İBB’nin son projesine göre kanalizasyon suları sadece ön arıtmadan geçerek Şile sahilinin 1.8 kilometere açığına bırakılacak. Bu sistemin denizi kirletip müsilaj için bir risk oluşturduğu ÇMO Başkanı Kahraman tarafından ifade edildi.
Birgün gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre, İstanbul başta olmak üzere birçok kentte denizler atık sular ve kanalizasyon suları ile kirletilmeye devam ediyor. İleri teknoloji arıtma tesislerinin sayısının hızla artırılması lazımken gereken önlem alınmıyor. Marmara’yı müsilaja boğan kirlilik de durdurulmuyor. Son plan Karadeniz kıyısındaki Şile ilçesinde.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü’nün “Şile Derin Deniz Deşarjı Projesi” için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) süreci başlattı. İSKİ’nin 70 milyon 326 bin TL harcayacağı proje tepki çekecek türden. Şile’nin kanalizasyon hattının bağlı olduğu Kumbaba Atıksu Ön Arıtma Tesisi’nden çıkan sular, halkın denize girip kamp yaptığı kumsalın 1.8 kilometre açığında denize bırakılacak.
İSKİ’nin hazırladığı raporda proje şöyle anlatıldı: Mevcut derin deniz deşarjı hattının yerine yeni bir hat projelendirilecek. İSKİ Kumbaba Atıksu Ön Arıtma Tesisi’nin olduğu bölgenin hemen ilerisinde kumsal bir alan yer almakta. Bu alan, turistlerin ve bölge halkının kamp kurduğu ve denize girdiği bir bölgedir. Bu bölgede zaman zaman dip akıntılardan ve dalgalardan dolayı denize girmek yasaklanmakta. Şile Derin Deniz Deşarjı Tesisi’nin denize çıkış noktasının yine bu sahilden verilmesi planlanmakta.”
SADECE ADI ARITMA TESİSİ
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman ise “Ön arıtma adı altında atık suların arıtılmadan denize bırakıldığı”nı vurgulayarak şunları söyledi:
“İstanbul’da atık su ön arıtma tesisi yok. Kapısında böyle yazan yerler aslında tamamen pompa terfi istasyonu. Atık su ön arıtma tesisinde sadece fiziksel işlem yapılır. Atık su ızgaradan geçirilir ve ön çökertme uygulanır. Yani biyolojik arıtmaya kadar olan kısımlar uygulanır. Bu işlem ile kum, pet şişe falan tutarsınız ama sudaki kirlilik giderilmez. Biyolojik arıtma tesisi inşası ve işletmesi maliyetli. Belediyeler maliyetten kaçınmak için de bu yöntemi kullanıyor. Fakat bu çevreye zarar veriyor.”
KİRLİLİK MÜSİLAJ NEDENİ
Deniz kirliliğin müsilaja neden olduğunu hatırlatan Kahraman, “Müsilaj Marmara’da halen var. Sadece görünmüyor. İBB ve bakanlık gözle görülür kısmını temizledi. Sadece üstteki köpüğü aldılar. Hem İstanbul’daki ya da diğer kentlerdeki biyolojik arıtma tesisleri yetersiz” dedi.
Konuya ilişkin görüş isteğimize İBB yetkilileri herhangi bir açıklama yapmadı.
90 TESİSTEN 8’İ ÖN ARITMA
İSKİ’nin 2022 Faaliyet Raporu’nda yer alan bilgilere göre kentte toplam 90 arıtma tesisi var. Bu tesislerden 8’i ise ön arıtma tesisi. Yani atık suların biyolojik arıtmadan geçirilmeden denize bırakıldığı tesisler.
