Kafayı kuma gömmek ve açılım
Çocukları zorla dağa çıkarılan aileyi PKK’nın bölge sorumlusu (!) ’her evden bir kişi var sizden kimse örgüte katılmadı’diyerek tehdit ediyor. Sonuçta örgüt ve iş birlikçileri Uğurlayan ailesinin 2 evladını dağa çıkarıyor. PKK ile işbirliği yaparak Uğurlayan ailesinin çocuklarını zorla dağa çıkaran Tekin ailesi ile bu aile arasında çatışma çıkıyor. Çatışmada iki aileden sekiz kişi hayatını kaybediyor.
19 Ağustos 2013 tarihli Diyarbakır Valiliğince yapılan açıklamada “PKK kuryesi bir kişi, örgüte eleman sağlamak için biri çocuk 2 kişiyi dağa götürürken kırsal alanda yakalandı. PKK’ya katılmaya giderken yakalanan biri çocuk iki kişi ailelerine teslim edilirken, PKK’nın kuryesi ise tutuklandı”.
Emniyet yetkilileri, 5 Ağustos 2013 tarihinde Siirt’te sığınma evinden kaçan küçük kızı kandırarak ve bir araca bindirilip dağa çıkaran 2 PKK’lıyla kırsalda yakaladığını açıklıyor.
Yukarıdakilerin “Çözüm Süreci zarar görür” diye görmezlikten geldiği yüzlerce olaydan bir kaçıdır.
Bu olaylar, ’PKK sınır dışına çıktı/çıkacak, silah bıraktı bırakacak’umudunun yaratılmasının ne büyük bir gaflet olduğunun somut yansımalarıdır.
Bütün bunlardan daha elim, vahim ve düşündürücü bir gelişme ise Laleş Yaylasında yaşananlardır. Daha önceki çatışmalarda ölen 30 kadar teröristin cenazesini PKK orada bekletiyor. Cenaze merasimi bahanesiyle halka propaganda yapmak için bu cenazeleri birer ikişer Faraşin Yaylasına naklediyor.
Yaylada 20 ile 30 bin kişi arasında insanın zorla toplanması sağlanıyor. PKK, 17-18 Ağustos günlerinde 2 gün boyunca vatandaşları Faraşin’de tutuyor. Bunların arasından sadece bir günde 220 kişiyi alıp dağa götürüyorlar. Bir Belediye Başkanı’nın kızı da götürülenler arasındadır. Orada halka şu açıklama yapılıyor: “Suriye’de çok elemana ihtiyacımız var. Örgüte adam toplayınız. Karşılığını alacaksınız”.
Burada PKK’nın hiyerarşisinde nasıl yükseleceği de halka açık biçimde ifade edilerek herkese PKK’ya katılması isteniyor:
-Bir PKK’lı örgüte 40 eleman kazandırırsa, KCK onu örgütte terfi ettiriyor.
-Örgüte 40 eleman kazandıran bir vatandaşa askeri rütbe veriliyor.
-Örgüte eleman kazandıran kişilere, yakın istikbal için Kürdistan’da kaymakamlık, hâkimlik, savcılık, yöneticilik ve bürokratlık gibi seçkin meslekler ve makamlar vaat ediliyor.
Faraşin’de toplanan 20.000 kişi arasında 1.500’den fazla kişinin milis gücü olarak atandığına yönelik haberler geliyor.
Örgüte 40 eleman kazandırdığı için kendisine askeri bir statü verilen kişilere Glock marka tabancalar dağıtılıyor. Oluşturulan milislere KCK tarafından Kalaşnikof otomatik tüfek dağıtılıyor.
Bütün bunlar Bağımsız Birleşik Kürdistan’ın kuruluşu için yapılıyor.
Hazırlık PKK’nın iç savaş hazırlığıdır. Sözde “Çözüm Süreci” bittiğinde derhal iç savaşa başlayacaklarını, savaş başlayınca pikap araçların getirilmesi gereken yerleri ve zamanı, kimlerden talimat alacaklarını bile belirlemişler.
Pikapların üzerine ellerinde hazır olan uçaksavarları raptedeceklermiş. Uçaksavar ve füzelerin raptedileceği pikap araçların plakaları bile hazırlanmış.
Bölgede PKK’nın “asayiş timleri” askeri bir düzen içinde kolluk görevi yapıyor. Yaşananlar ve bölgeden gelen haberler, bölgede alan hakimiyetinin büyük ölçüde PKK’nın eline geçtiğini göstermektedir.
Bölgede kitleler önce polis, sonra da YDGH adlı PKK’nın silahlı kolluk gücü tarafından kimlik kontrolünden geçirildiği fotoğraflarıyla birlikte medyaya düşmüştür.
PKK’nın kendi maliyesini kurup, vergi topladığına yönelik somut haberler geliyor.
Askerle çatışırken ölen teröristler için “şehitlikler(!)” yapıldığı ve kitlesel katılım ile bu sözde şehitliklerin açıldığına yönelik görüntüler yayınlanıyor.
AKP iktidarı kafasını kuma gömmüş, gaflet ve dalalet içerisinde milletin ve devletin başına gelecekleri seyrediyor. Bütün bu rezaletlere iktidar, kendisinden başka kimsenin inanmadığı “Çözüm Süreci” için katlanıyor.