Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır'ın haberine göre, Kamudaki yaklaşık 700 bin işçiyi kapsayan toplusözleşme görüşmelerinde sendikalar 15 bin liralık taban ücrette kararlı. İktidardan yeni teklif için davet bekleyen sendikalar ücretlerin asgari ücret seviyesine indiğini belirterek bunun düzeltilmesini istiyor.
Türkiye İşçi Sendikaları Kongedarasyonu (Türk-İş) ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) ile Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) arasında “Kamu Toplu İş Sözleşmeleri” görüşmeleri sürüyor.
Sendikalar toplusözleşme görüşmelerinde taleplerini “taban ücretin 15 bin liraya yükseltilmesi, sonrasında yüzde 15 oranında refah payı, ilk altı ay yüzde 45 zam ve sosyal haklarda iyileştirme” olarak açıklamıştı.
Hükümet ise önce 11 bin 500 lira taban ücret ve yüzde 30 zam teklif etti. Anlaşma sağlanamayınca sunduğu yeni teklifte ise 12 bin lira taban ücret ve ilk altı ay için yüzde 40 zam önerdi. Bu teklifi de kabul etmeyen işçi tarafı kamudaki en düşük işçi ücretinin neredeyse asgari ücret seviyesine geldiğini belirterek bunun düzeltilmesini istiyor.
SENDİKALARIN GÖZÜ ANAYASA MAHKEMES'NDE
Temmuz ayında asgari ücrette yeniden artış olacağına dikkat çeken işçi tarafı, eğer en düşük ücret 15 bin liraya çıkarılmazsa ücretlerin asgari ücret seviyesine ineceğine vurgu yapıyor.
İşçi tarafının karşı çıktığı bir başka konu ise yeni işçi ile eski işçi arasında hiçbir ücret farkının kalmaması. Ücretlerin asgari ücrette eşitlendiğine dikkat çeken sendikalar 15 bin lira taban ücreti “Olmazsa olmaz” olarak savunuyor.
Şu anda ilk altı aylık zam konusunda sendikaların talebi ve iktidarın teklifi arasında yüzde 5’lik bir fark var. Taban ücret konusunda da anlaşma sağlanması halinde sözleşmenin bu hafta içerisinde imzalanması bekleniyor. İşçi tarafında sözleşmenin 1 Mayıs öncesinde imzalanması konusunda beklenti büyük.
İktidarın, memurun üç ayda bir alacağı 600 liralık “Toplu sözleşme ikramiyesi”ni ilgili sendikanın yüzde 2 barajını geçme şartına bağlaması emekçileri mağdur ederken bu durumdaki sendikaların gözü Anayasa Mahkemesi’nde.
