Korona virüs salgını hayatın tüm alanlarında olduğu gibi mutfaklarda da köklü değişimleri beraberinde getirdi. Bunlardan biri de cam bardaklar yerine kullanılan karton bardaklar oldu.
Gıda işletmeleri, ofis ve okullar gibi pek çok mekanda tercih edilen tek kullanımlık karton bardakların tüketimi pandemi döneminde daha hijyenik olduğu düşüncesiyle yaygınlaştı. Bu bardakların iç ve dış yüzeyinde plastik film kaplı olduğuna dikkat çeken ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, "Bu bardakları kullanmanın hijyenle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını vatandaşlarımızın bilmesi gerekiyor. Hijyeni sağlamak için bunları kullanmak yerine sağlıkla ilgili uzmanların önerdiği gibi sabun ve deterjanla ya da yüksek sıcaklıktaki suyla çok kullanımlık cam bardakların yıkanması dezenfeksiyonda işe yarayacaktır" diye konuştu.
RÜZGARLA BİRLİKTE DENİZLERE TAŞINIYOR
Karton bardakların doğada yarattığı tahribattan söz eden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, "Tek kullanımlık bardaklar kullanıp doğaya atıldıkları zaman üzerlerindeki karton parçacıklar rüzgar ve yağmur gibi çeşitli faktörlerle bardaktan ayrılarak plastik kısmı açıkta kalıyor. Bu da çok hafif bir malzeme olduğu için rüzgarla denizlere kadar taşınabiliyor. Bu bardakların karton gibi görünse bile plastikler gibi doğada yüzbinlerce yıl hiçbir parçalanmaya uğramadan kalabileceğini unutmamak lazım. Sadece çevre açısından değil kullananlar açısından da ciddi anlamda risk oluşturuyor" dedi.
"SICAK İÇECEK KOYDUĞUMUZ ZAMAN BÜNYEMİZE GEÇİYOR"
Bunların kirletici olarak doğaya terk edildiği zaman yarattığı riskin yanında 70 derecelik ısılardaki içeceklerin içerisine konmasıyla binlerce mikroplastiğin vücuda alındığını kaydeden Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Karton görünümlü plastik bardakların içerisine sıcak içecek koyduğumuz zaman içerisindeki plastikten kopan nano ve mikroplastikler bizim bünyemize geçebiliyor. 70 derecenin üzerinde bir sıcak içeceğin iç yüzeydeki plastik kaplamayı parçalayarak binlerce mikroplastiği içeceğin içerisine bırakabildiğini unutmamak gerekiyor. Böylelikle düşük de olsa soğuk içecekler ve özellikle sıcak içecekleri bu bardaklarda içen kişi tarafından mikroplastiğin de yenilmesine neden olabilir."
BEYNE KADAR İLERLİYOR
Canlılar üzerinde yapılan araştırmalara örnekler vererek riskin boyutlarını anlatan Doç. Dr. Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Özellikle nano plastikler çok küçük boyutlarda oldukları için bağırsak duvarından geçerek iç organlarımıza kadar yerleşebilme riskine sahip. Çeşitli canlılar üzerinde yapılan çalışmalarda bunun beyne kadar ilerleyebildiği, hatta ana rahmine ulaşıp buradan plasentaya kadar erişebildiğine dair çalışmalar var. Hem çocuk sağlığı için hem anne hem de yetişkin sağlığı için içerisi plastik kaplı bu bardakların kullanımı ciddi risk oluşturuyor. Hijyenik olacağım diye sağlığımızı tehlikeye atmanın da çok mantıklı, tutarlı bir tarafı olmadığını bilmekte fayda var."
BARDAKLARINIZI YANINIZDA TAŞIYIN
Nasıl ve hangi standartlarda üretildiğine dair kesin bilgilerin olmadığı bu ürünün yüzeyinin çeşitli kimyasallarla kaplandığına dair iddiaların olduğundan da söz eden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, "Özellikle cam olan çok kullanımlık bardakları tercih etmekte fayda var. Yanımızda bardağımızı taşırsak yapı malzemesinin tam olarak ne olduğu belli olmayan ve doğada da parçalanması imkansız olan bardakları da kullanmak durumunda kalmayız" dedi.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı