilinen, tam olarak iki gidiş, iki geliş, dört şeritli bir tüneli anlatayım. Chesapeake iç denizin ağzında, 1965 yılında hizmete açılan, 37 kilometre uzunluğunda, yani bizimkinden, 30 kat daha uzun, Amerikan tünelinin maliyeti, 200 milyon dolar. Parayı devlet mi ödedi sanıyorsunuz. Hayır, ödeme, kurulan özel bir kurum tarafından yayınlanan, hisse senedi satışları ile sağlanmış ve 2002 yılında da tünelin tüm bedeli ödenmiş.
Bu tüneli, aralarında, TIR diye bilinen, uzun kamyonlar da dâhil 100 milyondan fazla araç kullanmış. Araç başına tünel girişinde 12 dolar yani 24 lira alınıyor. Bizim Boğaz köprülerinden alınan parayı, geçilen mesafeye bölerseniz, anlarsınız aradaki farkı. Tünel çok uzun olduğu için, araç sürücülerinin, okyanus üzerine çıkabilecekleri ve yemek yiyebilecekleri, bazı suni adacıklar yapılmış, konaklama noktaları olarak. Bu tünel, dünyadaki yedi modern mühendislik dünya harikasından biri sayılıyor. İnanmıyorsanız, girin internete ve Chesapeake tunnel yazın, okuyun gelen bilgileri.
Bizimkinin, maliyetinin yüksek olmasına karşılık, milyarlarca dolarlık tünel ve geçiş, ne kadara sigortalanmış biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Marmaray, Marsh Türkiye sigorta şirketi tarafından, 500 milyon dolara sigortalanmış. Yani 2,5 milyar dolara yapılan tünel, 500 milyona sigortalanıyor. Daha basit anlatayım 35 bin liraya aldığınız bir arabayı, 35 bin liraya değil de, 10 bin liraya sigortalatıyorsunuz. Yani kasko yok yalnız trafik sigortası gibi bir şey. Bana diyebilirsiniz ki kardeşim kaç sene önce yapılmış, şimdi, maliyeti ne olmuştur diye.
Haklısınız da, hadi o günden bugüne, 10 katı inşaat pahalılaşmış olsun. Unutmayın, Amerikalı işçinin, saat ücreti, bizim işçinin bir günlük yevmiyesi. Malzeme desen, gene öyle. Ayrıca birinin uzunluğu, ötekinin 30’da biri. Nereden girerseniz girin, bu işin mantığı yok. Bana akıntı ve öteki deniz tehlikelerini öne sürmeyin. Orada, bizde daha bugüne kadar görmediğimiz, kasırgalar ve okyanus dalgaları var.
Bir de, sanki parayı, kâtibim veriyormuş gibi, tünelin açılışında herhangi bir milli marş çalınmadan, ‘Üsküdar’a giderken kâtibimin setresi uzun’ şarkısı çalınması, herkesle alay eder gibi. Katipte fes var, ceket yerine setre var ya, maksat Cumhuriyet düşmanlığı. Size bir de 15 gün metroya bedava binme izni verdi padişahımız efendimiz, kimselere danışmadan. Aynı, kömür ve pirinç dağıtma olayı gibi.
Yanlış anlamayın. Yapılmasın, ihtiyaç yok gibi, tartışmalara girmiyorum. Ama bu işten, kimler ne kadar nemalandı, onu merak ediyorum.
Bugün ikinci konu; Washington’da, Kürtlerin Ulusal Basın Kulübü’nde düzenlediği “Yeni Orta Doğu’da Kürtlerin rolü” isimli panel. Bu panele, Suriye’deki PKK’nın uzantısı, PYD lideri Salih Müslim, ABD izin vermediği için Washington’a gelememiş ve Skype ile bağlanıp konuşmuş. Öteki konuşmacılar malum, Kürtçü Cengiz Çandar ile PKK’nın siyasi kolu BDP’nin eş başkanı Selahattin Demirtaş ve Amerikalı eski büyükelçi James Jeffrey. Bir de, hâlâ kime çalıştığını anlayamadığım, Amberin Zaman.
Tam bir ihanet cephesi. Düşünün, PKK’nın siyasi kolu, dost ve müttefikimiz ABD’nin başkentinde, konferans düzenliyor. BDP, orada da büro açmıştı hatırlarsanız. Sonra da birileri ABD’de, Türkiye’deki siyasete çözüm arıyor. Bence olay, çözüm değil, destek aramak. Ama bu tür toplantının altında gizlenen, başka bir gerekçe var. Onun da kokusu yakında çıkar diyorum.

Yazarın Diğer Yazıları