Kanlı satrancın sonu!!!

Belki de üçüncü kez, giderek sertleşen bir tavırla emperyalizmin teröre nasıl destek verdiğine dikkat çekti AKP lideri...

2021''de, 2022''nin başlarında ve önceki gün Türkiye''nin Suriye''deki PKK/YPG yapılanmasına yönelik rahatsızlığını dile getirirken, hep aynı sinsi tehlikeye dikkat çekti Erdoğan...

Amerika''nın sürekli PKK''ya destek verdiğini anlatırken ve bir kez daha sert uyarılarda bulunurken, Washington''un pervasızlığını da düşünmüş olmalı cumhurbaşkanı...

Çünkü Dışişleri''nin çantasında ABD''nin PKK''ya desteğiyle ilgili önemli belgeler sürekli masalara indirilirken; ABD askerlerinin PKK/YPG örgütüyle ilişkileri, teröristlere silah yardımı, askerî eğitim ve istihbarat katkısını anlatan haberler uluslararası medyanın manşetlerinden eksilmiyor artık...

Ancak terör Türkiye içerisinde büyük darbe alırken, Kuzey Irak yönetimi bile PKK''ya karşı dururken ve bölücü unsurlar neredeyse tüm güçlerini Suriye''de toplarken, Türkiye karşıtı tek sorun Amerika değil...

Bakınız, Ukrayna dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, hem PKK ile mücadelede açılan gediklere, hem Suriye''deki egemenlik savaşlarına, hem de Türkiye''nin beşinci sınır ötesi hareketini engellemeye yönelik çabalara dikkat çekerken, Amerika, Rusya ve İran''la ilgili neler söylemiş;

"-ABD şu anda bölgeye binlerce TIR silah, mühimmat, araç, gereç yığıyor. Bu yığmayı da kimlere yapıyor, tamamen terör örgütlerine... Terörü Suriye''de birinci derecede besleyen ABD ve koalisyon güçleridir, bunu acımasızca yapmışlardır ve hâlâ da yapıyorlar...

-Aynı şekilde Rusya rejimle bir dayanışma içinde... Kendileriyle yaptığım ziyarette bu konuları da görüştük. Bunu artık bir yere oturtmamız lazım dedim.

-Bir diğer taraftan da sürekli olarak buralarda İran''ın hesapları var... Bu hesaplar da önümüzde..."

Erdoğan Suriye''yi bekliyor...

+++++++++++

Türkiye, altı aydır devam eden Rusya-Ukrayna savaşına müdahil olmuşken, Erdoğan belli ki Ukrayna''ya yapılan son gezide bir taşla üç kuş vurmaya çalışıyor...

AKP liderinin gazetecilere de söylediği gibi; başta tahıl ithalatı gibi ticari çabaların artmasını, Rusya ile savaşta büyük darbe alan Ukrayna kentlerinin Türk müteahhitlerince ayağa kaldırılmasını ve diğer taraftan da Suriye''de teröre karşı açılan cephede emperyalist desteğin dağıtılmasını istiyor Ankara...

PKK''nın Kamışlı''da çıkan petrolü çalmasından emperyal istihbaratın bölgede cirit atmasına, PKK''nın ABD desteğiyle büyümesinden yine Suriye''ye yönelik insani yardıma kadar her konuda önemli açıklamalar yapan Erdoğan''ın en şaşırtıcı sözleri Suriye ve Esad yönetimiyle ilgili tavır değişikliğini gösteriyor...

Çünkü Erdoğan, Ukrayna dönüşünde, daha önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu''nun dikkat çektiği "Suriye ile istihbarat düzeyindeki görüşmeleri" daha ileri götüreceklerini de duyurmuş oldu...

Bakınız Erdoğan, Suriye ile başlatılacak ilişkilerin işaretini nasıl verdi;

"-Bizim Esed''i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok ki.

-İnşallah önümüzdeki dönemle ilgili Suriye''de anayasa bir an önce yapılır...

-4 milyon insanı ülkemizde ağırlarken rejimle sürekli savaş halinde olalım diye mi bunu yapıyoruz? Hayır... Suriye halkıyla özellikle inanç değerleri noktasındaki bağlarımız sebebiyle yapıyoruz.

-Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesilip atılamaz. Her zaman, her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır.

-Biz her zaman çözümün parçası olduk. Suriye sorununu çözmekle ilgili elimizi taşın altına biz koyduk."

İktidar ne kazandı, ne kaybetti?..

+++++++++++++++++

Erdoğan''ın Amerika''ya yönelik sert tepkilerinde, Rusya''nın rejimle iş birliği içinde olmasına dikkat çekmesinde ve İran''ın sınırdaki hesaplarına vurgu yapmasında tek bir gerçek öne çıkıyor;

En yakın komşumuz Suriye''yi hiç uğruna kaybeden AKP iktidarı, (bir anda düşman kesildiği) Şam rejimi ile masaya oturmak için hazır bekliyor...

Peki; emperyalizmin, diplomasi oyunlarıyla devletlerle satranç oynayacağını nasıl görmezden geldi AKP?..

"Arap Baharı" tezgahında Orta Doğu''nun yeraltı zenginliklerini yağmalamak ve rejimleri dağıtarak kukla yönetimler kurmak gibi çabaların ezeli ihanetler olduğunu nasıl fark edemedi iktidar?..

Asıl soru da elbette şudur;

Türkiye, her zaman pusuda olduğu Orta Doğu coğrafyasında kendini sınır tehdidine karşı korumak için mi Suriye iç savaşında Esad''ın karşısında durdu, yoksa emperyal çıkarlarla şekillenen diplomatik oyunların ileride bela olacağını hesap mı edemedi?..

Türkiye''nin 11 yıl önce kışkırtılan iç savaş nedeniyle Esad rejimi ile arası bozulurken, Türk ordusu kanlı bir coğrafyaya çekilirken ve bu sırada da sığınmacı adı altındaki milyonlarca Suriyelinin yükü Türk ekonomisini mahvederken, gaflet uykusundan ancak mı uyandı AKP?..

Ve tabii ki bu gaflet uykusu daha fazla kaybetmemek için mi dağıtıldı, yoksa Suriye konusunda tavizler mi aldı AKP?..

Soruların yanıtı ne olursa olsun Özal''ın "bir koyup-üç almak" iddiasının hayal kırıklığına dönüşmesi gibi, AKP de bir yandan Esad yönetimini kaybetti, diğer yandan terörü destekleyen ABD ile Şam rejimine kalkan olan Rusya ve İran''ı karşısına aldı...

Son 11 yılda emperyalizmin kışkırtmasıyla Suriye bataklığında yüzlerce askerin şehit olması, milyarlarca doların kaybedilmesi ve dinci bölücü terörün sınırda sürekli tehdit oluşturması da Türkiye''nin çok sarsıcı diğer kayıpları...

AKP lideri, kendisini Esad karşısında yenilgiyle suçlayan muhalefeti (Suriye konusunda bile suçlu göstererek) 11 yılın ağır kayıplarını kapatamaz...

Yazarın Diğer Yazıları