AKP iktidarı, akıl sağlığımızı tamamen yitirmemiz için büyük bir baskı uyguluyor.. Başbakan Ahmet Davutoğlu dünkü grup toplantısında, hiç utanıp sıkılmadan AKP’nin Kuvayi Milliye’nin devamı olduğunu anlatıp bir de üstüne, “Çözüm süreci Kuvayi Milliye’nin devamıdır” demez mi!..
Başta, “Kuvayi Milliye’den kim çıkıp da o günlerde işgalcilerle saltanatı için vatanı feda ederek pazarlık etmiş” olmak üzere; o kadar çok sorulacak var ki!.. Bu işi size bırakalım..
Ve.. Bizim sözde Kuvayi Milliyecilerin son İmralı postasının ardından nerelere doğru yelken açtığını görelim. İmralı ile Kandil arasında HDP’nin dışında mekik dokuyan MİT heyetleri malumunuz. Bizim bilebildiğimiz çerçevede bugüne kadar HDP heyetleri ayrı, MİT heyetleri de ayrı ayrı Kandil’in yolunu tutardı. İşin gereği HDP’den gidenler (bazen) açıktan ilan edilir, MİT’ten gidenler ise gizlilik-gayri resmi sıfatına bürünürdü. Belki de bugüne kadar beraber bir gidiş-geliş olmuştur da bizim haberimiz yoktur.
Fakat.. iktidar kaynaklarından verilen bilgilere göre; “Çözüm sürecinde çok önemli bir dönemece gelindi.” İktidar, Öcalan’ın talepleri doğrultusunda Kandil’de müzakere için “devlet masası” kurmayı kabul etti. Yanlış duymadınız!.. Bunu ben değil Hükümet kaynakları söylüyor. Nasıl mı?..
“Ankara’da yapılacak görüşmelerin ardından, Milli İstihbarat Teşkilatı, HDP ve Başbakanlık Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığından oluşacak bir heyet Kandil’e beraber gidecek. Bu heyetin oturacağı masanın diğer iştirakçisi de tabi ki Kandil’in önde gelenleri olacak. Burada 4’lü müzakere sistemi işletilecek. Yapılan değerlendirmeler Ankara’ya taşınıp tekrar gözden geçirilecek.”
Genişletilmiş ve devletleştirilmiş heyetin Kandil’e gitmesi de eli kulağında..
Yani?..
Terör ininde MİT-KDGM-HDP ve Kandil çetesinden oluşan 4 köşeli “Devlet” masası..
Yani?..
Zaman zaman iyi polis kötü polisi oynayan Kandil ve bebek katili Öcalan’ın en büyük dayatmalarından birine daha teslim olunması..
Yani?..
Sözde çözüm sürecinin İmralı’da tren rayına oturtulmasının ardından Kandil’de de daha ileri boyuta taşınarak devlet resmiyeti kazanması.
Yani?..
“Süreci izlemede ABD 3’ncü göz olamaz” diye yalandan bağırılırken Kandil’e masanın taşınıp -güya çaktırılmadan- ABD’nin esas gözlemci olması..
Bunun dışında artık ayrıntıda kaldı diye değerlendirebileceğimiz bir şartı daha kabul etti iktidar. AKP kaynaklarından verilen bilgiye göre, Abdullah Öcalan’ın “Dağdan ineceklerin Habur dönüşünde yaşandığı gibi tutuklanmaması ve içeri tıkılmamasını sağlayan yasal güvenceye Hükümet olumlu yaklaştı. Ama 4’lü heyetin Kandil’de yapacağı görüşmelerin sonrası beklenilecek.”
Genişletilmiş İmralı heyeti hakkında da küçük bir kulis bilgisi aktaralım. Hatip Dicle ile birlikte heyete katılması beklenen Ceylan Bağrıyanık’a Hükümet neden izin vermemiş?
HDP ’lilere jest yapılmış. Çünkü, Ceylan Bağrıyanık KCK yürütme konseyi üyesiymiş ve bu statüye göre HDP’li milletvekillerinin üstünde bir konuma sahipmiş. İmralı heyetinin gölgelenmesini istememişler..
AKP’li kaynaklara göre “rayına oturan süreç” de “PKK telsizlerinden genişletilmiş Kandil heyeti dönene kadar eylemsiz kalın” talimatı verildi.
Tüm bunlar olup biterken AKP içindeki halet-i ruhiye nasıl?..
Son İmralı postasının ardından “rahatsızlar” ve tepki gösterenler var ama seslerini çıkarmaya pek cesaret edemiyorlar.
Çünkü; onların üstüne de “MİT kabusu” çökmüş durumda..
“Takip edildiklerine”. “dinlenildiklerine”, “dosyalara” inananlar var..
Bir de “Nasıl olsa bize fikrimizi soran yok. Ne konuşacağız” diyenler..
Onlarda haklı!..
Kongreler devam ediyor.. Genel seçim çok yaklaştı..
Zaten Kuvayi Milliyeciler de öyle yapmıştı!..
Önce parti kongrelerini kazanıp daha sonra mebus olabilmek için var güçlerini harcamışlardı!..
İngiliz ve onun paralı askeri Yunan ile anlaşıp vatanı pay etmişlerdi!..
Yakaladıkları hainlerin kafasına sıkmayıp önlerinde diz çökmüşlerdi!..
Mondros’u, Sevr’i yırtmayıp yalamışlardı!.. “Çözüm süreci” demişlerdi..
Nee!.. “Çanakkale mi” dediniz?..
Kuvayı Milliye’nin torunları!.. Vali ve Kaymakamlarını atayan PKK/KCK’nın Başbakan ve Bakanlar Kurulu listesinin 4 köşeli Kandil masasında nasıl şekilleneceğine bakın..
Boş verin, ötesini berisini!..
