Yazarlığını ve yönetmenliğini Acil Tıp Uzmanı Dr. İsmet Eraydın'ın üstlendiği, acil servis çalışanlarının yaşadığı trajikomik olayların anlatıldığı 'Kalp krizi değil gülme krizi' isimli tiyatro oyunu, 70 ilde 500 bin tiyatroseverle buluştu. Doktorlar ve sağlık çalışanlarının oynadığı oyunla ilgili Dr. İsmet Eraydın, "Biz acilde insanları çok iyi tanıyoruz, burada da resmediyoruz, hem eğleniyoruz, hem güldürüyoruz, hem de mesaj veriyoruz. Bu bir hobi olarak başladı, sonra bana meslek oldu. Benim ikinci mesleğim bu. Nöbetten çıkıyorum, yarın prova var diyorum, provada toplanıyoruz, sonra gelip sahneliyoruz" şeklinde konuştu.
"KALP KİRİZİ DEĞİL GÜLME KRİZİ"
Yazarlığını ve yönetmenliğini Acil Tıp Uzmanı Dr. İsmet Eraydın'ın üstlendiği 'Kalp krizi değil gülme krizi' başlıklı tiyatro oyunu seyircilerle buluşmaya devam ediyor. Tiyatro oyunu İBB Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi'nde izleyicilerle buluştu. Bir grup doktor ve sağlık çalışanı tarafından oynanan oyun şimdiye kadar 70 ilde 500 bin tiyatrosever tarafından izlendi. Oyunun konusu ise acil servis çalışanları ile 112 acil sağlık çalışanlarının yaşadığı trajikomik olaylar. Eraydın'ın geçtiğimiz senelerde vizyona girmiş iki filmi de bulunuyor. Doktor Eraydın, bugüne kadar tayin olduğu farklı hastanelerde yeni tiyatro ekipleri kurarak, hiç tiyatro tecrübesi olmayan sağlık çalışanlarını sahneyle buluşturdu.
Eraydın, "Acil tıp uzmanıyım, halen de acil tıp uzmanı olarak görev yapmaktayım. 2009 yılından beri de aynı zamanda tiyatro yapmaktayım. “Kalp krizi değil gülme krizi" adlı bir oyun yazdım 2008-2009 yıllarında. Acillere gelen hastaların çoğu psikolojik ve acil gerçekten stresli, sıkıntılı bir yer. Doktorlar için de çok stresli, hastalar için de stresli. Bir gün dahiliye uzmanı arkadaşlar dedik ki, ne yapabiliriz. Başhekimden ricacı olduk. Üniversitede asistanız, dedik ki hastalara oyun oynayalım. Ameliyata girecek hastaları, normal serviste yatan hastaları amfiye topladık. Biz hastalara tiyatro oynadık ve 'Kalp krizi değil gülme krizi' orada başladı. Sonra doktorlar dedi ki, 'Hastalar oynadınız, bize oynamıyor musunuz' sonra şehirden böyle bir teklif geldi. Bir baktık ki ben asistanlık yıllarımda aynı zamanda turne yapıyorum" dedi.
'70 İLDE 500 BİN KİŞİYE ULAŞTIK'
Tiyatro ve sahnenin stresini aldığını belirten Eraydın, "Yaklaşık 70 il, 500 bin kişiye ulaştık 'Kalp krizi değil gülme krizi' oyunuyla. Oyunumuz hem komik hem mesaj verici. Hastanede yaşadığım olayları sahneye aktarıyorum. Özellikle şu stresli zamanlarda her sektördeki arkadaşlara tavsiye ediyorum. Çünkü devamlı hastane insanın psikolojisi bozuluyor. Tiyatro sahnesi insanın stresini alıyor. Tükenmişlik sendromu dediğimiz yani depresyona girme, meslek stresi, sıkıntılı hastalıkları da almış oluyor ve biz bu oyunumuzla beraber, ekibimde doktorlar var; yaklaşık 2009'dan beri sürdürdüğüm bir ekip. Her gittiğim yerde bir ekip daha kuruyorum. 'Biz yapabilir miyiz?' diyorlar, herkes yapabilir. Çok profesyonel olmak gerekmiyor, istekli olmak gerekiyor bunun için ve bu aynı zamanda hem hastaları hem bizleri tedavi ediyor. Buraya birazdan hastalarımız gelecek, hastalar dediğim seyircilerimiz. Onlar aslında bizim hastalarımız" ifadelerini kullandı.
