Kaş yapayım derken, göz, burun dalak, böbrek ne varsa çıkarmak!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'ye, İsmail Küçükkaya'yla Çalar Saat'e konuk oldu. Küçükkaya, Kılıçdaroğlu'na Tunç Soyer'e gösterilen tepkileri sordu.

Kılıçdaroğlu'nun cevabı şu oldu:

"Babasından ötürü çocuklar niye yargılanır? Ya da çocuğundan ötürü baba niye yargılanır?.. Suç bireyseldir..."

***

Kılıçdaroğlu burada bitirseydi hiç sorun yoktu; dedikleri doğruydu. Lakin, devamını getirdi:

"Kaldı ki babasının hiçbir suçu yok ki. Babası bir kamu görevlisi. Davayı açmış, kişiler beraat eder, beraat etmez... Babası savcı, kararı veren savcı değil."

***

Bana "Kaş yapayım derken göz, hatta burun, kulak, böbrek, dalak, ciğer bünyede ne varsa nasıl çıkarmanın" resmini yapabilir misin Abidin?

Bence bu kadar iyisini sen bile beceremezsin; çerçeveletip saklamalık!

Türkiye'nin en kirli, en lekeli, en utanç verici, en yaraları kapanmamış, kapanması da mümkün olmayan döneminin utanç davalarından birinin ana aktörünü nasıl muaf tutabiliriz bu yaftalardan?

Ne demek "suçu yok ki";

Yazdığı iddianamelerdeki suçlamalar sadece ama sadece "hukuk" çerçevesinde mi yöneltildi?

Neye dayanarak mesela?

Adil miydi?

Türkiye'deki siyasal yargılamalara, hukuk cinayetlerine, yargı sopa yapılarak oluşturulan kumpaslara, demokrasinin rafa kaldırıldığı dönemlerdeki uygulamalara bu matematikle bakacaksak eğer, yandı gülüm keten helva;

Zira, tıpkı Nurettin Soyer gibi Zekeriya Öz de bir "kamu görevlisi"ydi!

Onun için de "Davayı açmış, kişiler beraat eder, beraat etmez... Kararı veren savcı değil hâkim" deyip geçebilir miyiz peki?

Sebep olduklarını görmezden gelebilir miyiz?

Hazmedebilir miyiz?

Toplumsal hafızadan silebilir miyiz?

Kılıçdaroğlu'nun örnek verdiği Yaşar Okuyan, Nurettin Soyer'in yazdığı iddianame doğrultusunda yargılanmış biri olarak oyunu gönül rahatlığıyla Tunç Soyer'e verebilir o ayrı. Ama sorun bakalım, "Nurettin Soyer'in suçu yoktu ki" der mi?

Kendisini, "milliyetçi", "ülkücü" olarak tanımlayan seçmen kitlesini Tunç Soyer'in "babası yüzünden suçlanamayacağı" gerçeğine ikna etmek bile hiç kolay olmuyorken, nereden çıktı şimdi bu "babasının hiçbir suçu yok ki" söylemi!

Tamam kimse Soyer'i babasından dolayı suçlamasın da...

Siz de, oyları -İzmir'de bile- kazanan ve kaybedeni tayin edecek kıymetteki milliyetçi-ülkücü seçmenin damarına basmayın bir zahmet daha fazla!

***

Sanırım -özellikle seçime ittifakla giren aday ve partiler için- 31 Mart'a kadar izlenebilecek en elzem strateji; bin düşünüp bir söylemeleri;

Bu laf nereye gider, kime yarar, kimi yaralar... Tamiri mümkün olur mu, olmaz mı?

Değil mi!

Anketler söyleyince iş değişti

İktidar sahipleri bu seçim döneminde de "Suriyeliler"i dillerinden düşürmüyorlar. Ama bir farkla;

Bu defa kucaklarının onlara nasıl sonuna kadar açık olduğundan değil, onları nasıl ağırladıklarından filan değil onları yollamak üzere neler yaptıklarından, Suriyelileri Suriye'ye gönderme planlarından bahsediyorlar.

Ee hani "Suriyeliler Suriye'ye" diyenler ırkçıydı, faşistti; ne oldu?

"Böyle buyurdu anketler" değil mi?

Akademisyenler uyardı, tarihçiler, sosyologlar, sosyal psikologlar, güvenlik uzmanları, sivil toplum, hukukçular, sağlıkçılar, siyasiler uyardı umursamadılar ama "Suriyelilerin bir soruna dönüştüğünü", bu sorunun da "iktidara oy kaybettirdiğini" anketler söyleyince hemen dikkat kesilip, ağız değiştirdiler.

Kanmak ya da kanmamak hakkınız saklı elbet.

Takdir ediyorum ama kimi muhalefet partilerinden farklı olarak, toplumun tahammül sınırlarını zorladıkları, bu sebeple sandıkta niceliksel bir tehdit oluştuğu bilimsel olarak belgelendiği anda keskin bir "U dönüş" yapıveriyorlar, sanki düne kadar onlara vatandaşlık vermekten söz edenler kendileri değilmiş gibi...

SORU-YORUM

Sayın Ali Erbaş, sizin onayınızla camilerde okutulan Cuma hutbesinde bildirildiği üzere "Millî ve manevi değerlerimize yönelik saldırılar karşısında tepki vermek, dindarlık ve vatanseverlik alameti" ise Atatürk gibi, Cumhuriyet gibi, Kurtuluş Savaşı gibi en millî ve en manevi değerlerimize kast etmiş olan ve "fesli meczup" diye tanınan canlıya neden tepki yerine armağan verdiğiniz söyler misiniz?

Malumun ilanı

HDP'nin İzmir'de adlı adınca CHP adayını destekleyeceğini açıklaması, AKP'yi destekleyeceği tezini pekiştirmekten başka bir şey ifade etmiyor. HDP sahiden CHP adayını destekliyor olsa, Atatürkçü, Cumhuriyetçi, ulusalcı, milliyetçi, üniterci seçmeni ürkütmek istemez ve bunu asla ifşa etmezdi!

Yazarın Diğer Yazıları