Kanal İstanbul'a dolgu malzemesi olmayacağız!
Bir ekonomist olarak rakamsız, raporsuz konuşmam! Eğer bu köşede hükümeti eleştiriyorsam, bunun mutlaka sağlam bir nedeni vardır. Bakın sizin için Merkez Bankası verilerini baz alarak, İstanbul için 120m² bir dairenin ortalama fiyat gelişimini çıkardım. Buyurun bakın, fiyat nereden nereye gelmiş...
2010 yılında 170 bin lira olan fiyat 2022 Aralık ayında 3,3 milyona çıkmış!
Şimdi soruyu soralım: Ey AKP! Senin bu millete kastın mı var?
Bu rakam daha Kahramanmaraş depremi öncesi oluşmuş veriyi içeriyor. Şimdi depremle beraber ne olacak? İnsanlar yaklaşan İstanbul depremi nedeni ile birinci el konutlara hücum edecek. Üzüldüğüm iki nokta var:
1-Birinci el demek illa ki, sağlam konut demek değil. Belki de insanlar mezarlarını satın alıyor. Bunun örneğini Adıyaman''da, Kahramanmaraş''ta, Hatay''da görmedik mi? Denetim mekanizmalarının mükemmel çalıştığını söyleyen var mı?
2-AKP İstanbul''da 90 bin ağır hasar alacak (belki de yıkılacak!) bina olduğu halde Kanal İstanbul''dan vazgeçtiğine ve şehri dönüştürmek için yerel yönetimle iş birliği yapacağına dair tek bir açıklama yapmadı. Pes vallahi!
90 bin bina… 4 kat olsa, 360 bin kat demek… Her katta 2 daire desek 720 bin daire… Her dairede 3 kişi olsa 2 milyon 160 bin kişi eder…
2,1 milyon kişi bu işten etkilenecek ama hükümetten tık yok! Planın nedir kardeşim açıklasana?
Eğer biz kaderimizi değiştirmek için seçimde doğru tercihler yapmazsak, İstanbul depremi olduktan sonra enkaz altında bağıra bağıra ölürüz, ondan sonra da bizi molozlarla Trakya''ya atarlar ya da Kanal İstanbul''da dolgu malzemesi yaparlar!
Bunun olmasına izin vermemek gerek. Bu nedenle siyasetten talep etmemiz, yapılması gerekenler şunlar:
1-Yabancıya ev satılması yasaklanmalıdır. Yeter artık! Bu halk ev bulamıyor, kiraya çıkamıyor, yabancı üç kuruş döviz getiriyor, AKP de bununla doları tutuyor diye bu yanlış yönetimin cezasını halk olarak biz çekemeyiz!
2-Göçmenler; Araplar ve Afganlar evlerine yollanmalıdır! AKP, Yeni Osmanlı''yı kuracağız, Emevi Camisi''nde namaz kılacağız derken kentlerimiz Arapla doldu. Bu insanlar gıda, konut, kira aklınıza gelen her şeyin fiyatının artmasının nedenlerinden biri oldular. Yeter artık, evli evine, köylü köyüne! Sizin şımarıklıklarınızı, ümmet projenizi çekmek zorunda değiliz, hayatımız burnumuzdan geldi!
3-Hükümet acil olarak İstanbul Eylem Planı açıklamalı, Kahramanmaraş depreminde yaptığı gibi sadece ben yaparım dememeli, ki o işin sonunda halk mağdur oldu. Bu nedenle muhalefet ile birlikte hareket etmeli, o büyük kibrini, egosunu bir yana bırakmalıdır, yoksa vatandaş onu baraj altı edecektir.
4-TOKİ, zenginlere değil halka konut yapmalıdır. İstanbul''da güçlendirme projeleri için finansman sağlanmalıdır.
5-AKP, kredi ve faizle oynayarak konut arzı sınırlı iken sadece fiyatları yükseltmekten başka bir iş yapmıyor. Son BDDK kararı da fiyatları artırmaktan öteye gidemez. Mesele konut girdi maliyetini aşağıya çekmektir. Bunun için de doları tutmak yerine kafayı maliyet unsurlarına takmak gereklidir.
Sözün özü; yaşamın doğasında iyi gün de var kötü gün de, ama sorun, kötü günlere zerre hazırlık yapmayan, kendi çıkarını düşünen yöneticiler varken birilerinin rantı için bedenlerimizi Kanal İstanbul''a dolgu malzemesi yaptırmamamız gerektiğidir…
Evet bir tarafta ekonominin kötü yönetilmesi sonucu ortaya çıkmış enflasyon, kaynakların yağma edilmesi sonucu boşalmış bir hazine var. Öte tarafta da, tam da ak akçe kara gün içindir dediğimiz bir zamanda ortaya çıkmış büyük bir felaket, sonrasında yaklaşan başka bir felaket daha var. Ancak Yüce Allah da bizlere akıl vermiş değil mi kardeşlerim?