BBC Türkçe’nin haberine göre; Yapay zekâ, gözle fark edilemeyen ayrıntıları belirleyerek yüzde 82 oranında doğru sonuçlar üretti. Laboratuvar testlerinde ise başarı oranı yüzde 44’te kaldı.
Londra’daki Royal Marsden Hastanesi ve Kanser Araştırma Enstitüsü’nden bilim insanları, bu yöntemle tedavi kalitesinin artırılabileceğini ve her yıl binlerce kişinin faydalanabileceğini ifade etti.
Uzmanlar ayrıca, diğer kanser çeşitlerinin erken teşhis edilmesi olasılığından da umutlu olduklarını dile getirdiler.
Yapay zeka, meme kanserinin tanısında ve tedavi sürecinin kısaltılmasında büyük bir olanak sunuyor. Bilgisayarlara çok miktarda bilgi girilebiliyor ve tahmin yapmak, problem çözmek mümkün olabiliyor. Royal Marsden Hastanesi’nden radyoloji uzmanı ve Kanser Araştırma Enstitüsü’nde kişiselleştirilmiş onkoloji görüntüleme profesörü Christina Messiou, “Bu gelişmiş teknolojinin sağladığı olanaktan çok etkilendik. Daha hızlı tanı ve daha uygun kişiselleştirilmiş tedavilerle hastaların daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlayabilir” dedi.
Tıp dergisi Lancet Onkoloji’de yayınlanan araştırmada, adlı, karın bölgesinin arkasında oluşan ve seyrek rastlanan bir kanser türü olan retroperitoneal sarkomlu 170 hastanın görüntülerinde, gözle algılanamayan işaretleri bulmak için radyomiks adlı bir teknik kullanıldı.
Yapay zeka algoritması, bu görüntülerden elde edilen verilerle ABD ve Avrupa’daki diğer 89 hastanın görüntülerinde hastalığın saldırganlık seviyesini, kanserli dokunun bir mikroskop altında incelendiği biyopsi işleminden çok daha kesin bir şekilde belirledi.
Diş hemşiresi Tina McLaughlan’a geçen yıl Haziran’da karın bölgesinin arkasındaki sarkom nedeniyle yaşadığı karın ağrılarının sonrasında, doktorlar sorunu tespit edebilmek için bilgisayarlı tomografi (CT) yöntemini kullandı.
Biyopsi yapılmasının ise çok tehlikeli olduğuna hükmettiler. 65 yaşındaki McLaughlan’ın tümörü çıkarıldı ve şimdi üç ayda bir kontrol için Royal Marsdden Hastanesi’ne gidiyor.
MacLaughlan yapay zeka deneyinin bir parçası olmasa da, yeni tekniğin diğer hastalara yardımcı olacağını düşünüyor.
“Doktora gidiyorsunuz ve ilk görüntülemede size ne olduğunu anlatamıyorlar. Tüm tedavim boyunca, ameliyat sonrasındaki histoloji testlerine kadar, bana ne olduğunu anlatmadılar. Bu yüzden, ne olduğunu hemen öğrenmek yararlı olur. Umarım daha çabuk teşhisleri de mümkün kılar.” İngiltere’de her yıl 4300 kişiye bu kanser türü tanısı konuyor.
Prof. Messiou bu teknolojinin dünya genelinde kullanılmasıyla, yüksek riskli hastalara özel tedaviler sunulabileceğini, düşük riskli hastalara da gereksiz tedavilerden korunabileceğini söylüyor.
Kanser Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Paul Hang da, “Bu teknolojinin sarkom hastalarının hayatlarını değiştirme olasılığı var. Böylece tümörlerinin biyolojik özelliklerine göre kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturabilir” dedi.
