Ferhat Yardımcıel isimli hasta, Gastroenteroloji Kliniği’ne başvurduğunda, pankreasının baş kısmında yer alan kanserli bir tümör tespit edildi.
Hastalığın vücuda yayılmadığı ve cerrahi müdahale ile tedavi edilebilecek durumda olduğu belirlendi.
Doç. Dr. Hamza Çınar liderliğindeki ekip, Whipple prosedürü uygulayarak tümör ve çevresindeki lenf nodlarını başarıyla çıkardı.
Doç. Dr. Çınar, pankreas kanserinin genellikle yaşlılarda görülmesine rağmen, 40 yaş altındakilerde de ortaya çıkabileceğini belirtti.
Erken teşhisin önemine dikkat çeken Çınar, karın ağrısı, kilo kaybı, bulantı, kusma ve sarılık gibi belirtiler gösteren hastaların vakit kaybetmeden doktora başvurmaları gerektiğini vurguladı.
Genç yaşın pankreas kanserinden korunmada bir garanti olmadığını, bu nedenle genç hastaların da belirtiler varsa hemen tıbbi yardım alması gerektiğini ifade etti.
Pankreas kanseri teşhisi konan hastalara, uzman hekimlerin ortak kararıyla bir tedavi planı hazırlanır. Eğer hasta cerrahi müdahaleye uygunsa, önce operasyon yapılır ve patoloji sonuçlarına göre tedaviye devam edilir. İleri evre hastalık durumunda, ameliyat öncesinde kemoterapi veya radyoterapi ile hastalığın cerrahi müdahaleye uygun hale getirilmesi amaçlanır.
Doç. Dr. Çınar, pankreas kanserinde cerrahinin en etkili tedavi yöntemi olduğunu belirterek, tümörün pankreastaki konumuna göre cerrahi tiplerin belirlendiğini söyledi.
Pankreasın kuyruk ve gövde kısımlarındaki tümörler daha basit operasyonlarla çıkarılabilirken, baş kısmındaki tümörler için Whipple ameliyatı gereklidir. Whipple prosedüründe, pankreasın baş kısmı, safra kesesi, ana safra kanalının bir bölümü, duodenum ve midenin bir kısmı ile yakındaki lenf bezleri çıkarılır. Sonrasında, çıkarılan organların yeniden bağlantısı gerçekleştirilir. Bu ameliyat, sadece pankreas başı kanserleri için değil, aynı bölgedeki safra yolu ve duodenum kanserleri için de uygundur.
Ameliyatın başarısının, hastalığın erken teşhis edilmesi ve deneyimli cerrahlar tarafından yapılmasına bağlı olduğunu vurguladı.