AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın AKP Grup Toplantısı'nda sert eleştirilerine maruz kalan Kaftancıoğlu, bu eleştiriler konusunda açıklama yapmak zorunda kaldığı için özür dileyerek sözüne başladı ve özetle şöyle devam etti:
Şu resmi karşınıza getirmekten utanç duyuyorum. Benim durduğum ve yaptığım siyasi mücadele kimlerin ne yediğine, ne içtiğine, ne inandığına değil, insanların hak ve özgürlükler çerçevesiyle ilgilidir. Burada benim eşim tarafından paylaşılmış bir fotoğraf var. Söylemeyi ayıp sayarak, bana bunları söylemeye itenlere utanarak… Bu fotoğrafa biraz dikkat ederseniz. Bıçak ve çatalın karşı tarafta olduğu görülür. Bunu ayıp sayıyorum. Bunun AKP genel başkanı tarafından hedef gösterilmesi ayrımcı politikaların geldiği noktayı gösteriyor. Bu paylaşım yerlidir, yersizdir, tartışılır. Askerlerimize yedirilen at etiyle daha çok ilgilenilseydi biz böyle bir ülke olmazdık. Ben eşimin sadece kul hakkı yemesine izin vermem.
(Taş atan kadın fotoğrafı hakkında) Benim için en güzel yanı benim yarı yaşımda birine benzetilmiş olmak. Bu kişi kimdir nedir bilmiyorum, bu kişinin bu kadar teşhir edilerek haklarının gasp edildiğinin altını çizmek istiyorum."
'ÇOCUKLAR ÖLMESİN DİYE MÜCADELE EDİYORUM'
Kaftancıoğlu çocuğunun hedef gösterildiği tweeti göstererek "Bu ülkenin çocukları ölmesin diye mücadele ediyorum. Beni hedef gösteriyorlar. Bu ülkenin çocukları masumdur. Yasin Börü de masumdur" dedi.
'DEMİRTAŞ'A SELAM SÖYLÜYORUM'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile çekilen fotoğrafını da gösteren Kaftancıoğlu, sözlerine şu ifadelerle devam etti:
"Hiçbir rahatsızlık duymuyorum. Halkın iradesi ile seçilmiş Selahattin Demirtaş'a selam söylüyorum.
'ANNESİNE KÜFREDİLEN GÖRSELİ PAYLAŞTIĞIM İÇİN ERDOĞAN'DAN ÖZÜR DİLERİM'
Gezi ile ilgili olarak söylediğim her şeyin arkasındayım. Bir tanesi hariç. Gezi direnişi sayesinde hepiniz gibi ben de bir sürü sosyal medya paylaşımı yaptım. Orada gözümden kaçmış bir şey var. Hepimiz insanız, hepimiz hata yaparız. Orada yaptığım hatayı özür dileyerek paylaşmak istiyorum. Ben sayın Erdoğan'ın annesine küfür olan bir duvar yazısını da paylaşmışım. Bizim için anne olmak ve annelik kutsaldır. Ben hiç kimsenin annesine bir şey dedirtmeyeceğim gibi Erdoğan'ın annesine de bir şey dedirtmem. Sayın Erdoğan'dan özür dilerim. Ama anneleri de meydanlarda yuhalatmayalım, 'Ananı da al git' demeyelim.
'YALAN MI SÖYLEMİŞİM?'
Alın size nur gibi mağduriyet demişim, yalan mı söylemişim arkadaşlar? Kendileri demediler mi 'Bu darbe bizim için Allah'ın lütfu' diye. Hepimiz birlikte yaşamıyor muyuz OHAL'i.
'MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ' TARTIŞMASI
Ben Mustafa Kemal'in değerlerini yaşamış ve özümsemiş biri olarka hiçbir zaman 'Ben Atatürkçüyüm, ben solcuyum' gibi kendimi tanımlamadım. Benim hekim olarak insan hakları savunucusu olarak 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ifadesini militer bulduğumu söyledim ancak Mustafa Kemal'in yoldaşı olduğumuzu söyledim."