Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 1991 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Turizm Merkezi ilan edilen, Aybastı ilçesine 17 kilometre mesafede bulunan, 1500 metre yükseklikteki Perşembe Yaylası’nda siyanürlü altın madenciliği için sondaj yapılmasına yeşil ışık yaktı. Göz kamaştıran menderesleriyle ünlü Perşembe Yaylası’nın bitiminde de yine ünlü Çiseli Şelalesi bulunuyor. Bakanlığın yeşil ışığından sonra Ordu Valiliği de sondaj yapılmasına izin verdi.
Oda TV’den İbrahim Gündüz’ün haberine göre, Ordu’nun derin vadilerinde yetişen dünyaca ünlü fındığı, aromasını ve tadını bu yaylalardan süzülen suların, sislerin ve bulutların vadilerden aşağı süzülmesiyle kazanıyor. Bu bölgede yaylalara-meralara siyanürlü altın madeni açmak demek, aşağıdaki vadilerin ve dolayısıyla fındık bahçelerinin zehirli atıklar, hidrojen sülfür ve ağır metallerle zehirlenmesi anlamına geliyor.
Ordu’yu turizm merkezi ilan eden ve Ordu’nun her yanını Perşembe Yaylasını, mendereslerini anlatan afişlerle donatan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler ise böyle bir yıkım projesi ve ihalesi karşısında sessizliğini koruyor.
Altın madenciliği daha sondaj aşamasında doğaya büyük zararlar veren, ardından çok büyük çaplı orman katliamlarına imza atılan ve dağın-taşın param parça edildiği, siyanür, sülfürik asit ve nitrik asit gibi dünyanın en tehlikeli kimyasallarının kullanıldığı ve çok büyük oranlarda su kullanılan ve suları zehirleyen bir yıkım merkezi olarak biliniyor. Altın madenleri bugün dünyada nükleer reaktör atıklarıyla eşdeğer tutuluyor.
“Yeşil” Ordu’nun yüzde 74’ünü maden bölgesi ilan eden anlayış, bugün harekete geçmiş görülüyor. Fatsa’yla başlandı, Perşembe, Korgan, Aybastı, Mesudiye devam ediyor. Ardı ardına ihaleler ilan ediliyor. Çok büyük çoğunluğu altın-gümüş ve bakır madeni.