Hipertansiyon, diyabet gibi hastalıkların nedeni olan obezite, kalp hastalıklarını en çok tetikleyen etkendir. Kişiler az oranda kilo kaybettiklerinde bile kan tahlillerinde düzelmeler görülebilir. Klinik araştırmaların sonuçları diyette olumlu yönde yapılan değişiklerin koroner kalp hastalıkları riskini azalttığını göstermiştir. Bu nedenle kalp damar hastalıklarında çözüme ulaşmak için ilk ve en önemli basamak beslenme düzeninizi düzeltmek ve kaliteli bir yaşam şekline geçmek olacaktır. Peki, kalp sağlığı için neler tüketilmeli, hangi besinlerden uzak durulmalı? İşte çok önemli bilgiler…
Et ve et ürünleri
Kırmızı etin doymuş yağ içeriği yüksektir. Balık, tavuk, hindi etinin tercih edilmesi daha doğru olacaktır. Balık, içerisinde omega-3 yağ asitlerini bulundurur, bu yağ asidi çeşidi ise HDL denilen iyi kolesterol miktarını artırmaktadır.
Sakatatların tüketilmesi ise yanlış tercih olacaktır. Etlerin görünen yağları mutlaka temizlenmelidir. Görünen yağlar temizlense bile etin görünmeyen yağ oranı %20’dir. Bu nedenle et yemeklerine yağ koymadan pişirmeye dikkat edilmelidir. Et tercihiniz kadar pişirme yönteminiz de önemlidir. Kızartma, kavurma yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme veya buğulama yöntemi tercih edilmelidir.
Yağlı tohumlar
Omega-3, magnezyum minerali ve E vitamini içeriği ile LDL kolesterolü azaltırken HDL kolesterolü yükseltir. Fakat bu noktada her şeyin fazlasının zarar oluşturacağı bilinmelidir.
Sarımsak
Potasyum minerali, A vitamini, C vitamini içerir. Kan pıhtılaşmasını önleyerek damarların tıkanmasını da engeller. Kan basıncını ayarlarken kalp ve damar rahatsızlıkları içinde mucize bir besindir.
Posa tüketimi
Gerekli posa alımı sağlandığı zaman safra asitlerinin emilimi engellenir ve karaciğerde kolesterol sentezi için gerekli olan ögeler azalmış olur. Bunun için posa tüketimi artırılmalıdır.
Yağ tüketimi
Yapılan çalışmalarda LDL miktarının artmasında tüketilen yağ türünün etkili olduğu gösterilmiştir. Katı yağların doymuş yağ oranları yüksektir. Bu nedenle katı yağlar yerine sıvı yağlar tercih edilmelidir. Trans yağ asidi tüketimi kalp hastalıklarının artışına neden olmaktadır.
Tereyağı, margarin gibi katı yağlar yerine zeytinyağı tüketilmelidir. Zeytinyağı LDL kolesterolü düşürür. Tekli doymamış yağ asitlerinin yanında balık, ceviz, ketentohumu, semizotu gibi omega-3 yağ asitleri kaynaklarına da beslenmenizde yer vermeniz gerekir.
Kuru baklagiller, tahıllı besinler, meyve, sebze bol posa içerir. Bu besinler kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltırlar.
Vitaminler, mineraller, koenzim Q10
C ve E vitaminleri antioksidan vitaminlerdir. C vitamini bu özelliği ile LDL kolesterolü düşürürken HDL kolesterolün yükselmesini sağlar. Bu da kalp ve damar sağlığımız için olumlu bir etkidir. E vitamini ise trombositlerin yapışmasını önleyici etki yaparak daha pürüzsüz, sağlıklı damarların ve düzenli kan akış hızının olmasını sağlar. Kalsiyum, demir, manganez, bakır, magnezyum ve daha birçok mineralin vücudunuz için sağladığı yararlar vardır. Tüm bunlardan yeterli şekilde faydalanabilmek için meyve ve sebze tüketiminize dikkat etmeniz gerekir.
Kalsiyum, kan basıncının ayarlanmasına yardımcı bir mineraldir ve damarlarınızın daha kuvvetli olmasıyla bağlantılı olarak hastalık riskini azaltıcı etkisi vardır. Magnezyum, kan yağlarının yok edilmesinde görevli bir mineraldir. Krom, kanda bulunan kolesterolün hücrelere girişini sağlar. Koenzim Q10, kalp sağlığı için olumlu etkiler gösterir. Koenzim Q10 özellikle balık yağı, susam yağı ve ıspanakta bulunur.
Yumurta yenmeli mi?
Hücreler lesitin maddesini içerir. Özellikle beynimizde ve kalbimizde lesitin oranı diğer organlarımıza ve hücrelerimize göre daha fazla bulunur. Lesitin, vücudumuzun dışında bazı besinlerde de vardır. Yumurta da bu besinlerden bir tanesidir.
Yumurtanın kolesterol içeriği yüksek olduğu için uzun dönemler boyunca çoğu kişi ondan uzak dursa da çalışmalarda görülmüştür ki lesitinin kolesterol üzerine olan etkisi olumlu yöndedir. Doğru miktarda tüketilen yumurta sağlığa olumlu etki yapar.
