1980’li yıllarda yüzde 50 olan 5 yıllık yaşama oranı, erken tanı ve etkili tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle 2000’li yılların başında yüzde 66’ya ulaştı
Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Er, kanserde 1980’li yıllarda yüzde 50 olan 5 yıllık yaşam oranının, erken tanı ve etkili tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle 2000’li yılların başında yüzde 66’ya ulaştığını bildirdi. Doç. Dr. Özlem Er, kemoterapi ilaçlarının, etki mekanizmaları gereği normal hücreleri de bir miktar etkileyerek istenmeyen yan etkilere neden olabildiğini belirtti. Doç. Dr. Er, Kanser hücrelerinin taşıdığı, ancak normal hücrelerde bulunmayan hedefleri belirleyen, etkinliği yüksek, yan etkisi az biyolojik tedavilerin, son 10 yılın kanser tedavisindeki en önemli gelişmeler olduğuna değindi. Er, şu bilgileri verdi:
Kontrolsüz büyüyen hücrelere set
Doç. Dr. Özlem Er, konu ile ilgili şu bilgileri verdi: “Kemoterapinin amacı, yapılarındaki bazı değişiklikler nedeniyle kontrolsüz büyüyen hücrelerin yok edilmesini sağlamaktır. Kemoterapide hedef, hızlı çoğalan hücrelerin yapısını bozarak çoğalmalarını durdurmaktır. Çoğu durumda, farklı etki mekanizmaları olan birkaç ilaç birlikte verilerek kanser hücresinin öldürülmesi hedeflenir.
Meme kanseri, bağırsak kanseri, renal hücreli (böbrek) kanserler başta olmak üzere birçok kanserde, hedefe yönelik tedaviler başarılı olarak uygulanmaktadır.
Büyük bir başarı gösterdi
Kemoterapiye duyarlı kanserlerde 5 yıllık yaşama oranı aşağıdaki şekilde dağılıyor
* Testis kanserlerinde yüzde 96,
* Meme kanserinde yüzde 89,
* 9 hodgkin hastalığında yüzde 86,
* Kolon kanserinde yüzde 65.