Al-Sani, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile Wolfenbüttel kentinde görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ın ortak yayınladığı listenin Katar’a karşı sebepsizce suçlamaların bir parçası olduğunu belirtti.
Listede isimleri yer alan kişilerin büyük bölümünün hayatları boyunca Katar’da bulunmadıklarına işaret eden Al-Sani, listede güvenlik konseyinin bazı üyelerinin veya hiçbir örgüte üye olmayan gazetecilerin isimlerinin yer aldığını kaydetti.
Fahri çalışmalar gerçekleştiren ve Birleşmiş Milletler'e (BM) danışmanlık yapan örgütlerin de listede bulunduğunu söyleyen Al-Sani, "Biz bu listeye baktık ve burada yer alan kişilerin ve örgütlerin büyük bir bölümünün Katar ile ilişkisi olmadığını gördük" dedi.
Bu tür terör listelerinin uluslararası standartlara uygun olması gerektiğini, ancak bu listede bu tür standartların bulunmadığına işaret eden Al-Sani, “Bu liste için böyle standart bilmiyoruz. Burada bize karşı sebepsiz suçlamalarda bulunuyor" şeklinde konuştu.
LİSTEYİ DERİNLEMESİNE TARTIŞMAYACAĞIZ
Al Sani, kendilerinin bu listeyi derinlemesine tartışmayacaklarını belirterek, bunun yerine listede Katar ile bağlantısı olmayan insanlarla ilgili arka planı anlatacaklarını kaydetti.Almanya'ya, gösterdiği destek ve dayanışmadan dolayı teşekkür eden Al-Sani, ülkesine ekonomik abluka uygulandığını, bunun bir dizi körfez ülkesi tarafından Katar’ın toplu bir şekilde cezalandırılması anlamına geldiğini ifade etti. "Bununla uluslararası ve insani hukuk ihlal ediliyor." diyen Al-Sani, bunun Körfez'deki toplumlar için olumsuz etkisi olacağını aktardı.
DÜŞMAN ÜLKELERE BİLE YAPILMIYOR
Al-Sani, bu uygulamaların düşman ülkelere karşı bile alınmadığını, ancak şimdi Körfez'de iş birliği içinde bulunan dost bir ülkeye karşı uygulandığına işaret etti. Bunun sebeplerini sorduklarını ifade eden Al-Sani, "Katar hangi suçu işledi ki bu şekilde cezalandırılıyor. Uluslararası hukuk ihlal edilerek. Uluslararası standartlar ve yasalar var. Modern bir çağda yaşıyoruz. Orman kanunlarının geçerli olduğu zamanda değil" dedi.
Diyalog ve diplomasiden yana olduklarını belirten Al-Sani, bu krizi azaltmaya çalışan ülkelere de teşekkür etti.