'HEM EĞLENİYORUZ HEM GÜLDÜRÜYORUZ"
Eraydın, "Türkiye'de geçen sene acile başvuru sayısı nedir biliyor musunuz,150 milyon kişi. 80 milyon nüfusumuz var. 150 milyon kişi acile başvurmuş. Yani 3 kişiden 1'i acile geliyor. Onun için biz acilde insanları çok iyi tanıyoruz, burada da resmediyoruz, hem eğleniyoruz, hem güldürüyoruz, hem de mesaj veriyoruz. 'Bazı dizilerde bu karakterler çakmadır, işte böyle bir hikaye yoktur.' diyorlar ya. Bizim karakterlerimizin hepsi gerçektir hastanedendir. Oyunumda biz 3 doktoruz sağlık personeli, hemşirelerim var. İlkin çekiniyorlar, fakat ben meslektaşlarıma şunu öneriyorum, bu tempoda ne kadar sürdüreceksiniz? Yani insanın deşarj olmaya ihtiyacı var. İnsanın bünyesindeki o stresi atmaya ihtiyacı var. Sanat bunun bir kolu. Bugün bu sıkıntıların çoğunu dediğim gibi, sanatla atlatabiliyorsunuz. Hani bunu illa tiyatro yapmayabilirsiniz. fotoğrafçılık yapabilirsiniz. Ben aynı zamanda sinema yapıyorum. Yani bu bir hobi olarak başladı, sonra bana meslek oldu. Benim ikinci mesleğim bu. Nöbetten çıkıyorum, yarın prova var diyorum, provada toplanıyoruz, sonra gelip sahneliyoruz" şeklinde konuştu.
'HASTALIKLARIN YÜZDE 70'İ PSİKOLOJİK'
Yaşadığı komik anları sahnede oynadığını ifade eden Eraydın, "Kasım ayında 3-4 oyunumuz var. Turneler aynı oluyor ama istekli olan varsa 'Gel provada bir deneyelim' diyorum. İnsanları kırmak istemiyorum.
Benim ekibimde psikiyatrist de oynadı, plastik cerrah da oynadı, genel cerrah da oynadı, çocuk psikiyatristi de oynadı, maksat oynayalım, oynayalım ve dediğim gibi kendimizi tedavi edelim ve insanları tedavi edelim. Çünkü hastalıkların yüzde 70'i psikolojik. Bu yaşanılan bu komik anekdotları ben alıyorum, senaryolaştırıyorum ve sahneye sunuyorum. Bana diyorlar ki, 'Siz profesyonel misiniz, amatör müsünüz' Ben yaklaşık 11- 12 yıldır bu işi oynuyorum. Yeni aldıklarımız belki biraz zor ayak uyduruyorlar ama dediğim gibi 4-5 oyun sonra onlar da profesyonel oluyorlar. Şu an bizim 2 tane de acil hekimimiz var, hastanede şu an aktif olarak çalışan. Onlar bu oyunla beraber ilk oyunlarını oynayacaklar. Çok heyecanlılar ama dediğim gibi bu bir virüs. Tiyatro bir virüs, bir hastalık bana lise yıllarından bulaştı. Onlar inanıyorum ki bugün oynarlarsa her zaman onu oynayacaklar" diye konuştu.
'ACİL SERVİSTEKİ KOMİK OLAYLARIN SAHNEDE PROVALARINI YAPTIK'
İlk kez sahnede yer alacağını belirterek heyecanlı olduğunu söyleyen Acil Tıp doktoru Mustafa Karataş ise, "İsmet beyle acil serviste tanıştık. Acil serviste yaşadığımız pek çok olayı sahnelediğini öğrendim. Bana da sahnede çalışma fırsatı verdiği için kendisine teşekkür ederim. Gece yaşadığımız acil servisteki pek çok komik olayın, gündüz burada sahnede provalarını yaptık. Bu akşam da ilk kez oyununu oynayacağım. Oldukça heyecanlıyım. Sahne gerçek hayattan daha farklı, gerçek hayatta olaylar her zaman ciddi. Komik de olsalar çok ciddi ama burada olabildiğince komik olmaya ve güldürmeye çalışacağız. İnşallah başarabileceğimizi düşünüyorum" dedi.