Kahpe Pusular ( 3 )

Kahpe Pusular ( 3 )

Kahpe Pusular ( 3 )

YÜKSEL MUTLU VE CEYHUN BOZKURT’UN DEV ARAŞTIRMASI

Diplomatlardan sonra sıra ailelerinde

ASALA iyice kudurmuştu.  Madrid Büyükelçimiz Zeki Kuneralp’in eşi Necla Kuneralp ve eniştesi Beşir Balcıoğlu ile Lahey Büyükelçimiz Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler de teröre kurban gitti

1978 zor bir yıldı. 1977’nin 1 Mayıs’ında çok ciddi olaylar çıkmış, 36 kişi hayatını kaybetmiş, siyasi çatışmalar artmış, Malatya olayları yaşanmıştı ve Maraş olaylarına doğru hızla giden bir dönemden geçiyordu Türkiye. Ülkemiz  içeride terör olayları ile uğraşırken, dışarıda da Türk diplomatik ve ticaret temsilciliklerine yönelik artan saldırıları engellemeye çabalıyordu. Bu hain saldırıları da başta ASALA olmak üzere bazı irili ufaklı Ermeni terör örgütleri gerçekleştirmişti. En son 9 Haziran 1977’de Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Taha Carım katledilmişti. Carım’ın şehit edilişinin birinci yıldönümünde Ermeni terörü Madrid’te hortladı. Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp’in eşi Necla Kuneralp ve eniştesi emekli büyükelçi Beşir Balcıoğlu, 2 Haziran 1978 tarihinde makam aracıyla giderken saldırıya uğradı. 3 Ermeni terörist, Madrid’de sokak ortasında, aracı yaylım ateşine tuttu. Sefire Necla Kuneralp ve Beşir Balcıoğlu olay yerinde, aracın İspanyol şoförü Antonio Torres kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Böylece ilk defa Ermeni terörü, Türk diplomatlarının dışında ailelerine yani sivil hedeflere yönelmiş oldu.

Baştan savma
İspanyol hükümeti cenazelerin Türkiye’ye nakli konusunda isteksiz davranıyor, hatta naaşların nakli için özel uçak tahsisi konusunda bile sorun çıkarıyordu. Bu durumu bizzat Zeki Kuneralp Ankara’ya iletti. Bunun üzerine Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir C-130 uçağı, Madrid’e gönderilerek, cenazeler getirildi. İspanyol güvenlik güçlerinin yaptıkları araştırmalar ve soruşturmalar ise baştan savmaydı. Madrid’ten sonra bir hain saldırı da Hollanda’nın Lahey kentinde meydana geldi. Delft Üniversitesi’nde doktora yapan  Lahey Büyükelçisi Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler 12 Ekim 1979’da katledildi. Bir çocuklarını
9 yaşında trafik kazasına kurban veren Benler ailesi için Ahmet’in şehit edilmesi tam bir yıkım oldu.

Benler’in katili serbest bırakıldı
Hollanda, Benler suikasti zanlısı olduğu iddiasıyla yakalanan Lübnanlı Mustafa Hassan Ammar’ı serbest bıraktı.

Türkiye’ninn Lahey Büyükelçisi Özdemir Benler’in oğlu Ahmet Benler’in katili konusunda tam umutsuzluğun hakim olduğu günlerde, ABD’den gelen bir haber Türk tarafını buruk bir sevince sevk etmişti. ABD’de yakalanan birinin, Benler’in katil olabileceği belirtilmiş, görgü tanıklarının da hepsi katili tanımıştı. Bunun üzerine gerekli yasal girişimler sonrasında Lübnan pasaportlu Mustafa Hassan Ammar, Hollanda’ya iade edildi ve mahkemeye çıkarıldı. Ancak polisin Ammar’ın katil zanlısı olduğuna dair tüm inancına rağmen, mahkeme, “delil yetersizliği” gerekçesiyle Ammar’ı serbest bıraktı. ABD’nin Rotterdam Başkonsolosluğu da, Ammar’a ülkeyi terk etmesi için gereken “Amerika’ya dönüş için seyahat belgesi”ni hemen vermişti. Kuş kafesten uçmuş, tüm çabalara rağmen, Benler suikastı, çözülemeyenler arasında yerini almıştı.

