Karınca Düşü ile Atatürk-Şair-Şiir

Dostum, hemşerim, değerli şair-yazar Yahya Akengin'in yeni romanının adı: "Karınca Düşü" (Akçağ Yayınları).

Akengin, günceli kurgulamış, ülkenin kanayan yarası ayrılıkçı teröre çözüm olacak bir ütopyaya, özünden öz, sözünden söz katmış, tarihin ve coğrafyanın belleğinden dersler, anılar, hikmetler katmış.

"En kötü toplumlar, ütopyaya yer vermeyen, hayal kuramayan toplumlardır" der hocamız Prof. Dr. Orhan Türkdoğan. Bizim toplumumuz bugün bu durumdadır. Akengin aydın sorumluluğuyla, etnik teröre karşı, şehit babalarına "Gönüllü Babalar Ordusu" düşünü kurdurup, bunu roman halinde sunuyor. Sunuyor ama bu işlerin sonunun nereye varacağını da acı deneyler yüzünden biliyor. Romanın sonunda bu girişimde bulunanlar darbeci sayılıp yargılanıyorlar. Tam burada Soner Yalçın'ın o sözü geliyor akla: "Ütopyalar yerleşik iktidarları hep korkutur."

Akengin romanında söylencelere de yer veriyor yeri geldiğinde, roman kahramanını amacı uğruna gezdirirken, coğrafyanın vatan olduğunun bilinciyle her yerin insan, doğa, tarih ve edebiyat zenginliklerini de aktarıyor okura. Bir bakıyorsunuz Kars'ta Harakani Hazretlerinin huzurundasınız, Kars Kalesi'nden yıldızları seyrediyorsunuz "Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey" diyerek, sonra Kop Dağı'nda şehitler anıtına varıyorsunuz "Muvaffak olmuş Plevne"nin kıvancıyla. Erzurum Karasu boylarından Kemah'a koşuyor, Kuvayı Milliyeci Halet Beğ'in "Taş atana şeker atma" öyküsünü dinliyorsunuz can kulağı ile. Sivas-Kangal'da Mehrali Beğ Ağıdı'yla hüzünleniyor, hayıflanıyorsunuz.

Karınca Düşü görmek, yani varamazsam da uğrunda ölürüm diyebilmek... Bu düşü görenler çoğalsa neler olur neler bu ülkede... Bunu bizlere edebi olarak hatırlattığı için Yahya Akengin Beğ'e yürekten teşekkürler. Okuyunuz bu kitabı...

Atatürk-Şair-Şiir

M. Demirel Babacanoğlu, Atatürk'ün şairler ve şiirle olan ilişkisini kitaplaştırmış "Atatürk Şair Şiir" adıyla (Kendi Yayını).

Namık Kemal, Ziya Paşa ve Tevfik Fikret'in kitaplarını okurmuş Atamız gençlik yıllarında. O yıllarda, dünkü çobanımız olan Bulgarların millî şairleri varmış... Sırpların da... Hem de iki gözü görmeyen bir şair. Yunanlılar geri kalır mı? Onların da varmış. Fakat Osmanlı'da bir tek Namık Kemal var, o da yasaklı. Bunun ıstırabını duyarmış bu büyük yurtsever.

Kitapta Atatürk'ün Ömer Naci, Yahya Kemal, Neyzen Tevfik, Tevfik Fikret, Nazım Hikmet, Mehmet Akif ve Behçet Kemal Çağlar'la olan ilişkileri, bu şairlere yakınlıkları, hayranlıkları, sitemleri, tepkileri de yer alıyor.

Atatürk'ü en çok etkileyen şairin Tevfik Fikret olduğu gerçeğini de ayrıntısıyla anlatmış Babacanoğlu.

Ve son bölümde de Atatürk'e yazılmış şiirler yer alıyor. Beni teey ilkokul yıllarıma götürdü bu şiirlerin biri. Behçet Necatigil'in o yıllarda bütün okullarda okunan, okutulan "Atatürk'ün resmi" adlı şiir. Onu sunayım:

"Kürsünün üstünde bir resim/Gözleri denizden mavi/Bakışları güneşlerden sıcak/Bu resimle başlar bizim günümüz/Kıvançla dolar taşar gönlümüz./Öğretmenimiz kürsüde/Verdiği dersi/ Dinler bizimle birlikte/Atatürk'ün resmi./Çalışkanız çünkü/ Çalışınca/Bakarız Atatürk güldü/Bir yanlışlık yaparsak/ Bulutlanır gözleri/Anlarız Atatürk üzüldü."

Bu kitabı PK 774 Çarşı/Adana adresinden edinebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları