Genelkurmay İstihbarat Dairesi eski Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, 2 Ekim girdiği Suudi Arabistan İstanbul Konsolosluğu'nda 'kaybedilen' gazeteci Cemal Kaşıkçı olayında planlayıcının İsrail gizli servisi MOSSAD olduğunu söyledi.
Milliyet yazarı Tunca Bengin'e konuşan Pekin, "Bu büyük bir istihbarat operasyonu ve başında da MOSSAD var. Yani bu kadar açık verilmesini planlayan MOSSAD" dedi. Bengin'in bugünkü köşesinde yer alan Pekin'in ifadeleri şöyle:
Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giren ve bir daha haber alınmayan Cemal Kaşıkçı’nın akıbeti hâlâ sır. Böyle bir operasyonun neden konsolosluk binasında yapıldığı da... Çünkü gelenlerin, gidenlerin görüntüleri, kimlikleri ve Kaşıkçı’nın kaybolmasından önce Suudi yetkililerin muhalif gazeteciyi yakalamak üzere kendi aralarında yaptıkları görüşmelerin Amerikan istihbaratı CIA’nın dinlemesine takılması gibi fazlasıyla kanıt var. Hatta henüz ortaya çıkmayanların dışında elde daha fazla bilgi ve görüntü olduğu da söyleniyor. Dolayısıyla da operasyona dönük tespitler daha çok bu kadar iz bırakmanın Suudi gizli servisi açısından “bilinçli beceriksizlik” olduğu üzerine. Tabii bunun bizzat Suudi gizli servisinin tasarrufu mu yoksa bir başka gizli servisin yönlendirmesiyle mi olduğu tartışmasıyla birlikte... Yani başka bir servis de devrede olabilir. Örneğin, dün konuştuğum eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, bu operasyonu planlayanın büyük olasılıkla İsrail gizli servisi MOSSAD olduğunu söyledi. Niyesini de şöyle açıkladı:
“Bu olay planlı programlı, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik bir tuzak. Nasıl Mısır’la Türkiye arasındaki dostluk bozulduysa, Suudi Arabistan’la Türkiye arasındaki dostluğu bozmaya çalışıyorlar. Bu büyük bir istihbarat operasyonu ve başında da MOSSAD var. Yani bu kadar açık verilmesini planlayan MOSSAD. Suudi servisi de onların oyununa geldi. Çünkü bu işi böyle halletmeye gerek yok, başka türlü de yapabilirlerdi. Rus istihbaratı Çeçenleri İstanbul’da öldürmedi mi? İran istihbaratı da yaptı. Suudi servisi de yapabilirdi. Adam zaten dolaşıyor. Bir şekilde ortadan kaldırırlardı, kaçırırlardı. Yani konsolosluğa girmesine neden yoktu. Hatta konsolosluğun dışında bir yerde kaçırırlar, orada da sorgularlardı.”
SUUDİ GİZLİ SERVİSİ TEK BAŞINA BU İŞİ YAPABİLİR Mİ?
“Yapabilir tabii. Daha evvel yaptılar da zaten. Paris’teki bir adamı Riyad’a getirdi, yine New York’ta bir adamı aldı. Bunları yaparken de ne kaçıranlar ne de kaçırılanlarla ilgili arkada bir kanıt, iz bırakmadılar. Ama burada kanıt dolu. Bu, nasıl Muhammed bin Selman bütün zenginleri otelde topladı, parayı veren kurtulur, vermezseniz yargılarım dedi, buna benziyor. Yani ülkesinde yaptığı gibi, dışarıdakilere de korku vermek ve Türkiye ile Suudilerin arasını bozmak amaçlı bir olay.”
KAŞIKÇI SAĞ OLABİLİR Mİ?
“Sağ olduğunu, olacağını da sanmıyorum. Bunu yapmazlar çünkü o kadar çok girenler, çıkanlar tespit edilmiş ki. Adam ortaya çıksa bir sürü şey söyler. Bu adam ya konsoloslukta öldürüldü ya da uyuşturulup götürüldüğü Mısır veya Dubai’de. Giderken uçaktan bile atmış olabilirler...”
Pekin’e göre, Kaşıkçı’yı Prens bin Selman’ın hedefine koyan nedenler ise şunlar:
“Cemal Kaşıkçı Suudi gizli servisi eski başkanının danışmanlığını yapmış bir adam. Dolayısıyla da Suudi Arabistan’ın yapmış olduğu istihbarat faaliyetleriyle ilgili çok şey biliyor. Bunlar ne olabilir? İstihbarat servisi terörist örgütleri destekleyebilir, teröristlere para yardımında bulunabilir. Yine istihbarat örgütleri birçok konuda değişik insanları kullanabilir. Bütün bunları bu adamın bildiğini değerlendiriyorum. Tabii bu kadar çok bilgi sahibi olunca ve bir de bilgi sahibi olduktan sonra muhalif tarafa geçince, otomatik olarak potansiyel hedef olursunuz...”