Ankara’ya çekilen yıldırım telgraf
Necla Kuneralp için 7 Haziran 1978 tarihinde Dışişleri Bakanlığı’nda bir tören düzenlenmişti. Törene, katılan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit merhumun eşi Madrid Büyükelçimiz Zeki Kuneralp’a başsağlığı dilemişti.

Dönemin Lahey Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı olan Bilal Şimşir, Ahmet Benler’in şehit edildiği gün Ankara’ya çektiği yıldırım telgrafta olayı şu şekilde anlatır: 

* “Bu sabah (12 Ekim 1979, Cuma) saat 09.45’te Büyükelçimizin oğlu Ahmet Benler vuruldu. Volkswagen arabasıyla üniversiteye giderken Büyükelçiliğimizin yakınındaki bir trafik ışığında bir kişi arabaya yaklaşmış ve yakın mesafeden 5-6 el ateş etmiş. Ahmet arabayı sürmeyi denemişse de birkaç metre gidebilmiş ve orada kendisinden geçmiş; araba başka bir arabaya çarpıp durmuş.

* Bu bilgileri protokol ile polis yetkilileri verdi. Protokol Genel Müdürü önce telefon etti, biraz sonra Büyükelçiliğe başsağlığına geldi. 

* Polisin verdiği bilgiye göre, katil 20-25 yaşlarında, uzun boylu, kara saçlı, blucinli bir kişi imiş. Cinayeti işledikten sonra ters yönde yürüyerek uzaklaşmış. Beş-altı kişi olaya tanık olmuş ve katilin eşkalini polise anlatmış. 

* Ceset polis merkezine kaldırılmış. Büyükelçi ile Hanımefendi halen oradalar.”


Demirel çirkin tavrı kınadı
Artan kahpe saldırılar nedeniyle Türkiye diplomatik temsilciliklerimizde güvenlik önlemlerini en üst düzeye çıkarmıştı. Ancak dış destekli oldukları çok sonraları ortaya çıkan ASALA ve diğer Ermeni terör grupları, gözünü kırpmadan vatandaşlarımızı şehit etmeye devam ediyordu. Ahmet Benler suikastı üzerinden 6 ay geçmişti ki, bir hain saldırı haberi yine Paris’ten geldi.  Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Turizm ve Tanıtma Müşaviri Yılmaz Çolpan, 22 Aralık 1979’da Champs-Elysees Caddesi’nde karşıdan karşıya geçerken onlarca insanın gözü önünde şehit edildi.

Naaşı yolda beklettiler
Çolpan’a yönelttiği silahını 3 defa ateşleyan 1.60-1.65 boylarında esmer, kıvırcık saçlı Ermeni terörist, kalabalık Champs-Elysees Caddesi’nde kayıplara karıştı. Çolpan’ın naaşı suikastin üzerinden yaklaşık 1,5 saat geçtikten sonra ancak Fransız makamları tarafından kaldırıldı. Dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, çirkin tavrı kınadı. Olayı “Ermeni Soykırım Adalet Komandoları” adlı terörist örgüt üstlendi.

Hollandalı küstah profesör
Hollanda devlet katında bol bol başsağlığı dilerken, o akşam ülkenin bir televizyon kanalında yapılan bir yayın insanın kanını donduracak nitelikteydi. Türk diplomatları ve ailelerine yapılan hain saldırıları yorumlayan  Hollandalı bir Profesör, Ermeni teröristleri anlamak gerektiğini belirtiyordu.

Tarihi sebepler!
Olayı ‘Şehit Diplomatlarımız’ adlı kitabında aktaran emekli Büyükelçi Bilal Şimşir’in verdiği bilgilere göre, Amsterdam Üniversitesi’nden Prof. Dr. L. C. Biegel televizyona çıkarıldı ve bu profesör suikastlerin sözde tarihi sebeplerinden dem vurmaya başladı.
Hatırlatma istemi...
“Türkler’in ilk katliamı 1895 yıllarında, ikinci katliam da Birinci Dünya Savaşı’nda 1915-1916 yıllarında oldu” diyen Biegel, spi-
kerin “Ermeniler kendilerinin katledildiğini anlatmaya çalışırken şimdi onlar da bir nevi katliam yapıyorlar. Bu da doğru değildir. Onlar da suçsuz diplomatları öldürüyorlar” sözlerine şunları söyledi: “Evet yaptıkları hareket tabii ki doğru değil. Ama bu gençlerin eski katliamı dünyaya hatırlatma istemini anlamak lazım.”

YARIN: Çocuk katilleri