Bilimin Kamusal İletişiminden (bil-ki) yapılan açıklamaya göre, Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Doç. Dr. Mustafa Serkan Abdüsselam'ın "Çeken Akıntılar ve Karadeniz'de Boğulma Olaylarının İncelenmesi" adlı araştırma, Afet ve Risk Dergisinde yayımlandı.
Çalışmada, Karadeniz Bölgesi'nde söz konusu dönemde boğulma vakalarını incelemek amacıyla 12 ildeki sahil güvenlik kayıtlarından elde edilen istatistik verileri de kullanıldı.
Araştırmaya göre, Karadeniz Bölgesi'nde 2012-2022 yıllarında yaşanan 554 olayda sahilden denize girerek boğulma tehlikesi geçiren 648 kişiden 304'ü hayatını kaybetti. En çok boğulmanın yaşandığı yıl 93 kişiyle 2022, en az ise 16 kişiyle Kovid-19 salgının etkili olduğu 2020 olarak kayıtlara geçti.
BOĞULMA VAKALARININ YÜZDE 80'İ ÇEKEN AKINTI KAYNAKLI
Boğulma tehlikesi geçirenlerin yüzde 81'i (523 kişi) erkeklerden oluştu. Bu olaylara karışan erkeklerin yarısı kurtulurken, bu oranın kadınlarda yaklaşık yüzde 75'e kadar yükseldiği görüldü. Ayrıca boğulma vakalarının yüzde 80'inin çeken akıntı (rip) kaynaklı olduğu tespit edildi.
Olayların illere göre dağılımı, karışan kişi sayısı, cinsiyet, olay tipi ve gerçekleştiği gün gibi boyutlar da analiz edildi. Bu analizler, boğulma vakalarının en yoğun şekilde Orta Karadeniz'de, yaşam kaybının ise en çok Batı Karadeniz'de gerçekleştiğini ortaya koydu.
Boğulma sayıları yüksekten düşüğe doğru Samsun, Trabzon, Ordu, Giresun, Sakarya, Bartın, Zonguldak, Sinop, Düzce, Kastamonu, Rize ve Artvin olarak sıralandı. Yaz aylarında özellikle 18 yaş altındaki gençlerde boğulma vakalarının sıklıkla meydana geldiği gözlemlendi.
Çeken akıntı kaynaklı ölüm vakalarının temel nedeni arasında insanların bu konuda yetersiz bilgiye sahip olması olduğu belirtilen çalışmada, çeken akıntıya kapılanların sakin kalmaları ve panik yapmamaları gerektiği vurgulandı. Bu nedenle kıyı bölgelerinde çeken akıntının olabileceği yerlerin belirlenmesi ve tehlikeli alanlardan kaçınılması için tedbir alınmasının önem taşıdığının altı çizildi.
Çalışmada, Karadeniz kıyılarında özellikle yaz aylarında gençler için çeken akıntılar ve boğulma olayları konusunda farkındalık çalışmalarının artırılması önerilirken, bu kapsamda çeken akıntılara yönelik risk durumunu içeren mobil uygulamaların geliştirilmesinin önemli olduğu kaydedildi.
Denizde boğulma olayları sırasında kurtarma girişiminde bulunan aile bireyleri veya çevredeki insanların da boğulma tehlikesiyle karşılaşabildiği, kurtarma konusunda yeterli bilgi ve eğitime sahip olmayan kişilerin, bu tür durumlarda kurtarma girişiminden kaçınması gerektiği belirtildi. Araştırmada güvenli kurtarma tekniklerinin öğretilmesi, ilk yardım eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve cankurtaran hizmetlerinin artırılması gibi önlemlerin boğulma kaynaklı ölümlerin azalmasında yardımcı olabileceği de tespit edildi.
Araştırmada, Karadeniz Bölgesi'nde boğulma olaylarının artış göstermesi ve özellikle çocukların bu süreçte önemli risklerle karşılaşması dikkati çekerek, bu bağlamda çocuklara yönelik bilinçlendirme çalışmalar yapılması tavsiye edildi.